polisin kurban olduğu yere. | Open Subtitles | حيث أن الشرطي هو المجرم , والمجرم هو الضحية |
Karakoldaki adamlarımız bana polisin şehri terk edeceğini söyledi. | Open Subtitles | رجُلنا في القسم أخبرني أن الشرطي يغادر المدينة |
Haberlerde şüpheliyi yakalamak için polisin ateş ettiğini söylüyorlar ama ıskalamış. | Open Subtitles | قيل في الأخبار أن الشرطي أطلق النار لإخضاع المشتبه به، لكنه لم يصبه |
"250." "Tanrım, Plod, Robin olmalı." | Open Subtitles | "250" "يا إلهي، يبدو أن الشرطي هو (روبين)" |
Tanrım, Plod, Robin olmalı. | Open Subtitles | يا إلهي، يبدو أن الشرطي هو (روبين) لدينا 503 حصان |
Banyomu kullanan polisin ceset kokusuna bu denli aşina olması benim hatam değil. | Open Subtitles | إنه ليس خطأي أن الشرطي الذي استعمل حمامي كان متعودا على رائحة الجثث المتعفنة |
Buna karşı çıkabiliriz. polisin ırkçılık yaptığını söyleriz. | Open Subtitles | نستطيع محاربة ذلك، نقول أن الشرطي عنصري. |
Köpeği istismar eden bir polisten çaldığını ve polisin onu almaya geldiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه سرق الكلب من شرطي قام بتعذيبه، و أن الشرطي كان عائداً لأخذه |
polisin biri yalancı şahitlik etmezse elinizde mahkum olmayacağını anlamayacaklar. | Open Subtitles | لن يفهموا أن الشرطي إن لم يخالف القانون ! لن يتمكن من أثبات التهم |
Bir polisin de şövalyeden aşağı kalır yanı yok tabii. | Open Subtitles | أظن أن الشرطي كان أفضل ثاني إختيار |
Kız kardeşinin cinayetini araştıran polisin bir zamanlar belinde havluyla evimizin etrafında dolandığını Jason'a anlatmamamı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرني بأنه يجب أن أخبر "جيسون" أو لا أن الشرطي الذي يحقق في قضية مقتل شقيقته قد اعتاد على التجول في منزلي و هو يرتدي منشفة ؟ |
- "Tanrım, Plod, Robin olmalı." | Open Subtitles | -يا إلهي، يبدو أن الشرطي هو (روبين" )" |