Onunla ilgili bir sorun var. Onu şimdi buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | بها خطب ما, لابد من أن نخرجها من هنا حالاً |
Şu tahta sandığın içinde olmalı. Onu oradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | لا بد إنها في القفص، يجب أن نخرجها من هناك |
Durumu normale döner dönmez, kendine daha fazla zarar vermesin diye onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | بمجرد أن تستقر حالتها يجب أن نخرجها من هنا قبل أن تؤذي نفسها أكثر |
- Onu oradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نخرجها من هناك لا ، نحن لا نستطيع |
Önemli olduğunu düşünüyoruz. Kendine zarar vermeden veya daha kötüsü olmadan onu oradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | نخال أنها على درجة من الأهمية لذا يجب أن نخرجها من هناك قبل أن تؤذي نفسها |
- Onu dışarı çıkarmalıyız. - Efendim, ısıyı arttırın. | Open Subtitles | يجب أن نخرجها من هنا سيدي, أرفع الحرارة |
Uyumuyor. Onu çıkarmalıyız. | Open Subtitles | ليست نائمة، يجب أن نخرجها من هنا - فقط دقيقة أخرى - |
Yinede onu buradan çıkarmalıyız.. | Open Subtitles | لازلنا بحاجة إلى أن نخرجها من هنا |
Mulder, onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | مولدر, يجب أن نخرجها من هنا. |
Onu evden çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نخرجها من المنزل |
Uyumuyor. Onu çıkarmalıyız. | Open Subtitles | -ليست نائمة، يجب أن نخرجها من هنا |
Onu gerçekten oradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نخرجها من هناك |
Onu dışarı çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نخرجها من مكانها |
Onu oyundan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نخرجها من المسرحية |
Onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نخرجها من هنا .. |
Onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نخرجها من هناك |
Ama kızı hemen Zürih'ten çıkarmalıyız. | Open Subtitles | لكن نحتاج أن نخرجها من "زيورخ". |
Onu burada çıkarmalıyız. | Open Subtitles | وحتى نعرف أين (زاك) علينا أن نخرجها من هنا |
Onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | - يجب أن نخرجها من هنا، هيا بنا |
- Oh, Tanrım. Onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | -يا إلهي يجب أن نخرجها من هنا |