Burns her şeye sahip oluyor! Çok geç olmadan onunla konuşmak zorundayım. | Open Subtitles | بيرنز يمتلك كل شىء لابد لى من التكلم قبل أن يفوت الأوان |
Çok geç olmadan önce, ben bunun ne kadar yanlış olduğunun farkına vardım. | Open Subtitles | , و قبل أن يفوت الوقت . . انا أدركت كم هو خاطئ |
Onun için çok geç olmadan önce bu şey boyunca hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | نحتاج أن نزيح هذا الشيء جانباً قبل أن يفوت الأوان بالنسبه له |
O ışını çalıştıracağız ve iş işten geçmeden Buffy'i bulup onu yeniden görünür hale getireceğiz. | Open Subtitles | وأول شيئ سنفعله هو إيجاد بافي وجعلها مرئية قبل أن يفوت الأوان |
Aslında çok geç olmadan seni pencereden atmam gerekir. | Open Subtitles | يجب على أن القيك بالخارج قبل أن يفوت الوقت على ذلك |
Çok geç olmadan bir daha soruyorum, düşünür müsün? | Open Subtitles | مرة آخرى قبل أن يفوت الأوان هل يمكنك اعادة التفكير |
Size yalvarıyorum. Çok geç olmadan, projeyi hemen durdurun. | Open Subtitles | أتوسل إليكِ، أوقفي المشروع . الآن قبل أن يفوت الأوان |
Çok geç olmadan bir yolunu bulmalıyız! | Open Subtitles | سنعثر على طريقة للهروب من هذا الجحيم قبل أن يفوت ألآوان |
Çok geç olmadan bir çocuk sahibi olmak isteyeceğim hiç aklına gelmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أني أرغب بمولود.. قبل أن يفوت الأوان؟ |
Çok geç olmadan özgür olmak istedi. | Open Subtitles | و أراد أن يحس بأنه حر قبل أن يفوت الأوان |
Çünkü çok geç olmadan bütün paranızı çekmenizi isteyecektim. | Open Subtitles | لأنه يجب أن أنصحكما بأن تقوما بسحبها كلها يا أصدقائي قبل أن يفوت الأوان |
Lütfen baba, çok geç olmadan gel al beni. | Open Subtitles | أرجوك يا أبي, تعال وخذني قبل أن يفوت الأوان |
Çok geç olmadan Hicks'in o yuvayı bulmasını sağla. | Open Subtitles | أحرصى على أن يجد هيكس العش قبل أن يفوت الأوان |
geç olmadan biri cesedimi bulmalı. | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يعثر على جسدي قبل أن يفوت الأوان |
Bu ülke çok geç olmadan bir şeyler yapsa iyi olur. | Open Subtitles | يجب على الدولة أن تتصرف قبل أن يفوت الأوان |
Ve şimdi sana söylüyorum, çok geç olmadan git. | Open Subtitles | والآن أنا أخبرك أن ترحل قبل أن يفوت الأوان |
Ne olur, Çok geç kalmadan buradan çıkmama izin ver. | Open Subtitles | أرجوكِ، أرجوكِ، دعيني أخرج من هنا قبل أن يفوت الأوان |
Şimdi, grup dağılmanın eşiğinde iş işten geçmeden oraya dönmeni istiyoruz. | Open Subtitles | ولكن نشر المجموعة مهدد بالإلغاء... لذلك نريد منكِ أن تعودي إلى هناك قبل أن يفوت الأوان |