"أن تتفهم" - Traduction Arabe en Turc

    • anlamalısın
        
    • anlarsın
        
    • Bunu anlamanı
        
    • anlayış
        
    • anlayamazsın
        
    • anlıyorsundur
        
    Ancak, anlamalısın ki hayatının her günü Tanrı'ya hizmet etmiş bir kadındı. Open Subtitles الآن ، عليك أن تتفهم هذه امرأة خدمة في سبيل الله كل يوم من حياتها
    Ve anlamalısın, benim kadar yakışıklı olduğun zaman çok az şey canını sıkar. Open Subtitles و يجب أن تتفهم عندما تكون وسيم بقدري قد يزعجك قليلاً
    Bu yüzden konuşmak istemezsem beni anlarsın umarım. Open Subtitles هل بإمكانك أن تتفهم إنني لست في حالة جيدة؟
    Beni anlasa anlasa, bir sen anlarsın. Nedenini anlaman gerek. Open Subtitles أنتَ من بين جميع الناس يجب أن تتفهم ما أفعل، يجب أن تتفهم السبب.
    Şişeden çıkacak cini bir daha içeri sokamazsın. Bunu anlamanı istiyorum. Open Subtitles آمل أن تتفهم أنه بمجرد ان تُفتح الزجاجه لايُمكنك إغلاقها
    Bunu anlamanı beklemiyorum çünkü o zamanlar küçük bir çocuktun sen. Open Subtitles أنظر ، لا أتوقع أن تتفهم هذا لأنكَكنتولداًصغيراً،
    Lütfen Müdür Joo'nun bu konuda sesini yükseltmesine anlayış gösterin. Open Subtitles أرجوا منك أن تتفهم نبرة المفوض الحادة في هذه المسألة
    Bayan Macintosh ile beni birbirimize bağlayan duyguları anlayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تتفهم المشاعر التي تربط بيني وبين الآنسة ماكينتوش
    Umarım anlıyorsundur. Her şeyin kitabına uygun olması lazım. Open Subtitles أتمنى أن تتفهم بأن الأمور يجب أن تجرى بطريقة معينة
    Bütün bunlara tek başıma karar veremeyeceğimi anlamalısın. Open Subtitles عليك أن تتفهم أنني لست أنا وحدي من يقرر.
    Senden hiçbir şey istemedim önce. O kadar insan arasında en iyi sen anlamalısın bunu. Open Subtitles لم أطلب منك أي شيء قبلاً، وأنت بالذات يجب أن تتفهم طلبي
    Öncelikle şunu anlamalısın eskiden gerçekten fakirdim. Open Subtitles أولًا، عليك أن تتفهم أنني كنت فقيرة للغاية
    Duydum ama sen de koşulları anlamalısın. Open Subtitles أسمعك ولكن عليك أن تتفهم الظروف
    Ama hiçbirine cevap veremeyeceğimi de sen anlarsın. Open Subtitles لكن يمكن أن تتفهم أنّي لا يمكن أن أجيبك عليها
    Bir gün baba olduğunda anlarsın. Layık olan biri çıkana dek kimseyi kızına uygun görmezsin. Open Subtitles أنك ستكون أب في يوم ما عليك أن تتفهم لن يكون هناك رجل لائق لأبنتك الصغيرة
    Senden Bunu anlamanı beklemek haksızlık olur. Open Subtitles ليس من العدل أن أطلب منك أن تتفهم.
    Bunu anlamanı beklemiyorum. Open Subtitles لا أتوقع منك أن تتفهم
    Onunla evlenmeyi düşünmeme anlayış gösterirsin. Open Subtitles أعتقد أنه يمكنك أن تتفهم أنني فكرت في الزواج منها
    Bayan Mekintoş ve beni birbirimize bağlayan duyguları anlayamazsın sen. Open Subtitles لا يمكنك أن تتفهم المشاعر التي تربط بيني وبين الآنسة ماكينتوش
    Umarım bunu seçimden önce basmana izin veremeyeceğimizi anlıyorsundur. Open Subtitles آملُ أن تتفهم بأننا لا يمكن أن نسمح لك أن تطبع الكتاب قبل الانتخابات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus