"أن نعمل" - Traduction Arabe en Turc

    • çalışmalıyız
        
    • çalışabiliriz
        
    • yapacağız
        
    • yapabiliriz
        
    • çalışmak
        
    • çalışmamız gerek
        
    • işi
        
    • çalışıp
        
    • çalışmaya
        
    • çalışmayı
        
    • yapmalıyız
        
    • çalışamayız
        
    • yapmak
        
    • yapmaya
        
    • çalışalım
        
    Yerel olarak çalışmalıyız ama aynı zamanda okyanus havzası genişliğinde de çalışmalıyız. TED . نحتاج لأن نعمل محلياً لكننا نحتاج أيضاً أن نعمل على عرض المحيط
    Bölgesel düzeydeki hükümetin kuruluşları ile çalışmalıyız. TED علينا أن نعمل مع الحكومات على مستوى إقليمي.
    NSA'nın dediği şu: Sistemlerinizin güvenliği için birlikte çalışmalıyız ama aslında bu bir kötü tavsiye veriyor çünkü şirketlerin güvenliği azalıyor. TED يقولون نريد أن نعمل معكم كي نؤمن أنظمتكم لكن الحقيقة أنهم يعطون نصيحة لهذه الشركات والتي توهن من أمن خدماتهم.
    Doğu Avrupa. Orada yıllarca çalışabiliriz. Open Subtitles أوروبا الشرقية يمكننا أن نعمل هناك لسنوات
    biz şimdi yarım saat boyunca ne yapacağız? Open Subtitles أنها الواحدة والنصف ماذا يجب أن نعمل للنصف الساعة المتبقية الأن؟
    Yani beni araştırmaya sevk eden soru şuydu, eğer 100,000 kişiyle bir adamı Ay'a gönderebiliyorsak, 100 milyon kişiyle ne yapabiliriz? TED اذاً السؤال الذي يحفز بحثي هو, اذا كنا نستطيع وضع انسان على القمر بواسطة 100,000 ماذا يمكننا أن نعمل بواسطة 100 مليون
    Ve bu nedenle hepimiz bu hikâyeyi bitirmek için çalışmalıyız. TED ولأن علينا جميعا أن نعمل لإنهاء هذه القصة.
    Bu toplumlarda yaşayan insanlarla beraber çalışmalıyız ve onlara sorunlarını çözmek için ihtiyaçları olan araçları ve kaynakları vermeliyiz. Bunu yapmanın en iyi yolu budur. TED علينا أن نعمل مع الناس في هذه المجتمعات, وأن نعطيهم المصادر والأدوات التي يحتاجونها ليحلوا مشاكلهم الخاصة.
    Birlikte çalışmalıyız, küresel ısınmayı, okyanus asitleşmesini yavaşlatmalı ve bizim ve gelecek olan nesiller için temiz bir okyanus ve gezegen olarak devam ettirmeliyiz. TED نريد أن نعمل سوياَ، لنبطئ من الأحتباس الحرارى نبطئ من عملية تحمض المحيطات ونساعد فى الحفاظ على محيط صحى وكوكب صحى لجيلنا وللأجيال القادمة.
    İklim değişikliğine karşı ayakta durabilmek için birlikte çalışmalıyız. TED لمواجهة تغير المناخ ، يجب أن نعمل معًا.
    35 bölgemiz, 15 tane emtiamız var, bu emtiaların üretilme yöntemlerinin değişmesi için kimlerle çalışmalıyız? TED إذن لدينا 35 مكانا، و 15 سلعة تشكل أولوية، مع من علينا أن نعمل لنغير الطريقة التي تنتج بها هذه السلع؟
    Bunun yerine sıradan insanları demokratik yaşamın merkezine koymaya çalışmalıyız. TED علينا بدلًا من ذلك أن نعمل على وضع الناس العاديين في مركز الحياة الديمقراطية.
    Üzerinde çalışabiliriz, küçük dokunuşlarla, seni rahat ettirmek için... Open Subtitles يمكننا أن نعمل عليها ، و لمسة هنا أو هناك يمكن أن تتغير لنتأكد من أنك
    Buraya yapmak için geldiğimiz şeyi yapacağız ve geri döneceğiz. Open Subtitles أعتقد أننا يجب أن نعمل الذي جئنا من أجله نربطها ومن ثم نسحبها
    Ve bunu düzeltmek için her türlü şeyi yapabiliriz ama eninde sonunda asıl düzeltmemiz gereken şey kendimiziz. TED ونستطيع أن نعمل جميع الأشياء لاصلاحها ولكن في التحليل الأخير الاشياء التي نحتاج لاصلاحها حقا هي انفسنا
    Tıpkı kardeşini öldüren adamla çalışmak zorunda olman gibi mi? Open Subtitles مثل يجب أن نعمل كعملك مع الرجل الذي قتل أخاك؟
    İnsanlar olarak bizim, suyla doğuştan bir bağımız var ancak zamanla bu bağı kaybettik ve şimdi iyileştirmek için çalışmamız gerek. TED إذن وُلدنا كبشر بعلاقة ميلادية مع الماء، لكن بمكان ما في الطريق نفقد تلك العلاقة، وعلينا أن نعمل لاسترجاعها.
    Doğrusu şu ki gerçekten akıllı bir adam ile bu işi başarabiliriz Open Subtitles الحقيقة أننا يمكننا أن نعمل مع رجل ذكي حقيقي فى فريقنا للمساعدة على معركتنا
    Bana kalırsa birlikte çalışıp halatları birlikte onarmalıyız... hem görev paylaşımı olur. Open Subtitles حسناً ، فكرتي هي أن نعمل معاً ونصلح الحبال معاً ونتقاسم الواجبات
    Rüzgar enerjisine karşı değilim ama hükümetlerle birlikte çalışmaya ihtiyacımız var. Çünkü bu türbinler akbabaların sayısının yarıya düşmesine neden olacak. TED لست ضد طاقة الرياح، ولكن علينا أن نعمل مع الحكومات، لأن توربينة الرياح تفعل هذا الأمر بالطيور، قتقسمها نصفين.
    Eğer kahraman olmaya çalışmayı bırakıp benim tarafımda olmaya karar verirsen, belki üşümene bir çare bulabiliriz. Open Subtitles إذا أنت تتوقف عن المحاولة لكي يكون بطل ويقرر لكي يكون على جانبي، لربما نحن يمكن أن نعمل شيء حول برودة الوجود.
    Elimizden geleni yapmalıyız, ve benim elimden gelen tek şey bu kitabı bastırmak. Open Subtitles يجب أن نعمل كل ما بوسعنا وهذا الكتاب هو كل ما بوسعي عمله
    15 saat aralıksız inek gibi çalışamayız. Open Subtitles نحن لا يمكن أن نعمل لمدة 15 ساعة متواصلة.
    benzin almak istemiyoruz, yeşille ilgili birşey yapmak istiyoruz. TED لا نريد أن نبتاع النفط نريد أن نعمل أشياء صديقة للبيئة
    Ne yapmaya geldiysek onu yapalım. Onu bağlayıp çekelim. Open Subtitles أعتقد نحن يجب أن نعمل للذى جئنا الية لنعمل.
    Bak, eğer beraber çalışmak zorundaysak çalışalım. Open Subtitles النظرة، إذا نحن يجب أن نعمل سوية، دعنا نعمل سوية. نحن ما عندنا للعمل سوية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus