Konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | أعتقد أن لديكما ما تودان مناقشته على إنفراد |
Evet, herhâlde konuşacak çok şeyiniz vardır. Hoşça kalın. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن لديكما أنتما الاثنان الكثير لتناقشاه، وداعاً |
Eminim sizin konuşacak çok şeyiniz vardır, dolayısıyla gecikmeden başlayın. | Open Subtitles | واثق أن لديكما الكثير من الأحاديث لذا سأدعكما لتتبادلوها |
Eminim ki ikinizin çok konuşacak şeyleriniz vardır. | Open Subtitles | أنا متأكده أن لديكما الكثير من الأمور ستتذكرانها |
Biliyorum ikinizin onunla sorunları var ama ben mutluyum ve bu geceyi en iyi arkadaşlarımla geçirmek istiyorum ki böylece onlara bunu anlatabileyim. | Open Subtitles | انظرا، أعلم أن لديكما تحفّظات عليه، لكنّي سعيدة ولهذا وددتُ أن أمضي الليلة مع صديقتيّ الصدوقتين لأخاطبهما في ذلك |
Eminim konuşacak çok şeyiniz vardır. | Open Subtitles | متأكدة أن لديكما الكثير لتتحدثا بشأنه |
Konuşacak çok şeyiniz vardır sizin. | Open Subtitles | يبدو أن لديكما نقاشًا طويلًا. |
Eminim ikinizin konuşacak çok şeyi vardır. | Open Subtitles | انا مـتأكد أن لديكما الكثير لتتحدثا بشأنه |
İkinizin birbirinize söyleyecek çok şeyi olmalı. | Open Subtitles | لابد أن لديكما الكثير لتقولاه لبعضكما البعض. |
Anlaşılan ikinizin konuşması gerekiyor. | Open Subtitles | يبدو أن لديكما الكثير لتتحدثا بشأنه |
Ve ikinizin hemen hemen aynı ölçülerde olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أن لديكما تقريبا نفس المقاس |
Ve ikinizin hemen hemen aynı ölçülerde olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أن لديكما تقريبا نفس المقاس |