Hayatta hoşnut olmanın tek yolu en iyi dostunla evlenmek. | Open Subtitles | أن أفضل طريقة للهدوء فى حياتك أن تتزوج أفضل أصدقائك |
Hatta daha evlenmeden önce bile, ona giderdi. Anılarını anlatmanı istemiyoruz, Danny. | Open Subtitles | لقد كانت تذهب إليه حتى قبل أن تتزوج |
Victoria Everglot bir asille falan evlenmeye layık değil miydi? | Open Subtitles | ألا يجب أن تتزوج فيكتوريا أيفرجلوت من أمير أو ما شابه؟ |
Benim tanıdıklarımdan olmayan biri ile evlenmesini seviyesinin altına inmek olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | لكان من الانحدار بالنسبة لها أن تتزوج بشخص لا أستطيع الاقرار بأنه صديقي. |
Yani senatörler sınıfından saygıdeğer Romalı bir hanımla evleneceksin. | Open Subtitles | لذا ، عليك أن تتزوج محترمة سيدة رومانية من أسرة مجلس الشيوخ |
Eğer bebek bakıcısı istediysen, bence Mary Poppins ile evlenmeliydin. | Open Subtitles | "أعتقد إذا أردتَ راعيةَ أطفال يجب أن تتزوج "ماري بوبينس |
Önce şu idam işini halledeceksin, ondan sonra evlenebilirsin. | Open Subtitles | أولاً تغطي عملية الشنق ثم يمكنك أن تتزوج بعدها |
Karının ihtiyaçlarını karşılamayı sevmiyorsan onunla asla evlenmemeliydin. | Open Subtitles | إذا كنت لا تحب إعالة زوجتك لم يكن يجب أن تتزوج أبداً |
Eğer bütün o olaylar yaşanmasaydı şimdiye kadar evlenmiş olurlardı. | Open Subtitles | أعتقد بأنك تريد أن تتزوج إذا هذا لم يكن للجميع مشكلة |
-Ne gerekirse..ama yarın evlenmeni istiyorum | Open Subtitles | مهما كلف الأمر , لكن أرغب منك أن تتزوج غداً |
Bu servet avcısı kadın tam da Cord Roberts'a miras kalmadan önce onunla evlenmek için her şeyi yaptı. | TED | هذه المتيمة بالذهب حرصت أن تتزوج الجميل كورد روبرتس قبل أن يرث الملايين |
Daha sonra evlenmek neden faydalı? | TED | لماذا من المفيد أن تتزوج في سن متأخر؟ |
Hatta daha evlenmeden önce bile, ona giderdi. | Open Subtitles | لقد كانت تذهب إليه حتى قبل أن تتزوج |
İnsan olan kızım Sarah daha evlenmeden önce vampir olmuştum. | Open Subtitles | لقد تم تحويلي الى مصاص دماء (قبل أن تتزوج إبنتي (سارة... |
Bunu bilmen gerek, çünkü eger kaderin saçma bir darbesiyle benimle evlenmeye karar verirsen o hayatini cehenneme çevirecek. | Open Subtitles | عليك أن تعرف ذلك لأنه إذا كنت قد قررت في لحظة مجنونة أن تتزوج بي ستجعل حياتك جحيما |
Saygın bir psikiyatr olarak, bir kadına bu serseriyle evlenmesini... nasıl söyleyebilirim baba? | Open Subtitles | أبي كيف أستطيع أن أكون طبيبا محترما عندما أخبر إمرأه أن تتزوج بلطجياً؟ |
Başka yolu yok, ya evleneceksin ya orospuluk yapacaksın. | Open Subtitles | لم يكن سوى هذا الحل إما أن تتزوج أو تزني |
Eğer öyle bir gayen varsa, annemle evlenmeliydin. | Open Subtitles | إن كان هذا هو ما أردته، كان ينبغي أن تتزوج أمي |
Yeşil bir fille bile evlenebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تتزوج فيل لو أرت. |
O kızla asla evlenmemeliydin. | Open Subtitles | ما كان يجب عليك أن تتزوج تلك الفتاة أبداٍ. |