Ve meydana gelişinde bir parçası olmak istediğiniz toplulukla ilgili düşünmenizi istiyorum. | TED | وأريدكم أن تفكروا في المجتمع الذي تريدون أن تكون جزءً من صنعه |
Sizden çok basit ama önemli bir gerçeği düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أود منكم أن تفكروا بشأن حقيقة بسيطة لكنها أساسية جداً |
Hepimiz sosyal bakımdan daralıyoruz hayatımızda, okulda, iş yerinde ve bunu bir düşünmenizi istiyorum. | TED | واليوم، أصبح كل منا ضيق اجتماعيًا في حياتنا جامعتنا واعمالنا ولذلك أريد منكم أن تفكروا في هذه المسألة. |
Şimdi size bir ödev, bunu iyice düşünün derinlemesine, ne anlama geldiğini anlatmaya çalışın. | TED | و الآن واجبكم المنزلي هو أن تفكروا حقا في هذا ، و التأمل فيما يعنيه. |
Hepinizin, hakkınızda söylenen 3. kelimeyi düşünmesini istiyorum veya daha önce doğum yaptıysanız doğum yaptığınız kişiyle ilgili söylenen 3. kelimeyi düşünün. | TED | أريد منكم جميعاً أن تفكروا حول الكلمة الثالثة التي دائما ما تقال عنك أنت أو إن كنت تضعين مولوداً عن الشخص الذي أنجبتيه |
Köprüden yeterince hızlı geçemeyeceğinizi düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يجب أن تفكروا أنه عليكم أن تعبروا هذا الجسربسرعةكافية. |
Dinleyin, çocuklar, ahbaplar,... beni sadece bir öğretmen olarak görmenizi istemiyorum. | Open Subtitles | أسمعوا يا أولاد يا شباب أنا لا أريدكم أن تفكروا في كمعلم لكم |
gibi. Sosyal çevrenizde seyahat etme biletinizi nasıl gördüğünüzü düşünmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تفكروا في ماهو تعتقدون عن التذكرة التي لديكم لتسافر إلى كونك الاجتماعي |
Pekala, şimdi kendinize biraz zaman ayırıp, gerçek olduğunu bildiğiniz üç şey düşünmenizi istiyorum. | TED | حسناً .. أريدكم أن تتروا قليلاً واريدكم أن تفكروا في ثلاثة اشياء التي تعتقدون انها صحيحة |
Biz kostüm ve ışık tasarımcılarıyız ve de kendi dünyamızın makyaj sanatçıları ve kendi dünyanızın set tasarımcısı olarak düşünmenizi istiyorum. | TED | نحنُ مصممو الأزياء والأضواء وفنانو التجميل في حياتنا الخاصة، وأرغبُ أن تفكروا حول كونكم مصممي المشاهد في عالمكم الخاص. |
Şimdi sizden hangi duyularınızı geliştirmek istediğinizi düşünmenizi istiyorum. | TED | لذا فأنا أشجعكم جميعاً أن تفكروا في الحواس التي تودون توسيع آفاقها. |
Eğer o 12.000 sandalye beni deliye döndürdüyse ve delice sayısıyla, sadece bir saniyeliğine bir milyon insanı düşünmenizi istiyorum. | TED | إذا كانت 12,000 كرسي ترعبني .. فمع هذا الرقم الكبير ، أريدكم فقط أن تفكروا للحظة بمليون إنسان. |
Sizden sadece şimdiki sürüş deneyimimizin neye benzediği hakkında biraz düşünmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تفكروا و لو لقليلا" حول ماهية خبرة قيادة السيارات الآن |
Size, bunu yaparken dizinizle ne yaptığınızı düşünün dersem ne olur? | TED | ماذا سيحدث لو طلبت منكم أن تفكروا في ما تفعله ركبتكم بينما تفعلون ذلك؟ |
düşünün ki bu binayı görünce, bazen hayattaki zorluklarla mücadele ettiğimiz şeylerin bittiğini asla göremeyiz. | TED | أود منكم أن تفكروا خلال مشاهدة الفلم أن الأشياء التي نسعى جاهدين لإنجازها خلال حياتنا، لا يكتب لنا أنا نراها منتهية. |
ve bu mekanların size neler hissettirdiğini düşünün. | TED | و أن تفكروا بماذا تجعلكم هذه الأماكن تشعرون. |
Yıldızları, sıcak ve yoğun bünyelerinde atomları parçalayarak güç toplayan füzyon fabrikaları olarak düşünebilirsiniz. | TED | يمكنكم أن تفكروا في النجوم على أنها مصانع الاندماج تلك التي تعمل على تحطيم الذرات معًا في مساحاتها الداخلية الحارة والكثيفة. |
Bir bakıma bunu, dünya genelindeki insanların bir köprü inşa etme çalışması gibi düşünebilirsiniz, nehirin iki tarafından bir köprü inşa etmek. | TED | وكمشهد ، بإمكانكم أن تفكروا بهذا العمل أن الأشخاص يبدأون بالعمل حول العالم فى بناء جسر ، بناء جسر بين ضفتي النهر . |
Benim hakkımda ne istiyorsanız düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم أن تفكروا ما تشاؤون فيّ. |
Kendinizi oyuncağını bekleyen yün yumağı olarak görmenizi istemiyorum. | Open Subtitles | أردتكم أيها الرفاق أن تفكروا بأنفسكم أنكم أكثر من كرات فرو فقط |
Beni bir arkadaş olarak görmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدكم أن تفكروا في كصديق |