Dinle, parayi bana vermelisin. Seni baska türlü koruyamam. | Open Subtitles | يجب أن تعطيني المال ليس لدي سبب آخر لأحميك |
Üzerini değiştirip, duş alman lazım. Bana da yemek için 10 dolar ver. | Open Subtitles | عليكِ أن تبدّلي ملابسكِ وتستحمي ويجب أن تعطيني 10 دولارات من أجل الغداء |
- Beni merak ediyorsan, Bana bir şey vereceksin. | Open Subtitles | ، أنت تشعر بالفضول تجاهي أو أنك تريد أن تعطيني محاضرة |
Affedersin, ölçü kabını uzatır mısın? | Open Subtitles | أعدك آسفة، هل يمكنك أن تعطيني كوب القياس؟ |
Onlar beni öldürecekler ıf, neden bana ilaç vermek için izin var? | Open Subtitles | إذا أنهم ذاهبون إلى قتلي، لماذا أنها تسمح لك أن تعطيني الدواء؟ |
Maya bunları Ali'nin evinde bulup bana geri vermeye çalışmış olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن مايا وجدتهم في منزل آلي وحاولت أن تعطيني إياها |
Selam, 9 yaşındayım ve hiçbir şey yapamam. Bana bir iş verir misin? | Open Subtitles | مرحبا، أنا عمري تسعة ولا أستطيع فعل شيء هل يمكنك أن تعطيني عمل؟ |
Senin bakış açını aldığımda ve senin ne istediğini düşününce bana gerçekten istediğimi vermen daha muhtemeldir. | TED | عندما أتبنى وجهة نظرك، وأفكر فيما تريد فعلاً، من المرجح أن تعطيني ما أريده بالفعل. |
Ama beni buradan çıkaracağına dair söz vermelisin. | Open Subtitles | لكنّك يجب أن تعطيني كلمتك لتخرجنى من هنا. |
-Peder seni savunmamı istiyorsan, ihtiyacım olan bütün bilgileri bana vermelisin. | Open Subtitles | إذا كنت تريدني الدفاع عنك، يجب أن تعطيني كل المعلومات التي أحتاجها |
Eğer birşey almak istiyorsan bana onu alman için birşey vermelisin. | Open Subtitles | ان كنت تريد شيئاً فعليك أن تعطيني شيئاً مقابله |
Lütfen bana annenin olmamı isteyeceği gibi bir baba olma fırsatını ver. | Open Subtitles | أرجو أن تعطيني فرصة أن تكون الأب أنها تريد مني أن أكون. |
Ancak, bana değersiz bir parça kağıt ver ve sana muz vermemi bekle? | TED | ولكن، أن تعطيني قطعة ورقةٍ تافهةٍ وتتوقع مني أن أعطيك موزة؟ |
Kartını bildiğimde, 200dolar vereceksin. | Open Subtitles | كنت أريد أن تعطيني 200 دولارات لو كنت أعرف ما هي بطاقتك؟ |
Ahbap, bir rulo tuvalet kağıdı uzatır mısın, lütfen? | Open Subtitles | صديقي، هل يمكن أن تعطيني ورق دورة المياة، من فضلك؟ |
Bana onları vermek ister misin, yoksa onlara çok mu alıştın? | Open Subtitles | أتريد أن تعطيني هذه، أم أنك تعلقت كثيراً بهم؟ |
Bana sadece bir silah vermeye ne dersin? | Open Subtitles | فلا تفرغ هذا بي يا رجل ما رأيك أن تعطيني سلاحاً فحسب؟ |
Çoğunlukla telefondaki yaşlı der ki: "Bana tavsiye verir misiniz?" | TED | في كثير من الأحيان كبار السن يسألون في المكالمات الهاتفية من فضلك هل يمكنك أن تعطيني بعض النصائح ؟ |
Bana bir şey vermen gerekmez. Zaten çok şey verdin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تعطيني شيئا لقد أعطيتني الكثير سلفا |
Bana çişini versen iyi edersin. | Open Subtitles | أنت من الأفضل أن تعطيني الذي أتبول أتبول. |
Sana ciddi bir soru soracağım ve cevap vermeden önce düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | سأطرح عليك سؤال جدياً وأريدك أن تفكر به قبل أن تعطيني الجواب |
Bana bir uyarı verseniz de mutlu mesut yoluma gitsem? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تعطيني إنذار وتتركني لأذهب في طريقي المرح؟ |
Şarkı çaldırmak için bozuk para alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تعطيني عملة معدنية لأشغل المسجل؟ |
Burayı yönetmeye başlar başlamaz maaşıma zaman yapmaya söz verirsen, olur. | Open Subtitles | فقط إذا وعدتني أن تعطيني علاوة عندما تصبح مدير هذا المكان |
İki dolar daha verebilirsin. Canımı sıktığın için. | Open Subtitles | يمكنك أن تعطيني دولاران إضافيان لأنك جعلتني متوترا |