Arabanın daha önceden en azından bir kez arandığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن السيارة بالفعل تم البحث فيها على الأقل مرة؟ |
Yaklaştınız ve Arabanın şoförünün olmadığını fark ettiniz. | TED | تنظرون عن كثب وتدركون أن السيارة بدون سائق. |
Arabanın kaza yaptığını bilselerdi, eminim onlar bile zamanı uzatırlardı. | Open Subtitles | سوف يقتلون شخصا بريئا يا سيدي كيف يفعلون هذا؟ إذا عرفوا أن السيارة تحطمت كيف يتوقعون منا الوصول في الوقت المحدد؟ |
Ve davanın gerçeklerine baktığımda David Harris Arabanın çalıntı olduğunu, silahların arabada olduğunu silahların da çalıntı olduğunu biliyordu daha önce de birçok suç işlemişti O arabayı ve silahları çalmadan önce de dosyası olukça kabarıktı diyordum. | Open Subtitles | وأنظر لحقيقة القضيه وأقول ديفيد هارس"يعلم أن السيارة مسروقة"? ويعلم أن السلاح كان هناك |
O arabayı tanıyorum. | Open Subtitles | انتظار. أوه، أنا أعرف أن السيارة. |
Fren izlerine bakarsak araç birden durmuş ve burada sıkıştırılmış. | Open Subtitles | حسنا، إذن آثار الإنزلاق تشير أن السيارة توقفت فجأة، وأعاقت مرور الشاحنة. |
Zırhlı aracın geciktiğini söylemiştin, eğer göze batmak istemiyorlarsa parkmetreye para atmışlardır. | Open Subtitles | أنت قلت أن السيارة الأخرى كانت متأخرة لذا، لو لم يريدوا جذب الأنتباه لانفسهم فربما كانوا يضعون نقود بعداد الأنتظار |
Dediklerine göre araba böyle eğilmiş ve her tarafta kan varmış. | Open Subtitles | يقولون أن السيارة ارتطمت هكذا و الدماء كانت في كل مكان |
Arabanın onun olduğuna inanmamı sağlayan birkaç şey söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بعض الأشياء التى قادتنى لأصدق أن السيارة ملك له |
Arabanın tren yolundan 09:04'te geçtiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف الآن أن السيارة مرة على القضبان الساعه 9: 04 |
Kaybettiğim Arabanın benim için olduğunu öğrenince... daha önce hiç karşılaşmadığım bir durum ortaya çıktı. | Open Subtitles | اكتشاف أن السيارة التي فقدتها من المفروض أن تكون لي وضعني في موقف لم أواجهه سابقاً |
Hangisi olursa olsun, bunu yapan Arabanın orada olduğunu biliyormuş. | Open Subtitles | بكل الأحوال من فعلها علم أن السيارة كانت هناك |
Şimdi de Arabanın kendisine ait olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | أوه، أنه قرر أن السيارة له. أنا لم أراك أبداً متعلق بأيّ شئِ كهذا، مايكل. |
Haberlerde Arabanın çarptığını söylüyordu. | Open Subtitles | حسناً , أنت تعلمين , لقد قالت الأخبار أن السيارة بها انبعاج |
O arabayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب أن السيارة. |
- O arabayı bulursak... | Open Subtitles | إذا وجدنا أن السيارة... |
Meğerse araç, kurbanlardan birininmiş. | Open Subtitles | و،حسنًا،اتضح أن السيارة تعود إلى أحد الضحايا |
Jeannie Hearne'nin ezilmesinde kullanılan araç olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | ليس هناك شك في أن السيارة كانت تستخدم لتشغيل جيني هيرن. |
Plakasını kontrol ettim, sonra aracın kurbanlarınızdan birine kayıtlı olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لذا قُمت بإدخال لوحة سيارته للنظام ..ثم اتضح أن السيارة كانت مُسجلة لأحد ضحاياكم |
Plakasını kontrol ettim, sonra aracın kurbanlarınızdan birine kayıtlı olduğunu gördüm. | Open Subtitles | أجريت بحثًا لِلوحته , واتضح أن السيارة مُسجلة لأحد ضحاياكم |
Polis komiserinin bize söylediğine göre araba bu garaja getirilmiş. | Open Subtitles | أخبرنا مفوض الشرطة أن السيارة تم إحضارها لهذا الكراج |
Dediklerine göre araba kredilendirilmemiş. | Open Subtitles | ويمكننا أن نقول، أن السيارة لم يتم تمويلها |