Beyaz bir kadınmışsın gibi, davrandığından, utanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخجلي من نفسك . تتحدثين كإمرأة بيضاء |
Günah işlediğin zaman utanmalısın, itiraf ettiğin zaman değil. | Open Subtitles | يجب أن تخجلي عند ارتكاب خطيئة وليس عند الاعتراف بها |
Bir erkekle nasıl konuşuyorsun asıl sen utanmalısın. | Open Subtitles | يجب عليكِ أن تخجلي عندما تكلمين رجلاً بهذه الطريقة |
Öyle söylediğin için kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | يجبُ عليكـِ أن تخجلي من نفسكـِ للتلاعبِ بالكلمات |
Fakat Tanrım, böyle evden çıkmaktan utanmalısın. | Open Subtitles | لكن يا للهول، عليك أن تخجلي من خروجك من المنزل هكذا |
Evet, bu tip şeyler gayet normal ama onlardan utanmalısın. | Open Subtitles | بلى. وهذه الأمور عادية، ولكن عليك أن تخجلي منها. |
Kendinden utanmalısın. Buradan gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | يجب أن تخجلي من نفسك، اخرجي من هنا |
Çocuklarımı nasıl yetiştireceğimi bana söyleme. utanmalısın! | Open Subtitles | لا تخبريني كيف أربي أطفالي - يجب أن تخجلي - |
utanmalısın. İnsanlar ne derler? | Open Subtitles | يجب أن تخجلي من نفسك ماذا سيقول الناس ؟ |
Hayatım, kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | عزيزتي، يجب أن تخجلي من نفسكِ. |
Kendinden utanmalısın, kaltak! | Open Subtitles | ! يجب أن تخجلي من نفسكِ أيتها الساقطة |
Yaptığından utanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخجلي من نفسك |
- Kendinden utanmalısın, o sadece bir çocuk. | Open Subtitles | -يجب أن تخجلي من نفسك.. إنه مجرد فتى |
Domuz ve sen...sen de kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | وأنت يجب أن تخجلي من نفسك |
- Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخجلي من نفسك |
Kendinden utanmalısın, Alice. | Open Subtitles | عليك أن تخجلي من نفسك " أليس " |
Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخجلي من نفسك |
Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخجلي من نفسكِ |
Kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخجلي من نفسك |
O halde, kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | إذاً عليكِ أن تخجلي من نفسك. |