"أن تعطيني" - Traduction Arabe en Turc

    • vermelisin
        
    • ver
        
    • vereceksin
        
    • uzatır
        
    • vermek
        
    • vermeye
        
    • verir
        
    • vermen
        
    • versen
        
    • vermeden
        
    • verseniz
        
    • Bana bir
        
    • alabilir
        
    • verirsen
        
    • verebilirsin
        
    Dinle, parayi bana vermelisin. Seni baska türlü koruyamam. Open Subtitles يجب أن تعطيني المال ليس لدي سبب آخر لأحميك
    Üzerini değiştirip, duş alman lazım. Bana da yemek için 10 dolar ver. Open Subtitles عليكِ أن تبدّلي ملابسكِ وتستحمي ويجب أن تعطيني 10 دولارات من أجل الغداء
    - Beni merak ediyorsan, Bana bir şey vereceksin. Open Subtitles ، أنت تشعر بالفضول تجاهي أو أنك تريد أن تعطيني محاضرة
    Affedersin, ölçü kabını uzatır mısın? Open Subtitles أعدك آسفة، هل يمكنك أن تعطيني كوب القياس؟
    Onlar beni öldürecekler ıf, neden bana ilaç vermek için izin var? Open Subtitles إذا أنهم ذاهبون إلى قتلي، لماذا أنها تسمح لك أن تعطيني الدواء؟
    Maya bunları Ali'nin evinde bulup bana geri vermeye çalışmış olmalı. Open Subtitles يبدو أن مايا وجدتهم في منزل آلي وحاولت أن تعطيني إياها
    Selam, 9 yaşındayım ve hiçbir şey yapamam. Bana birverir misin? Open Subtitles مرحبا، أنا عمري تسعة ولا أستطيع فعل شيء هل يمكنك أن تعطيني عمل؟
    Senin bakış açını aldığımda ve senin ne istediğini düşününce bana gerçekten istediğimi vermen daha muhtemeldir. TED عندما أتبنى وجهة نظرك، وأفكر فيما تريد فعلاً، من المرجح أن تعطيني ما أريده بالفعل.
    Ama beni buradan çıkaracağına dair söz vermelisin. Open Subtitles لكنّك يجب أن تعطيني كلمتك لتخرجنى من هنا.
    -Peder seni savunmamı istiyorsan, ihtiyacım olan bütün bilgileri bana vermelisin. Open Subtitles إذا كنت تريدني الدفاع عنك، يجب أن تعطيني كل المعلومات التي أحتاجها
    Eğer birşey almak istiyorsan bana onu alman için birşey vermelisin. Open Subtitles ان كنت تريد شيئاً فعليك أن تعطيني شيئاً مقابله
    Lütfen bana annenin olmamı isteyeceği gibi bir baba olma fırsatını ver. Open Subtitles أرجو أن تعطيني فرصة أن تكون الأب أنها تريد مني أن أكون.
    Ancak, bana değersiz bir parça kağıt ver ve sana muz vermemi bekle? TED ولكن، أن تعطيني قطعة ورقةٍ تافهةٍ وتتوقع مني أن أعطيك موزة؟
    Kartını bildiğimde, 200dolar vereceksin. Open Subtitles كنت أريد أن تعطيني 200 دولارات لو كنت أعرف ما هي بطاقتك؟
    Ahbap, bir rulo tuvalet kağıdı uzatır mısın, lütfen? Open Subtitles صديقي، هل يمكن أن تعطيني ورق دورة المياة، من فضلك؟
    Bana onları vermek ister misin, yoksa onlara çok mu alıştın? Open Subtitles أتريد أن تعطيني هذه، أم أنك تعلقت كثيراً بهم؟
    Bana sadece bir silah vermeye ne dersin? Open Subtitles فلا تفرغ هذا بي يا رجل ما رأيك أن تعطيني سلاحاً فحسب؟
    Çoğunlukla telefondaki yaşlı der ki: "Bana tavsiye verir misiniz?" TED في كثير من الأحيان كبار السن يسألون في المكالمات الهاتفية من فضلك هل يمكنك أن تعطيني بعض النصائح ؟
    Bana bir şey vermen gerekmez. Zaten çok şey verdin. Open Subtitles ليس عليك أن تعطيني شيئا لقد أعطيتني الكثير سلفا
    Bana çişini versen iyi edersin. Open Subtitles أنت من الأفضل أن تعطيني الذي أتبول أتبول.
    Sana ciddi bir soru soracağım ve cevap vermeden önce düşünmeni istiyorum. Open Subtitles سأطرح عليك سؤال جدياً وأريدك أن تفكر به قبل أن تعطيني الجواب
    Bana bir uyarı verseniz de mutlu mesut yoluma gitsem? Open Subtitles ألا يمكنك أن تعطيني إنذار وتتركني لأذهب في طريقي المرح؟
    Şarkı çaldırmak için bozuk para alabilir miyim? Open Subtitles هل يمكنك أن تعطيني عملة معدنية لأشغل المسجل؟
    Burayı yönetmeye başlar başlamaz maaşıma zaman yapmaya söz verirsen, olur. Open Subtitles فقط إذا وعدتني أن تعطيني علاوة عندما تصبح مدير هذا المكان
    İki dolar daha verebilirsin. Canımı sıktığın için. Open Subtitles يمكنك أن تعطيني دولاران إضافيان لأنك جعلتني متوترا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus