"أن تعترف" - Traduction Arabe en Turc

• kabul etmek
• kabul etmelisin
• itiraf etmek
• itiraf etmeni
• itiraf et
• kabul etmen
• itiraf etmeye
• itiraf etmelisin
• Kabul etmelisiniz
• kabul et
• kabul etmeni
• itiraf etmen
• kabul etmelisinki

Her zaman yapman gereken, senin haksız ve onların haklı olduğunu kabul etmek.
كل ما عليك فعله، أن تعترف بأنك مخطئ وأنها هي دائماً على صواب

Şarkı hakkındaki tereddütlerine rağmen bunun kendine özgü bir performans olduğunu kabul etmelisin.
بغض النظر عن تحفظاتك تجاه الأغنية فيجب أن تعترف بأنه كان آداءً أصيلا

Bu yıl eve gittiğimde, bana her şeyi itiraf etmek istedi.
و عندما عدت إلي قريتي أرادت أن تعترف لي بكل شئ

Duysa harika olurdu, ama buna rağmen yine de ortağını bizzat kendin öldürdüğünü itiraf etmeni istiyorum.
وهذا كان سيبدو مثالياً لكن أريد منك الآن أن تعترف بأنك قتلت زميلك

İtiraf et, 300'den çok daha fazlası vardır değil mi bu hesaplarda?
اُريدك أن تعترف أن لديك أكثر من 300 جنيه في كل حساب

Burada beni kabul etmen için ne kadar gerekirse oturma özgürlüğüm var.
أنا حر الآن لأجلس هنا الوقت اللازم من أجل أن تعترف بي

Aldığını biliyorsun ama itiraf etmeye korkacak kadar soysuz musun?
هل تعلم أنه اشتراها لكنك كالجبان تخشى أن تعترف ؟

Ama sen de, ideal bir üvey baba olmadığını itiraf etmelisin.
ولكنك يجب أن تعترف حقاً بأنك لم تكن زوج أم مثالى

Sayılarınız doğru bile olsa avantajın sizden yana olmadığını Kabul etmelisiniz.
حتى لو كانت أرقامك صحيحة فلابد أن تعترف أن فرصتكم ضعيفة.

Çünkü bunun, en başından beri senin suçun yüzünden olduğunu kabul etmek istemiyorsun.
لأنك لا تود أن تعترف ان هذا الشيء كله هو خطأك بالمقام الأول

Ama seksi bir kız olduğunu kabul etmek zorundasın.
وعلى أية حال يجب أن تعترف بأنها فتاة مُثيرة

Fakat birden çok okun onu işaret ettiğini kabul etmek zorundasın.
ولكنك يجب أن تعترف بأن كل الأدلة تشير إليها

Ama kabul etmelisin ki son zamanlarda sınırları biraz kolay aşar olduk.
لكن عليّك أن تعترف إنّه تم تجاوز الحدود في الأوّنة الأخير ببساطة

Eğer kendimi sana serbestçe verirsem beni serbestçe eşit olarak kabul etmelisin.
إن كنت سأمنح نفسي لك برغبتي، يجب أن تعترف بي كمساوية لكَ.

Kız itiraf etmek üzereydi. Onu öldürmek zorunda kaldık.
كانت الفتاة على وشك أن تعترف لذا كان علينا قتلها

Güneş sistemi üzerine biraz bilgiyle, ...sahte tabloyu daha çabuk ortaya çıkardığını itiraf etmeni bekliyorum.
منك أن تعترف من أن معرفة القليل عن النظام الشمسي لكنت علمت اختلاف اللوحة الزائفة بسرعة أكثر

İtiraf et, adamlarım silahlarını kullanmadı.
يجب أن تعترف يا سام بأن رجالي لم يستخدموا مسدساتهم قط

Zaten biliyorsun, onun iyi bir şoför olduğunu kabul etmen şartıyla, seni her zaman affeder.
ولكنك تعرف, أنه يغفر لك أي شيء بشرط أن تعترف السائق الأفضل

...yalnızca geyikleri öldürmeyi sevdiğini itiraf etmeye de hevesli olman gerek.
-فعليك أن تعترف -أتريدُ بعضاً من هذا؟ أنّك تحب قتل الغزلان.

İtiraf etmelisin adamım, bu çok iyi bir bitiriş cümlesiydi.
يجب أن تعترف يا صاح لقد كان هذا مخرجاً جيداً

Kabul etmelisiniz ki çok güzel gerçekleşti ta ki siz ve Teal'c uzayın derinliğine gönderilene kadar.
أنت يجب أن تعترف أنها عملت جيدا حتى أنت وتيلك أرسلتوا للفضاء العميق

Fazla bir şey istemeye hakkım yok... ama sen de kabul et, uzun zamandır bana hiç şans vermedin.
أعلم انه ليس من حقى أن اطلب الكثير لكن رغم ذلك , عليك أن تعترف انك لم تحسن إلى منذ وقت طويل

Konu kutlama yapmak için çok umutsuz olmam değil. kabul etmeni isterim ki burnumu bu işe sokmam sadece saygıdan değil, Allah aşkına. İşe de yaradı.
أنا لست متعجلا للاحتفال أريدك أن تعترف أنها كانت خطة محكمة

Peder Sam'e değer verdiğini itiraf etmen neden bu kadar zor?
لماذا يصعب عليك أن تعترف بأنه يهمك أمر الأخ سام ؟

Yani kabul etmelisinki, biraz fazla uzun.
أعني,عليك أن تعترف,هذا ترتيب مبالغ فيه