Kurbanların rastgele seçildiğini söylemiştim, yalnızca baş harflerine göre. | Open Subtitles | قلت سابقاً أن الضحايا تم اختيارهم عشوائياً بسبب حروف أسمائهم الأولية فقط |
Öldürme döngüsü ve Kurbanların bir kadın ve bir erkekten oluşması. | Open Subtitles | , الدائرة السنوية للقتل و الحقيقة أن الضحايا دائماً رجل و إمرأة |
Türlerini belirleyene kadar bunun bize tek söylediği, bütün Kurbanların nehre atılmadan önce aynı yerde bulundukları. | Open Subtitles | كل ما ستخبرهُ لنا أن الضحايا كانوا في نفس المكان قبل أن ينجرفوا الى النهر |
Belki de kurbanlar ya da görgü tanıkları bir şeyler görmüştür,.. | Open Subtitles | من الممكن أن الضحايا أو المارين رأوا شيئا |
kurbanlar bulunduğu halde, bir kısmı hâlâ aramaya devam ediyor. | Open Subtitles | البعض منهم مازالوا يبحثون كما لو أن الضحايا مازال بالامكان ايجادهم |
Hatta biri bu sözde Kurbanların şu an çok daha iyi bir durumda olduklarını bile savunabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون حجة القاتل أن الضحايا هكذا سيكونون أفضل حالاً |
Kurbanların ani ölümlerinden önce tıka basa yemek yediği söyleniyor. | Open Subtitles | تقترح أن الضحايا كانوا يلتهمون الطعام قبل موتهم المفاجئ بفترة وجيزة. |
Oyundan tek farkı Kurbanların gerçek olmasıdır. | Open Subtitles | الفرق الوحيد في هذه اللعبة أن الضحايا حقيقيون. |
Böyle bir şey yapan hiç bir şey görmedim. Yani, bütün Kurbanların manken olması bir tesadüf olamaz değil mi? | Open Subtitles | -ليس مصادفتًا كما هو واضح أن الضحايا كانت عارضات، صحيح؟ |
Kurbanların zehirlenmiş olduğu görünüyor. | Open Subtitles | إتضح أن الضحايا تم تسميمهم |
Detaylar gelmeye devam ediyor fakat öğrendiklerimize göre kurbanlar vurularak öldürülmüş. | Open Subtitles | ما تزال التفاصيل قادمة ولكننا علمنا أن الضحايا أطلق عليهم النار عدة مرات |
Tüm davalarda, kız kardeşininki de dahil, kurbanlar olay yerine zorla götürülmemiş. | Open Subtitles | على اي حال, وهذا يشمل اختك ليس هناك دليل على أن الضحايا اجبروا لذهاب |
Bu da demek oluyor ki kurbanlar rastgele değil. | Open Subtitles | مما يعني أن الضحايا ليسوا عشوائيين على الإطلاق |