Bekleyin! Size birkaç satır okuyayım! | Open Subtitles | انتظروا هل لي أن أقرأ بعض الأشعار عليكم؟ |
İzin verirseniz etkili kelimeleri okuyayım. | Open Subtitles | الكلمات المنطوقة، إذا كنت ستسمح لي أن أقرأ: |
Loisfoeribariye?" Kelimeyi sesli okumayı deniyorum tekrar tekrar. | TED | أحاول مراراً وتكراراً أن أقرأ الكلمة بصوت عال. |
Eh, belki de sana hayvanları öldürmekle ilgili olan kısmı okumalıyım. | Open Subtitles | حسناً ، لربما يجب أن أقرأ لك الجزء المتعلق بقتل الحيوانات |
Ben Empati iblisiyim. Duyguları okuyabilirim. | Open Subtitles | أنا شيطان عاطفى أستطيع أن أقرأ الإنفعالات |
- Ses çıkartma, kitap okuyacağım. | Open Subtitles | يجب عليك أن تبقى هادئا, أريد أن أقرأ بسلام |
Ona şiir yazıyorum. Sana bir tane okuyayım mı? | Open Subtitles | اكتب قصائد فيه , أتريدينني أن أقرأ لكِ واحدة؟ |
Bu ne? Hata bende değil ki? Bu el yazısını nasıl okuyayım yahu? | Open Subtitles | هذا ليس خطأي ، كيف يفترض لي أن أقرأ و أكتب ؟ |
Bir bölümünü okuyayım mı? | Open Subtitles | كم أحبّ أن أقرأ لك منه مقطعًا. |
Yemekten sonra, size bir iki saat okumayı düşünmüştüm. | Open Subtitles | بعد العشاء، فكرت في أن أقرأ لكم ساعة أو اثنتين |
Yemekten sonra, size bir iki saat okumayı düşünmüştüm. | Open Subtitles | بعد العشاء، فكرت في أن أقرأ لكم ساعة أو اثنتين |
Tepki vermeden önce başlığın tamamını okumalıyım. | Open Subtitles | علي أن أقرأ العنوان بأكمله قبل أن أصدر ردة فعل |
Sanırım daha çok tampon çıkartması okumalıyım. | Open Subtitles | أعتقد أني يجب أن أقرأ المزيد من ملصقات السيارات |
Evet, birkaç kere bahsedildi. okuyabilirim. | Open Subtitles | نعم سيدي، لقد اقتبس مرات عديدة يمكنني أن أقرأ لك |
Yolumuz üzerindeki herhangi bir internet kafeden ölüm ilanını okuyabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أقرأ عنه في أي مقهى انترنت على طول الطريق |
Bu boku neden okuyacağım? | Open Subtitles | لماذا عليَّ أن أقرأ هذا؟ - سنستمعُ كُلُنا - |
Bir gun, bir kimse bana oneride bulundu, ben bu kitabi okudum. | TED | في أحد الأيام، اقترح علي أحدهم أن أقرأ كتابا. |
Size hızlıca, çok kısa bir şiir okumak istiyorum W.B. Yeats'den, belki tanıyorsunuzdur. | TED | أردت أن أقرأ قصيدة سريعة وقصيرة جداً من و.ب. ييتس، الذي قد تعرفونه |
Kitap okumamı ve onunla beraber nehrin kıyısında ay ışığı altında yürümemi istiyordu. | Open Subtitles | إنها تريدني أن أقرأ الكتب وأتمشى معها تحت ضوء القمر على حدّ النهر |
E-postalarını daha sık okumalıydım belki. | Open Subtitles | كانَ عليَ أن أقرأ المزيد من رسائلها الإلكترونية أعني .. |
Artık okuyamıyorum! Gözlerimi bir noktada tutamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقرأ مرة أخرى لا أستطيع أن أجعل عينى بالمكان |
Aşkı anlamaya çalışırken, dünyanın her tarafından şiirler okumaya karar verdim. Size 8. yüzyılda Çin'de yazılmış çok kısa bir şiiri okumak istiyorum. Bu şiir, tümüyle belirli bir kadın üzerine odaklanmış bir adamı gösteren mükemmel bir örnek. | TED | وفى محاولة لفهم الحب الرومانسي وددت لو إستطعت أن أقرأ كل شعر العالم و ما أريد أن أقرأة عليكم هو قصيدة صينية قصيرة جداً تعود إلى القرن الثامن وهذا لأنه خير مثال لرجل يركز تماماً على إمرأة بعينها |
Araç kayıt formunu okuyabiliyorum. | Open Subtitles | لكن بوسعي أن أقرأ بيانات إستمارتك من عندي |