Biri daha ölmeden bize bir isim verin Bayan Pearce. | Open Subtitles | أعطنا اسم، السّيدة بيرس، قبل شخص آخر يجب أن يموت. |
Son toplamada ölmeden önce, bizim en ünlü tıp araştırmacılarımızdandı. | Open Subtitles | قبل أن يموت في المذبحة الأخيرة،كان أحد أكثر باحثينا شهرة. |
Yaş veya kuru, bir adam meyvesini vermeden ölmeli. | Open Subtitles | أخضر أو جاف ، يجب أن يموت الرجل قبل أن تثمر ثماره |
Bileğindeki hedefi tutturmak için. ölmeyi dilemiş herkes için. | TED | لنقطة الهدف الموجودة على معصمك لأي شخص أراد أن يموت. |
Onun bir yarısı, yatıp Ölmek diğer yarısı ise yaşamak istiyordu. | Open Subtitles | ،جزء منه يريد أن يموت ويخلد للراحة الجزء الآخر يريد العيش |
Birinin ölmesi hiç önemli değil... Yeter ki kendini kurtarsın. | Open Subtitles | لا يهمه أن يموت شخص آخر, طالما بقيت يداه نظيفتين. |
Beyaz bir t-shirt giyip küvetin içine onun yanına girmeyeceksen eğer, onu ısıtacak başka bir yola ihtiyacım var, yoksa ölecek. | Open Subtitles | إن لم تقبلي بأن ترتدي قميصاً داخلياً أبيض وتقفزي إلى الحوض الساخن معه فأنا بحاجة لطريقة أخرى لتدفئته قبل أن يموت |
O tüm dünyadaki en iyi arkadaşlarımdan biri, ve ölmesini istemiyorum. | Open Subtitles | إنه أحد أعز أصدقائي في العالم كله ولا أريده أن يموت |
Ama şu anda çok hasta. ölmeden önce son kez eşini görmek istiyor. | Open Subtitles | إنه مريض الآن ويريد أن يرى حبه الأول زوجته المحبوبة، قبل أن يموت |
Ömür boyu nefret ettiğim babam ölmeden önce bana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | أبي، الذي كرهته طوال حياتي عمل شيء واحد جيد قبل أن يموت |
Ama babaları ölmeden önce Trapingus Koyu'nun kenarındaki bir kulübede yaşıyorlarmış. | Open Subtitles | لكن قبل أن يموت والدهم عاشوا في مقصورة خارج خليج ترابيجوس |
Kadının dediğine göre Selçuklu ölmeden önce kadının üstüne tükürmüş. | Open Subtitles | الإمرأة تقول أن السلجوقي قد .بصق عليها قبل أن يموت |
Kocamı ölmeden önce gören son kız neye benziyor bilmek istedim. | Open Subtitles | لأعرف كيف هي الفتاة الأخيرة التي رأت زوجي قبل أن يموت. |
Ve o sırlar da benimle birlikte ölmeli. Eğitimimiz bunu gerektiriyor. | Open Subtitles | وهذا السر يجب أن يموت معي هذا جزء من عقيدتنا |
Oğlun ölmeli. Yoksa gölgelerin iniltilerini dindiremeyiz. | Open Subtitles | ولا بد أن يموت لكي ترضى الأرواح الغائبة التي تئن |
O da bunu biliyor, ama onun için bi farkı yok... çünkü bir köpek gibi yaşamaktansa köpek gibi ölmeyi tercih ediyor. | Open Subtitles | .وهو يعلم ذلك ولا يكترث لأنه يفضّل أن يموت ككلب .عوضاً عن أن يعيش ككلب |
Ölmek zorunda olan eski sen yeniden doğan yeni sen için gerekliydi. | Open Subtitles | الشخص القديم يجب أن يموت . حتى يمكننا أن نُولد من جديد |
Eğer bana soruyorsan tek güvenli yolun ikisininde ölmesi ise. | Open Subtitles | إن سألتني رأيي، الحماية الوحيدة لك هي أن يموت كلاهما |
Siz bir şey yapana dek kaç kişi daha ölecek? | Open Subtitles | كم شخص يجب أن يموت قبل أن تحاولوا فرض الأمن؟ |
Onun ölmesini istemiyorsunuz, o yüzden eğer onu seviyorsanız, onu almama izin verin. | Open Subtitles | , أنت لا تريده أن يموت لو أنك تحبه , أرجوك اعطني اياه |
Eğer şimdi kapatırsam gecenin bir yarısı toksit şoktan ölebilir. | Open Subtitles | إذا أغمض لها حتى الآن، وقالت انها يمكن أن يموت من الصدمة السامة في منتصف الليل. |
Tekrar ve tekrar ve tekrar. Biz ölene kadar. Bunu mu istiyorsun? | Open Subtitles | مراراً وتكراراً إلى أن يموت كلانا أهذا ماتريده؟ |
Başka biri yaşayabilsin diye, farklı bir yoldan ölmeliydi. | Open Subtitles | هو فقط كان يجب أن يموت بطريقة مختلفة حتي يعيش شخص آخر |
Neden biliyormusun ? Çünkü o özgür. Ve özgür insanlar asla ölmez. | Open Subtitles | لأنـــه حُـــــــــر و أي رجل حر لايمكن أن يموت |
Burada ölemez! Annesiyle babası Barbados'ta! | Open Subtitles | لا ، لا يمكن أن يموت على الأرضية أبويه في باربيدوس |
ölmeye ve beni burada onun fikirlerini savunmak için bırakmaya karar verdi. | Open Subtitles | و قرر أن يموت و يتركنى هنا لأدافع عن أفكاره |
Kimse doktordan veya klinikten uzak olduğu için ölmemeli. | TED | لا ينبغي لأحد أن يموت بسبب أنه يعيش بعيدًا عن الطبيب أو العيادة. |