Bu görevde bana yardım etmek isteyeniniz var mı diye soracaktım. | Open Subtitles | و كنت أتساءل إن أي منكم يود أن يساعدني في هذا؟ |
Avatar yolculuğumda bir sonraki aşamaya geçmemde bana yardım etmek istiyormuş. | Open Subtitles | يود أن يساعدني في إتخاذ الخطوة القادمة في محنة الآفاتار |
Küçük bir gösteri için, bana yardımcı olmayı kabul etti. | Open Subtitles | وافق برحابة صدر على أن يساعدني في عرض قصير |
Ama biriniz bana yine Yardım edecek. | Open Subtitles | ولكن يتوجب على أحدكم أن يساعدني في الوقوف مجددا |
Bu sabah ondan yardım istedim ama beni bir başıma bıraktı. | Open Subtitles | أحتجت إلى أن يساعدني هذا الصباح وهو خذلني |
Onun için de düşündüm ki eğer ona bir iyilik yapıp boşanmasını sormazsam belki bana yardım edebilir. | Open Subtitles | لذا ظننت لو أنني تساهلت معه و لم أساله عن الطلاق أنه ربما يمكنه أن يساعدني |
Yin, Ondan bana yardım etmesini istedi. Niye hala yaşıyorum sanıyorsun. | Open Subtitles | ين.طلبت منه أن يساعدني لهذا السبب ما زلت على قيد الحياة |
Juri üyelerinden birisi bana yardım edebileceğini söyledi | Open Subtitles | واحد من القضاة قالوا هو يمكن أن يساعدني. |
Artık bana yardım etmek isteyebilecek hiç arkadaşım yok ve iyilik isteyecek pozisyonda da değilim. | Open Subtitles | ليس لدي آي صديق يريد أن يساعدني و أنا ليس في وضع يمكنني من طلب خدمات منهم |
Beni asansörde acı çekerken gördü. Kendini kötü hissetti. bana yardım etmek istedi. | Open Subtitles | لقد رآني أجفل في المصعد وشعر أنه يجب أن يساعدني |
Kim öylesine bir duvar inşa etmem için bana yardım etmek ister? | Open Subtitles | من يريد أن يساعدني في بناء حائطٍ بدون أيّ سبب ؟ |
Ve hukuk fakültesinden ilk dönüşümde babam bana yardım etmek istemişti... | Open Subtitles | عندما تخرجت من مدرسة القانون أبي أراد أن يساعدني لذلك هو أول عملائي |
Hey, noktaları birleştirmemde kim bana yardım etmek ister? | Open Subtitles | يا رفاق من يريد أن يساعدني في لعبة "وصل النقاط"؟ |
Çünkü buradaki hiç kimse bana yardım etmek istemiyor. | Open Subtitles | , لأن لا أحد هنا راغب في أن يساعدني |
Biri şu kol düğmelerini takmamda bana yardımcı olabilir mi lütfen? Pekala narin şey. | Open Subtitles | هل بإمكان أحدكم أن يساعدني فحسب مع أزرار كمومي اللعينة, لو سمحتم؟ |
Evde kalıp, bana yardımcı olmaya karar verdi. | Open Subtitles | قرر وقتها أن يساعدني في المنزل قدر الإمكان |
Geniş bir kurtarma operasyonu konusunda Yardım edecek birisini arıyorum. | Open Subtitles | شخص بمنصب يمكن أن يساعدني بعملية إنقاذ واسعة النطاق |
Yardım edecek birini arıyorum ama başvurabileceğim kimse yok. | Open Subtitles | أريد أن يساعدني شخصٌ ما, ولكني لا أجد مكاناً الجأ إليه. |
Delikanlıdan garajımı temizlemek için yardım istedim bütün işi ben yaptım, o da koleksiyonu için eski eşya arayıp durdu. | Open Subtitles | طلبت من الفتى أن يساعدني بتنظيف مرآبي أنا أعمل وهو يدور بحثًا عن مقتنيات الخمر |
Yanlış kişiden yardım istedim ve... | Open Subtitles | لقد طلبت من الشخص الغير المناسب أن يساعدني و... .... |
Oh, güzel. Öyleyse yönetici restoranın temizliğine yardım edebilir. | Open Subtitles | جيد، إذاً يستطيع المدير أن يساعدني في تنظيف المطبخ |
Biriniz bana sofrayı kurmaya yardım edebilir mi acaba? | Open Subtitles | أيمانع أحدكما أن يساعدني في تجهيز الطاولة؟ |
Kimsenin hiçbir için bana yardım etmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد من أي أحد أن يساعدني في أي شيء. |
bana yardım etmesini istedin. | Open Subtitles | طلبته أن يساعدني في وكيل |
Bana gelip, hizmet verdiği adamın yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | جاءني، وقال أنّ الرجل الذي يعمل لحسابه يمكن أن يساعدني |