"أن تتكلم" - Traduction Arabe en Turc

    • konuşmalısın
        
    • konuşabilirsin
        
    • Konuşabiliyor
        
    • konuşamazsın
        
    • konuşman
        
    • konuşmaya
        
    • konuşmayı
        
    • konuşmak istiyor
        
    Bu arada küçük bir tavsiye onunla şu bağırma işini konuşmalısın. Open Subtitles تعلم ماذا ؟ مجرد نصيحه يجب أن تتكلم معه بشأن الصراخ
    Daha tiz bir sesle konuşmalısın... Çünkü kamera sesini biraz değiştiriyor. Open Subtitles عليك أن تتكلم بصوتٍ أعلى لأنّ الكاميرا تجعلك تبدو غريب أطوار
    Bir dakika mı? Tabii, benimle tüm bir saat boyunca konuşabilirsin. Open Subtitles في الدقيقة نعم، أنت يمكن أن تتكلم لي ل كل ساعة
    Öyle mi? Sen de çekmeyi bıraktığın zaman benimle sigara hakkında konuşabilirsin pislik. Open Subtitles نعم يمكن أن تتكلم معي عن التدخين حين تتوقف عن الضرب
    Konuşabiliyor musunuz? Open Subtitles هل يمكنك أن تتكلم جوفا باتيستا
    Şans hakkında konuşamazsın. Open Subtitles و هذا هو الشيء الذي يستفزه لا ينبغي أن تتكلم عن الحظ
    Dört dakika sonra bizi bulacaklardır. Seni kurtarabilirim ama konuşman gerek. Open Subtitles الآن، سيجدونا خلال 4 دقائق يُمكنني انقاذدك، ولكن عليكَ أن تتكلم
    Senin gibi bir toplum kamburunun konuşmaya hakkı var mı? Open Subtitles أنت عبء على المجتمع بالمقام الأول فكيف لك أن تتكلم ؟
    İnsanlarla vücutları hakkında konuşmayı bırakmalısın, ve nereden, bilirsin, bebeklerin nereden geldiğinden. Open Subtitles لا يجب أن تتكلم مع الناس عن أجسامهم ومن أين يأتي الأطفال
    Senle konuşmak istiyor Open Subtitles تريد أن تتكلم معك وكنت لأترك السترة هنا لو كنت مكانك
    Polisle konuşmalısın. Teslim olacağını söyle. Open Subtitles يجب أن تتكلم مع الشرطة وتقول لهم بأنك ستستسلم
    Chappelle ipucunu izletmeyecek, adamla kendin konuşmalısın. Open Subtitles لا يوجد أي دلائل أخرى نسعى إليها يجب أن تتكلم مع هذا الرجل
    Belki de sokaktan birileriyle konuşmalısın, çeteleri bilen biriyle. Open Subtitles ربما يمكن أن تتكلم مع مصدر من الشارع شخص يعرف العصابات
    Onunla daha sık konuşmalısın. Siz ikiniz çok iyi anlaşırsınız. Open Subtitles يجب أن تتكلم معه كثيراً هكذا ستعرفه جيداً
    - Açık kanalda. İzlenmesi mümkün değil ama konuşabilirsin. Open Subtitles لا تقدر أن تتعقبها و لكن تستطيع أن تتكلم معه
    Benimle de konuşabilirsin. Ben de babasıyım onun. Ee? Open Subtitles حسناً، يمكنك أن تتكلم معي فأنا والدها أيضاً، ما الأمر إذاً؟
    Benimle şimdi veya sonra konuşabilirsin. Open Subtitles انظر، يمكنك أن تتكلم معي الآن أو لاحقاً
    Benimle konuşabilirsin, güzel olduğumu söyle. Open Subtitles يمكن أن تتكلم معي، أخبرني بانني جميلة.
    Zar zor Konuşabiliyor. Open Subtitles بالكاد تستطيع أن تتكلم
    İngilizce Konuşabiliyor musun? Open Subtitles هل يمكنك أن تتكلم إنجليزي ؟
    - Sana diyorum. İstediğinde Konuşabiliyor. Open Subtitles -أنا أقول لك انها يمكنها أن تتكلم
    Onunla konuşamazsın Greg. Cinleri tepesinde. Open Subtitles لايمكنك أن تتكلم معها ياغريغ كأنها ملموسة
    Büyüklerinle bu şekilde konuşamazsın. O aramızı açmaya çalışıyor. Open Subtitles لايجب أن تتكلم بهذا الأسلوب عن الكبار أنه يريد أن يفرقنا عنك
    Benimle konuşman lazım. Konuşmak için dünya kadar vaktimiz var. Open Subtitles أريدك أن تتكلم معي كل الوقت الذي قضيناه معا كنا نتحدث
    konuşmaya çalışma. Sana bir şeyler getireceğim. Open Subtitles لا تحاول أن تتكلم دعني أجد مكاناً دافئاً
    Ben konuşmayı bitirince sen konuşursun. Open Subtitles بامكانك أن تتكلم عندما أنتهي من الكلام و الأفضل أن يكون كلامك جيدا
    Kayıp kızlardan birinin ablası aradı. Biriyle konuşmak istiyor. Open Subtitles إنه إتصال من شقيقة إحدى الفتيات المفقودات تُريد أن تتكلم مع شخصٍ ما.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus