"أن يموت" - Traduction Arabe en Turc

    • ölmeden
        
    • ölmeli
        
    • ölmeyi
        
    • Ölmek
        
    • ölmesi
        
    • ölecek
        
    • ölmesini
        
    • ölebilir
        
    • ölmek zorunda
        
    • ölene
        
    • ölmeliydi
        
    • ölmez
        
    • ölemez
        
    • ölmeye
        
    • ölmemeli
        
    Biri daha ölmeden bize bir isim verin Bayan Pearce. Open Subtitles أعطنا اسم، السّيدة بيرس، قبل شخص آخر يجب أن يموت.
    Son toplamada ölmeden önce, bizim en ünlü tıp araştırmacılarımızdandı. Open Subtitles قبل أن يموت في المذبحة الأخيرة،كان أحد أكثر باحثينا شهرة.
    Yaş veya kuru, bir adam meyvesini vermeden ölmeli. Open Subtitles أخضر أو جاف ، يجب أن يموت الرجل قبل أن تثمر ثماره
    Bileğindeki hedefi tutturmak için. ölmeyi dilemiş herkes için. TED لنقطة الهدف الموجودة على معصمك لأي شخص أراد أن يموت.
    Onun bir yarısı, yatıp Ölmek diğer yarısı ise yaşamak istiyordu. Open Subtitles ،جزء منه يريد أن يموت ويخلد للراحة الجزء الآخر يريد العيش
    Birinin ölmesi hiç önemli değil... Yeter ki kendini kurtarsın. Open Subtitles لا يهمه أن يموت شخص آخر, طالما بقيت يداه نظيفتين.
    Beyaz bir t-shirt giyip küvetin içine onun yanına girmeyeceksen eğer, onu ısıtacak başka bir yola ihtiyacım var, yoksa ölecek. Open Subtitles إن لم تقبلي بأن ترتدي قميصاً داخلياً أبيض وتقفزي إلى الحوض الساخن معه فأنا بحاجة لطريقة أخرى لتدفئته قبل أن يموت
    O tüm dünyadaki en iyi arkadaşlarımdan biri, ve ölmesini istemiyorum. Open Subtitles إنه أحد أعز أصدقائي في العالم كله ولا أريده أن يموت
    Ama şu anda çok hasta. ölmeden önce son kez eşini görmek istiyor. Open Subtitles إنه مريض الآن ويريد أن يرى حبه الأول زوجته المحبوبة، قبل أن يموت
    Ömür boyu nefret ettiğim babam ölmeden önce bana bir iyilik yaptı. Open Subtitles أبي، الذي كرهته طوال حياتي عمل شيء واحد جيد قبل أن يموت
    Ama babaları ölmeden önce Trapingus Koyu'nun kenarındaki bir kulübede yaşıyorlarmış. Open Subtitles لكن قبل أن يموت والدهم عاشوا في مقصورة خارج خليج ترابيجوس
    Kadının dediğine göre Selçuklu ölmeden önce kadının üstüne tükürmüş. Open Subtitles الإمرأة تقول أن السلجوقي قد .بصق عليها قبل أن يموت
    Kocamı ölmeden önce gören son kız neye benziyor bilmek istedim. Open Subtitles لأعرف كيف هي الفتاة الأخيرة التي رأت زوجي قبل أن يموت.
    Ve o sırlar da benimle birlikte ölmeli. Eğitimimiz bunu gerektiriyor. Open Subtitles وهذا السر يجب أن يموت معي هذا جزء من عقيدتنا
    Oğlun ölmeli. Yoksa gölgelerin iniltilerini dindiremeyiz. Open Subtitles ولا بد أن يموت لكي ترضى الأرواح الغائبة التي تئن
    O da bunu biliyor, ama onun için bi farkı yok... çünkü bir köpek gibi yaşamaktansa köpek gibi ölmeyi tercih ediyor. Open Subtitles .وهو يعلم ذلك ولا يكترث لأنه يفضّل أن يموت ككلب .عوضاً عن أن يعيش ككلب
    Ölmek zorunda olan eski sen yeniden doğan yeni sen için gerekliydi. Open Subtitles الشخص القديم يجب أن يموت . حتى يمكننا أن نُولد من جديد
    Eğer bana soruyorsan tek güvenli yolun ikisininde ölmesi ise. Open Subtitles إن سألتني رأيي، الحماية الوحيدة لك هي أن يموت كلاهما
    Siz bir şey yapana dek kaç kişi daha ölecek? Open Subtitles كم شخص يجب أن يموت قبل أن تحاولوا فرض الأمن؟
    Onun ölmesini istemiyorsunuz, o yüzden eğer onu seviyorsanız, onu almama izin verin. Open Subtitles , أنت لا تريده أن يموت لو أنك تحبه , أرجوك اعطني اياه
    Eğer şimdi kapatırsam gecenin bir yarısı toksit şoktan ölebilir. Open Subtitles إذا أغمض لها حتى الآن، وقالت انها يمكن أن يموت من الصدمة السامة في منتصف الليل.
    Tekrar ve tekrar ve tekrar. Biz ölene kadar. Bunu mu istiyorsun? Open Subtitles مراراً وتكراراً إلى أن يموت كلانا أهذا ماتريده؟
    Başka biri yaşayabilsin diye, farklı bir yoldan ölmeliydi. Open Subtitles هو فقط كان يجب أن يموت بطريقة مختلفة حتي يعيش شخص آخر
    Neden biliyormusun ? Çünkü o özgür. Ve özgür insanlar asla ölmez. Open Subtitles لأنـــه حُـــــــــر و أي رجل حر لايمكن أن يموت
    Burada ölemez! Annesiyle babası Barbados'ta! Open Subtitles لا ، لا يمكن أن يموت على الأرضية أبويه في باربيدوس
    ölmeye ve beni burada onun fikirlerini savunmak için bırakmaya karar verdi. Open Subtitles و قرر أن يموت و يتركنى هنا لأدافع عن أفكاره
    Kimse doktordan veya klinikten uzak olduğu için ölmemeli. TED لا ينبغي لأحد أن يموت بسبب أنه يعيش بعيدًا عن الطبيب أو العيادة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus