O yangını çıkaran her kimse onu öldürmek istedi. | Open Subtitles | لذلك أي كان من قام بإشعال حريق كان يحاول أن يقتلها |
Fakat imparatoru yatıştırmak için, onu öldürmek zorundaydı. | Open Subtitles | لكن لإرضاء الإمبراطور عليه أن يقتلها |
Hayır, hayır. Onu öldürmeye çalıştı! | Open Subtitles | لا , لا , لقد كان لقد كان يحاول أن يقتلها |
Vücudunu sarmalayan bu sürüngen onu göz açıp kapayana kadar öldürebilir. | Open Subtitles | ذلك الزاحف القاتل الذي يطوّق جسمها يمكن أن يقتلها بطرفة عين. |
Bir seçim yapmalısın, Trick. Tereddüt, onun ölümüne sebep olabilir. | Open Subtitles | يجب أن تتخذ قرارا "تريك ترددك هذا يمكن أن يقتلها |
Resmi, Bayan Vasquez'in arkasından, Rey Cerrera onu öldürmeden hemen önce cep telefonuyla çekmiş. | Open Subtitles | أنه التقط صورة باستخدام هاتفه للسيدة فاسكاس قبل أن يقتلها راي سيرير بدقيقة أو أكثر |
Bay Edgar ile bir daha zıtlaşman, muhtemelen onu öldürür. | Open Subtitles | اللقاء الآخر بينك وبين السيد إدجار كان من الممكن أن يقتلها |
Kocasının onu öldürmek istediğini söylemişti. Hakil mi? | Open Subtitles | كانت تقول بأن زوجها يريد أن يقتلها |
onu öldürmek istememiştim ama polisler çok yaklaşıyordu. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن يقتلها. ولكن... رجال الشرطة كانوا يحصلون على قريبة جدا. |
onu öldürmek yerine onu kaçırdı. | Open Subtitles | أخذها بدلا من أن يقتلها |
Eğer onu öldürmek isteseydi, öldürürdü. | Open Subtitles | -لو أراد أن يقتلها ، لكان قتلها بالفعل . |
Neden biri onu öldürmek istesin ki? | Open Subtitles | لماذا يريد شخص أن يقتلها ؟ |
onu öldürmek isteyen birisi olduğunu düşünmek zor geliyor. | Open Subtitles | -من الصعب التخيّل أنّ أحداً يودّ أن يقتلها . |
Belki bu ilişkiyi açıklamakla tehdit etti ve o da, sessiz kalması için Onu öldürmeye karar verdi. | Open Subtitles | ربّما هدّدت بفضح العلاقة وقرّر أن يقتلها للحفاظ على هدوئها. |
Roxie'nin, Jamie'nin Onu öldürmeye çalıştığını gördüğü rüyayı hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تتذكرين رؤية روكسي عندما قالت بأن جيمي يريد أن يقتلها |
Güzel bir kıza aşık olur, hasmı Onu öldürmeye çalışır ama beceremez çünkü yeni bir bölüm çekmek zorundadırlar. | Open Subtitles | إنه واقع في الحب مع فتاة جميلة الذي عدوه حاول أن يقتلها لكن بعدها لا يفعل لأن عليهم صنع فلم آخر. |
Bu yüzden, virüs makineden çıktığında onu da öldürebilir. | Open Subtitles | وبالتالي فعندما يستولي الفيروس على الآلة فيمكنه أن يقتلها أيضاً |
Erkek isterse onu öldürebilir. | Open Subtitles | يُمكن للذكر أن يقتلها إن أراد ذلك |
Eğer eklampsi* doğrulandıysa, doğumun hemen başlatılmaması bebeğin ve onun ölümüne yol açar. | Open Subtitles | إذا تم تأكيد بوجود تسمم الحمل، يمكن أن يقتلها والطفل كذالك إذا لم يتم تسليمها على الفور. |
Bu onun ölümüne neden olabilir. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يقتلها |
Onu sandalyeye baglıyorum because Sigarayı bırakıcak o onu öldürmeden önce. | Open Subtitles | لقد قيدتها بالكرسي لأنها ستتوقف عن التدخين قبل أن يقتلها |
Kell onu öldürmeden önce Kristin Malone'u bulmalıyız. | Open Subtitles | أنتي بحاجه لأن تجدي كريستين مالون قبل أن يقتلها كيل |
Düşündüğüm kadar kötüyse içkiyi birden bırakmak onu öldürür. | Open Subtitles | اذا كانت سئية كما أعتقد فان الانهيار يمكن أن يقتلها |