Bay Braddock, düşünüyordum da... Ona bir şey olmaması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | سيد برادك كنت أفكر لا أظن أن علينا فعل شيء لها |
Bir araya gelip konuşmamız gerektiğini söylediğimde, seni korkuttum mu? | Open Subtitles | هل أخفتك حين قلت أن علينا اللقاء والتحدث معاَ ؟ |
Anne, birbirimizi daha az görmemiz gerektiğini sen söyledin. Hayır. | Open Subtitles | أمي, لقد قلتِ أن علينا أن نرى بعضنا بشكل أقل |
Bu demek oluyor ki Senatör ve konuklarını da karantinaya almamız gerekecek. | Open Subtitles | هذا يعني أن علينا حجر عضو مجلس الشيوخ وضيوفه عضو مجلس الشيوخ؟ |
Ayrıca sonra yine bu problemi nasıl çözeceğimiz konusunda hiçbir fikrim olmadığını fark ettim. Ancak tek bir şey biliyordum: Bu konuşmanın üslubunu değiştirmek zorundayız. | TED | ثم عرفت بأنه ليست لدي أي فكرة عن كيفية حل هذه المشكلة، و لكني أعرف شيئا واحدا: أن علينا أن نغير نبرة هذا الحديث. |
Bence bu konuyu konuşmamız lazım. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك أظن أن علينا الحديث في هذا الموضوع |
Ama bu öfke kontrolünü görüşme sırasında da yapmamız gerektiğini söylemeyi unutmuşum. | Open Subtitles | كان عليّ أن أحدد أن علينا القيام بذلك في لحظة الإجتماع أيضًا |
Batı bize onlarla 10 sene pazarlık yapmamız gerektiğini söylüyor Ahmadinejad: | Open Subtitles | الغرب يخبرنا أن علينا التفاوض مهم لما يقرب من عشرة أعوام |
- Harvey Jim Reynolds'ı bırakmamamız gerektiğini düşünüyorum. - Ne? | Open Subtitles | هارفي لا أعتقد أن علينا أن نتخلى عن جيم رينولز |
Bu yüzden liderlik içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Konuşmamı bitirmeden önce size şunu önermek istiyorum | TED | لذلك أعتقد أن علينا أن نكون في الصدارة . حسنا , فى نهاية حديثى , أريد أن أقترح عليكم |
Ancak iklim değişikliği için yaptığımız şeylerden bir şeyler çıkarabiliriz ve sıfır toplam anlayışını yeniden yorumlamamız gerektiğini anlayabiliriz. | TED | و لكننا يمكن أن نأخذ صفحة مما فعلناه للتغير المناخي و يمكننا أن نفهم أن علينا إعادة تفسير عقلية التعادل. |
Ama selülozdan etanole geçiş, ekolojik olarak pek de zekice değil. Aynı zamanda yakıt üretiminde mantıklı ekonomik çözümler bulmamız gerektiğini düşünüyorum. | TED | ولكن أن تحول من السليولوز إلى الايثانول ليست بفكرة و أعتقد أن علينا أن نكون أذكياء من الناحية الايكولوجية حول إنتاج الوقود |
Onun için bir çözüm yolu bulmamız gerektiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | أتظنى أن علينا إدراجه فى الوصفة الطبية ؟ |
Yapabileceğim bir şey yok. Kaptan gitmemiz gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | ليس هناك ما يمكن أن أفغله عندما يقول الفائد أن علينا أن نذهب |
Parlak kürkünü muhafaza etmek için onu çokça yumurta ve zeytinyağıyla beslememizi gerektiğini yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب أن علينا اطعامه الكثير من البيض وزيت الزيتون لضمان فراء لامع. |
Sanırım odalarınızı ayırmamız gerekecek. | Open Subtitles | أخشى أن علينا أن نعزلكن عن بعضكن يا فتيات |
Sayın Başkan, sanırım yapmak zorundayız. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، أعتقد أن علينا القيام بهذا. |
Evet. Baban ambrosia istiyor, bu yüzden şekerleme lazım olacak. | Open Subtitles | نعم, أبي يريد العنبرية لذا أعتقد أن علينا أن نحصل على نباتات الخطمي |
Tek söylediği "Bir an önce 30. Caddedeki metro istasyonuna gitmemiz gerekiyor... | Open Subtitles | فقط أن علينا الذهاب إلى المحطة في الشارع ال 30 بأقصى سرعة |
Amerikan Anayasası'nın işleyişi gibi hareket etmeliyiz. | TED | أظن أن علينا فعلها بنفس الطريقة الدستور الأمريكي قد ينجح. |
Yani, diyorum ki her bir bilişsel duyuma tek tek bakıp evrimin ona ne yaptığına bakmak zorunda olduğumuzu anlayacağız. | TED | لذا سنجد أن علينا النظر لكل حاسة على حدة واحدة في كل مرة لمعرفة ماذا فعل لها التطور |
Ama biz maskeleri takmaya devam etmeye çalışmalıyız diye düşündüm. | Open Subtitles | ولكني اعتقدتُ أن علينا أن نسعى جاهدين لنُبقي الأقنعة علينا |
Karanlık olmadan buradan gitsek iyi olur. Sanırım buradan gitsek iyi olacak. | Open Subtitles | علينا الخروج من هنا قبل المغيب - أعتقد أن علينا الذهاب - |
Anlayacağınız, mükemmellik arayışında olmalıyız, her zaman, ve bence çabuk olmamız gerekiyor. | TED | أترون، أعتقد أن علينا جميعًا السعي إلى الكمال، في كل الأوقات، وأعتقد أن علينا القيام بذلك سريعًا. |