İyi biriyle mi yoksa kötü biriyle mi oturduğuma karar vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أقرر عما إذا كنت أجلس مع رجل صالح أم لا |
Maalesef, ben hâlâ onunla nasıl bir ilişki istediğime karar vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | للاسف .. مازالت أحاول أن أقرر مانوع العلاقة معها التي أرغب بها؟ |
Ve sınırlı kaynaklarımızla hangi dosyaya zaman ayıracağımıza karar vermek zorundayım. | Open Subtitles | و يجب أن أقرر ما هي القضايا التي سنسخر مصادرنا المحدودة لها |
Karar vermeden önce diğer avukatı da dinlememiz gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | إنها تظن أن عليّ أن أستمع اولاً إلى ذلك المحامي الآخر قبل أن أقرر ماذا أفعل |
Dibe vurmuş olmalıyım. Henüz karar veremedim. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون حركة غبية لاأستطيع أن أقرر بعد |
Yani bir karar vermem lazım "Artık gerçekten yaşamak istiyor muyum?" | Open Subtitles | أولاً علي أن أقرر هل أريد أن أبقى على قيد الحياة؟ |
kırsalda yaşayan biri olmaya karar verebilirsiniz ve ben de siyah çorap giyen, şehirde yaşayan, donut seven bir sanatçı olmaya karar verebilirim. Zor seçimler karşısında ne yaptığımız | TED | من الممكن أن تقرر أن تكون لابسًا للجوارب الوردية، عاشقًا للحبوب، مصرفيًا يعيش في الريف، ومن الممكن أن أقرر أن أكون لابسًا للجوارب السوداء، حضريًا، فنانًا يعشق الكعك المحلى. |
Büyük aptal mı yoksa büyük bir bilge mi olduğuna, ...karar vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إننى أحاول أن أقرر إن كنت أنت أحكم الحكماء أم أغبى الأغبياء |
Benim için en zor olan şey sana ne söyleyip söylemeyeceğime karar vermeye çalışmak. | Open Subtitles | الأصعب بالنسبة إليّ هو أن أقرر ما يجب أن أخبرك به وما يجب ألاّ أخبرك به |
Evet, hangi ayakkabıyı giyineceğime karar vermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | نعم، كُنْتُ فقط أُحاولُ أن أقرر أي حذاء سألبس |
Ve sınırlı kaynaklarımızla hangi dosyaya zaman ayıracağımıza karar vermek zorundayım. | Open Subtitles | و يجب أن أقرر ما هي القضايا التي سنسخر مصادرنا المحدودة لها |
Ve sonra geceyi Michael'ın ofisindeki düzenlemeleriyle ve Dwight'ın onu düzenlerken izlemesiyle, ya da eve dönerken direksiyonda uyuya kalıp, bir kazada ölerek geçirmek isteyip istemediğime karar vermek durumunda kaldım. | Open Subtitles | وعندها كان علي أن أقرر إذا ما أردت قضاء الليل مع مايكل يُحرّر في مكتبه ودوايت وهو يُشاهد مايكل يُحرّر في مكتبه |
Ama bunlara karar vermek, nerede olmak istediğini bilmek çok zor. | Open Subtitles | أعني أنه من الصعب أن أقرر, كما تعلمين ـ في مكانك,كحيث أنه يجب أن تكون ـ صحيح |
Seninle ne yapacağıma Karar vermeden önce neden öyle barbarca kırbaçlandığını açıkla bana. | Open Subtitles | قبلَ أن أقرر ما سأفعلهُ معك أخبرني لماذا كُنتَ تُجلَد بوحشيّة؟ |
Şimdi, seni tüm gece burada tutmaya Karar vermeden önce otur. | Open Subtitles | الأن.. إجلس قبل أن أقرر أن أجعلك تبقى طوال الليل |
Seninle gelmeye Karar vermeden git buradan. | Open Subtitles | إرحل من هنا قبل أن أقرر ان اتي معك |
Duygusallığını takdir mi edeyim hor mu göreyim karar veremedim. | Open Subtitles | لايمكني أن أقرر ، هل أعجب بعاطفتك ام أحتقرها |
Hala karar veremedim, Trance mi Techno mu yapacağıma. | Open Subtitles | مع هذا مازلت لا أستطيع أن أقرر . إذا كنت أريد أن نعزف الترانس أم التكنو |
Manzara ve konumuma karar verdikten sonra, günün nerede başlayıp gecenin nerede bittiğine karar vermem gerekiyor. | TED | لذلك و بمجرد أن أختار إطلالتي و الموقع، لا بد أن أقرر أين سيبدأ اليوم وأين ينتهي الليل. |
Ama özel değilken nasıl özel olduğuma inanmaya karar verebilirim ki? | Open Subtitles | وكيف لي أن أقرر أني مميز فجأة بينما لست كذلك؟ |
Çocuğum için neyin iyi neyin kötü olduğuna ben karar vermeliyim. | Open Subtitles | أظن أنه أنا من عليّ أن أقرر ما هو أفضل لطفلي |
En çok hangimizden nefret ediyorlar karar veremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقرر أيً منا يكرهونه أكثر ؟ |
Anne, buna benim karar vereceğimi söylemiştin. 13 yaş törenimden sonra bir erkek olacağımı, ve kendi kararımı verebileceğimi söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ بأن القرار لي قلتِ بأنني سأصبح رجلاً بعد بلوغي الدينيّ ويحق لي أن أقرر |
Hangisinin daha etkili olacağına karar veremiyorum. | Open Subtitles | الشيء هو لا أستطيع أن أقرر ما الشيء الصواب لأفعله |