İncelik istiyorsan, estetik cerrahiyi denemelisin. | Open Subtitles | إذا أردت الإبداع، فيجب أن تحاولي بالعمليات التجميلية، كلها إبداع. |
Burayı hiç terk etmeyi düşünmüyor olabilirsin, ama yine de şansını bir denemelisin. | Open Subtitles | قد تعتقدين أنك لن تغادري البلدة و لكن يجب أن تحاولي |
İzinli günlerinde ek gelir kazanmayı denemelisin. | Open Subtitles | ينبغي عليكِ أن تحاولي جني المزيد من المال في أيام عطلتك |
Olumlu kalmaya çalışmalısın. | Open Subtitles | لأنك ِ الجسر بين العالمين يجب أن تحاولي بأن تبقي أيجابية |
Ama iyi tarafından bakmaya çalış. Sakin ol. | Open Subtitles | لكني أرى أن تحاولي التكيف مع ظروفك الآن تحركي ببطء |
Ve siz de bana yardım etmeye çalışmalısınız. Ne yapıyoruz? | Open Subtitles | و أنت يجب أن تحاولي مساعدتي. ما الذي نقوم به؟ |
Yardımcı olabilir, bir deneyebilirsin. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان هذا سيساعد، ولكن يمكنكِ أن تحاولي |
Kendi güvenliğimi sağlıyorum. Sen de denemelisin. | Open Subtitles | ،أنا أبحث عن سلامتي الخاصة يجب أن تحاولي ذلك ايضاً |
Belki de... başka bir şeyler denemelisin ve ne olacağına bakmalısın. | Open Subtitles | ربما يجب أن تحاولي شيئاً مختلفاً و تري ما سيحدث |
Parçaları dijital olarak büyütmeyi denemelisin. | Open Subtitles | وهي أقرب ما يكون للغبار. عليكِ أن تحاولي تكبير الشظايا رقمياً. |
Ama belki bir dahakine onun için güzel bir şey yapmayı denemelisin. | Open Subtitles | ولكن لرُبما عليكِ في المرة القادمة أن تحاولي فِعل شيء لطيف من أجله |
Hey, belki bir dahaki sefer dans eden fare ve perileri denemelisin. | Open Subtitles | ربما المرة القادمة أن تحاولي مراقصة الجنيّات والفئران |
Belki sen de denemelisin. | Open Subtitles | ريما يجب عليك أن تحاولي أن تجربي. |
- Bunu denemelisin. - Belki başka zaman. | Open Subtitles | ـ يجب أن تحاولي ـ لربّما في وقت آخر |
Söylediğim şeyi anlamaya çalışmalısın. | Open Subtitles | أريدكِ أن تحاولي بجدية أن تفهمي ما أقوله |
Gözlerini kapatıp biraz uyumaya çalışmalısın. | Open Subtitles | أتعلمين يجب أن تحاولي إغماض عينيك والنوم قليلاً |
Ayakta durmaya çalışmalısın. Plan çok iyi gitmedi. | Open Subtitles | حسنٌ، عليكِ أن تحاولي الوقوف على قدميكِ، لم تسر الخطة على ما يرام |
Benimle birlikte nefes almaya çalış tamam mı? | Open Subtitles | الذي أريد منك فعله هو أن تحاولي أن تتنفّسي إذا استطعت |
- Dinah'ı konuşturmaya çalış ve Owen McGregor hakkında öğrenebildiğin her şeyi öğren. | Open Subtitles | عليك أن تحاولي ان كان من الممكن جعل داينا تتكلم و عليك أن تكتشف كل ما بوسعك عن أوين مكريغور |
Oğlunuzun bir içki ya da başka sorunu olduğunu düşünüyorsanız gerçekten ona biraz yardım almaya çalışmalısınız. | Open Subtitles | إن كنت تعتقدين أنّ لابنك مشاكل شرب أو شيء من هذا ينبغي حقّا أن تحاولي منحه بعض المساعدة |
Ruhsal huzur bulmaya çalışmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تحاولي إيجاد السلام داخلكِ. |
Beni eve çağırdığında okulda internetten tanıştığım arkadaşlarım hakkında uzun bir hikaye anlatmamı beklememeyi deneyebilirsin. | Open Subtitles | وعندما أتصل بالبيت يمكن أن تحاولي ألا تخبريني قصة طويلة عند صبي ما كنت معه في الحضانة |
104 ve 106 arasını deneyebilirsin. | Open Subtitles | ربما عليكِ أن تحاولي تلك التى تقع بين 104 و 106 |