savcının belediye başkanıyla golf oynayarak zaman geçirdiğini sanırdım. | Open Subtitles | ظننت أن المدعي العام فقط يلعب الغولف مع العمدة و شيء من هذا القبيل |
savcının bu listeyi eline bu kadar çok almak istemesi şaşılacak bir şey değil. | Open Subtitles | لا عجب أن المدعي العام يريد أن يضع يده على هذه القائمة |
savcının davayı ona karşı yürüttüğü doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أن المدعي العام مُستمر بالقضية ضدها؟ |
Savcı çiftini nasıl yaptı? | Open Subtitles | و هكذا عرفت أن المدعي العام حصل على زوجين متشابهين |
Hevesli yeni Savcı, tüm rakiplerimi devre dışı bıraktığı için tek çıkar yolunuz benim. | Open Subtitles | بما أن المدعي العام الجديد المتحمس قد أوقف منافسيّ عن العمل أنا خياركم الوحيد |
- Joker olduğunu bilseydi başsavcı onu listesine eklerdi. | Open Subtitles | -أشك أن المدعي العام كان سيضعها على قائمته إن كان يظن أنها ورقة خطيرة. |
Bildiğimiz şey, eski başsavcının oraya başında bir yağmurlukla gelmiş olması. | Open Subtitles | و نعرف أن المدعي العام الأسبق قد وصل إلى المكان مخفيا رأسه بمعطف مطر |
Dün akşam sen gittikten sonra kavga ettik ve savcının bebeğin ondan olduğunu öğreneceğini söyledim. | Open Subtitles | لقد تشاجرنا ليلة أمس بعد أن غادرتي وقلت له أن المدعي العام سيكتشف أن الطفل هو ولده |
Elbette, savcının verdiğin sözü yerine getireceğinin bir garantisi yok bu yüzden müvekkilinizin söylediği her şeyi kayıt altına almalısınız. | Open Subtitles | بالطبع ليس هناك ضمان أن المدعي العام سيحافظ على شروط الإتفاق للآخر ولهذا عليكم تسجيل اي شيء يقوله موكلكم |
Tek bildiğim savcının mahkemede saygın bir doktor görme fikrini sevmesi. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن المدعي العام معجب بفكرة وجود طبيب محترم على منصة الشهود |
Tek bildiğim savcının izin çıkardığı. | Open Subtitles | كل ما سمعته أن المدعي العام يستخرج مذكرة توقيف |
Başkan, Parlak Göz'ün yanı sıra, savcının aynı zamanda avda yakalanıp yaşayan bütün insanları kampta topladığını sanıyorum. | Open Subtitles | ... بالإضافة إلى صاحب العينين البراقتين ، أعتقد أن المدعي العام قام بجمع جميع البشريين الأحياء الذين ألقي القبض عليهم أثناء الصيد ... |
Ama olay şu ki avukat dedi ki Savcı bir anlaşma yapmak isteyebilirmiş eğer... | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة المحامي الموكل أخبرني أن المدعي العام ربما سيعقد صفقة معي لو أنني |
Ama umuyoruz ki Savcı da bu durumu göz önüne alır ve tüm bunları düşürür. | Open Subtitles | ولكننا نأمل أن المدعي العام سيأخذ هذا بعين الإعتبار ويقوم بإسقاط التهم كلها |
Görünüşe göre Savcı, cinayetler için özel durumlardan faydalanarak ayrıca ceza davası açacak. | Open Subtitles | يبدو أن المدعي العام في مثل هذه الظروف |
Her ne kadar Savcı Park bu konu üzerinde çalışsa da durum basına yayıldığı için, yapabileceği fazla bir şey yok. | Open Subtitles | ( بالرغم من أن المدعي العام ( بارك يعمل على ذلك لأنه تم إصداره أولاً في الصحافة فهناك الكثير مما يمكنه فعله |
Henüz doğrulanmadı ama söylentiye göre başsavcı White Sox'ta nabız yokluyormuş. | Open Subtitles | لم أتوصل بتأكيد بعد، لكن يُشاع أن المدعي العام يتحرى في قضية (الوايت سوكس) |
başsavcının memnun olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت للتو أن المدعي العام راضِ جدا بحل القضية |
Federal başsavcının muhbiri kimdi bir fikrin var mı? | Open Subtitles | .. هل خطر في بالك أن المدعي العام كان واشياً؟ واشي؟ |