"أن أقرّ" - Traduction Arabe en Turc

• itiraf etmeliyim
• Hakkını vermem
• söylemeliyim ki
• olduğunu söylemeliyim
• kabul etmeliyim
• Hakkını vermeliyim

Fakat itiraf etmeliyim ki katilin bu şehri seçmesine sevindim.
يجب أن أقرّ بأنّي... سعيد أنّ القاتل اختار هذه المدينة

Ama itiraf etmeliyim ki penguenin başına gelenler çok üzüntü verici.
لكن علىّ أن أقرّ شعورك بالأسى تجاه البطاريق

Hakkını vermem gerek...
-يجب أن أقرّ بعمله، لقد وجدهم

söylemeliyim ki, karşı hamlen titizlik ve düzeni tercih edişini... göstermeseydi, tamamen değersiz olurdu.
يجب أن أقرّ بأن نقلتك التالية لم تكن إلا انعكاس لنزعتك للنظام والتدقيق.

Şu porno film olayını yaparken oldukça iyi olduğunu söylemeliyim.
يجب أن أقرّ... بأنك كنت بارعة في... تلك الحركات الخلاعية

kabul etmeliyim ki bir bayanın ihtiyacı olan şeyleri yaptın.
عليّ أن أقرّ ، تعرف كيف تشعر المرأة أنها مهمة

Hakkını vermeliyim. Seni ilk gördüğümde, bu gözümden kaçmış.
عليّ أن أقرّ لكَ بهذا حين رأيتكَ بالوهلة الأولى , لم أنتبه لهذا

Şüphesiz, burası büyük eski bir yer, ama itiraf etmeliyim ki kışları biraz iç karartıcı ve yalnız geçer.
حتى تكوني متأكدة، هذا منزل عتيق فاخر، لكن يجب أن أقرّ بأنه أيام الشتاء، يوقع في النفس بعض الوحشة والوحدة.

Komşularınıza bu evi nasıl kabul ettirdiğinizi merak ediyorum itiraf etmeliyim sizi gerçekten düşünüyor olmalılar.
ولكن يجب أن أقرّ أنني لا أعرف .. كيف أقنعت جيرانك بالموافقة على تأسيس مركز إعادة تأهيل مدانين في شارعهم، ولكن لابدّ أنهم يحبونك

Evet, Miami'ye bu davayı takip etmek için geldim fakat itiraf etmeliyim ki katilin bu şehri seçmesine sevindim.
نعم، جئتُ إلى (ميامي) لأتابع قضية ما ولكن يجب أن أقرّ بأنّي سعيد أنّ القاتل اختار هذه المدينة

İtiraf etmeliyim ki, bu rapor oldukça etkileyici, Bayan Knope.
يجب أن أقرّ لكِ بذلك، هذا التقرير يبدو مذهلاً سيدة (نوب) شكراً جزيلاً، مدير البلدية

Hakkını vermem gerek Randy.
(يجب أن أقرّ يا (راندي

Ama söylemeliyim ki kendi komşularımı fazla önemsemem.
بالرغم من إني لا أبالي كثيراً بجيراني من الناحية الأخرى، يجب أن أقرّ.

Üzülerek söylemeliyim ki tedavi ettiğim... son hasta büyük aşık Don Juan De Marco romantizmden şikayetçiydi ve bunun tedavisi ne yazık ki yok.
... للأسف، يجب أن أقرّ أن آخر مريض قمت بعلاجه أعظم العاشقين

Şunu söylemeliyim ki, bu döneklik ve zalimliktir.
يجب أن أقرّ بأن هذا تعسفي واستبدادي.

Onun suçlu olduğunu söylemeliyim yoksa beni içeri atarlar. Aynı onun gibi.
يجب أن أقرّ بأنه مذنب وإلا حبسوني مثله تماماً

Bazılarının başka hastalıkları olduğunu söylemeliyim.
عليّ أن أقرّ أن بعضهم يعاني من أمراض أخرى.

Alacağım. Kızınızın çok şanslı olduğunu söylemeliyim.
يجب أن أقرّ أن ابنتكِ فتاة محظوظة

kabul etmeliyim böyle korkunç bir kaderi böyle güzel bir çocukta olmasını istemem.
يجب أن أقرّ أني ما كنت لأتصور مثل هذا المصير المريع لطفل برئ

Hakkını vermeliyim, hemen konuya giriyorsun.
حسناً، يجب أن أقرّ لكِ. دخلتِ بصلب الموضوع مُباشرة.