Sanırım kahramana yardım etmek artık sıradan bir iş değil. | Open Subtitles | يبدو أن مساعدة الأبطال لن تكون بالنهار فقط بعد اليوم. |
Yeni gelenlerin çalışmasına yardım etmek eminim yapmak istediğin son şeydir. | Open Subtitles | متأكدة أن مساعدة وافدة جديدة على الدراسة هو آخر ماتريد عمله. |
Artık senin bölümüne, onlarla ilgili bilgi toplamada yardım etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لم أعد أشعر أن مساعدة مكتبك معهم أمر صائب |
Bir süredir, yaşayanlara yardım edebileceğimizi düşünüyordum amcana yardım etmek istedim çünkü acı çektiğini görebiliyordum önceden olduğu kişi olması için babana yardım etmek istedim ama bütün planlarım geri tepti ve gitmek istememin sebebi de bu yani daha fazla acıya sebep olmayacağım. | Open Subtitles | لبعض الوقت، واعتقدت نحن قد تكون قادرة على مساعدة الأحياء. أردت أن مساعدة العم الخاص بك، |
Ve en önemlisi de bu aileye yardım etmek. | Open Subtitles | وإنّي أعتقد أن مساعدة هذه الأسرة هو الشيء الوحيد يهمّ. |
Biliyor musun orduya, insanlara yardım etmek istediğim için girmiştim. | Open Subtitles | تعلمون، وصلت إلى الجيش لأنني أردت أن مساعدة الناس. |
İnsanlara yardım etmek görevimdir efendim. | Open Subtitles | ومن واجبنا أن مساعدة إخوانهم من الصحابة |
(Gülüşmeler) Bence tehlikedeki insanlara yardım etmek bir sorumluluk. | TED | (ضحك) أعتقد أن مساعدة من يتعرضون للخطر هو عمل مسؤول. |
Peki o "senaryoları" düşünürken Sydney'ye yardım etmek için bir düzine federal yasayı çiğneyeceğini de düşündün mü? | Open Subtitles | هل أخذت في حسبانك أن مساعدة ( سيدني ) في هذه المرحلة سوف تتطلب خرق العديد من القوانين الفيدرالية |
Keşke Deb'e yardım etmek de bu kadar kolay olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى أن مساعدة (ديب) بتلك السهولة. |
Ben de yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن مساعدة. |