Böylece bir sorunumuz olduğunu anlamaya başladık ve sorun daha da ciddi. | TED | لذا بدأنا ندرك أن لدينا مشكلة، و المشكلة أكثر خطورة بسبب هذا. |
Patron, bu bana birkaç mezar kazmak zamanımız olduğunu hatırlattı. | Open Subtitles | هل نستطيع أن نحفر بعض القبول طالما أن لدينا وقت؟ |
Yüzbaşıya haber verin. Görünüşe göre kasabada bir tane daha uyuşturucu laboratuvarı varmış. | Open Subtitles | من الأفضل أن تستدعي الملازم يبدو أن لدينا مختبر منزلي آخر في المدينة |
Bu insanlara güzel bir uçuş sunalım. Oldukça önemli insanlar varmış. | Open Subtitles | أتمنى أن نمنحهم سفريه مريحه أظن أن لدينا ضيوف مهمين الليله |
Bunu yapanın hızlıca bulacak biri lazım ve elimizde bu işin uzmanı var. | Open Subtitles | نحتاج شخص يمكنه تعقب القتلة سريعاً وصدف أن لدينا متعقب من الطراز العالمي |
İlk olarak, görünüşe göre geçen gece, kapatırken başka bir yangın çıktı. | Open Subtitles | أولا ، يبدو أن لدينا حريق آخر فى وقت الإغلاق الليلة الماضية |
Efendim, bir saldırı konusunda ciddi bilgilerimiz olduğu gerçeğini belli etmeden, bunu yapamayız. | Open Subtitles | سيدي، لا يمكننا عمل هذا دون أن نتجاهل أن لدينا معلومة مسبقة بالهجوم |
Peki buna sahip olduğumuzu nasıl doğrulayacağız? | TED | وكيف لنا أن ننظر ونتأكد أن لدينا في الواقع؟ |
Amerikalı'ların yaklaştığını biliyorlar, ve bizim savaş suçları hakkında delilimiz olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | يعرفون أن الأمريكان قريبون منهم ويعرفون أن لدينا دليل على جرائم حربهم |
Ayrı kalmamız için her türlü nedenimiz olsa da birlikte olmak için her şeyi riske atarız. | Open Subtitles | ورغم أن لدينا كل الأسباب للبقاء بعيديـن سنخاطر بكل شئ، للبقـاء معا |
Burada aşılması imkansız bir durum olduğunu sanmıyorum değil mi? | Open Subtitles | لا أظن أن لدينا موقفاً مستحيلاً هنا , أليس كذلك |
Cumartesi planlarımız olduğunu bilmiyordum. Kızlara söz vermiştim. -Ben de geleyim mi? | Open Subtitles | لم أعرف أن لدينا خطط يوم السبت وعدت صديقاتي أن أخرج معهن |
Korkarım bir sorunumuz var. Şirketin ihalesine katılan biri daha varmış. | Open Subtitles | أخشى أن لدينا مشكلة، واضح أن لدينا مُزايد آخر على الشركة. |
Seçeneğimiz varmış gibi davranıyoruz ama aslında hüküm gibi. | Open Subtitles | نحن فقط نتظاهر أن لدينا الخيار بل نحن كما لو كنا مجبرون. |
Diyorum ki gidip baş sağlığı dileyelim. Sence elimizde yeterince iş yok mu? | Open Subtitles | أنا أقول لنذهب لإسترجاع بعضٍ من كرامتنا ألا تظن أن لدينا ما يكفي؟ |
Göstermez, ama şimdi elimizde yeni ipuçları oluştu. Kesin emir verdi. Rahatsız edilmek istemiyor. | Open Subtitles | هذا صحيح لكني أقول أن لدينا مباراة كبيرة أوامر صارمة لا يريد إزعاج |
Saldırganın bir parça elbisesi elimizde olsa çok yardımı olurdu. | Open Subtitles | كان سيساعدنا لو أن لدينا قطعة من ثياب المعتدي |
Pekala, görünüşe göre bir düzine dosya bulduk,.. ...tamamı müzik parçası. | Open Subtitles | حسنٌ، يبدو مثل أن لدينا حوالي دزينة ملفات، كلّها أغاني صوتية |
Bombacı patlatmaya niyet etmeden önce yarına kadar zamanımız olduğu anlamına gelebilir. | Open Subtitles | يُمكن أن يعني أن لدينا حتّى فجر الغد قبل أن تنفجر القنبلة |
Bu yüzden şimdi bu potansiyele sahip olduğumuzu görüyoruz. | TED | وبالتالي، نرى الآن أن لدينا هذه الإمكانية. |
bizim için küçücük bir şans olduğunu bilseydim asla o noktaya gelmezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأذهب هناك لو كنت أعتقد أن لدينا فرصة مع بعضنا |
Ayrı kalmamız için her türlü nedenimiz olsa da birlikte olmak için her şeyi riske atarız. | Open Subtitles | ورغم أن لدينا كل الأسباب للبقاء بعيدان عن بعضنا سنخاطر بكل شىء للبقاء معاً |