Üslubumdan dolayıdır. Ben dostlarımı tehdit etmem. | Open Subtitles | ربما يكون نوعاً من التكلف وأنا لا أهدد الأصدقاء |
Ben atlamakla tehdit ederim, sen beni indirmeye çalışırsın. | Open Subtitles | أنا أهدد بالقفز، أنت تساعدني على العدول.. |
Normalde kimseyi, insanı içten dışa ateş gibi yakarak öldüren amonyak ile tehdit etmem. | Open Subtitles | عادةً أنا لا أهدد الخاضع للتحقيق بالموت من خلال حقن الأمونيا تحرق الشخص من الداخل والخارج |
Kimseyi tehdit etmek istemedim, sadece tüm bunlar bitsin istedim. | Open Subtitles | لـم أُريد أن أهدد أحد، كُنت فقط أُريد أن ينتهي الأمر. |
Seni tecavüz etmekle tehdit etmedim. Tecavüz olayını teklif eden sendin. | Open Subtitles | لم أكن أهدد بإغتصابكِ, بل أنت من مهد لذلك الأمر |
Ailesini tehdit etmem gerekebilir ama önemli olan seni buradan çıkartmak için ne yapmam gerekiyorsa, yapacağım. | Open Subtitles | قد أهدد عائلته لكن المهم هو سوف أفعل أي شيء لإخراجك من هنا |
Onu veya bir başkasını hiç tehdit etmedim sadece yıkanmıyordum. | Open Subtitles | لم أهدده قط، أو أهدد شخص آخر كل ما فعلته، أنني لم أستحم |
İçlerinden birini tehdit etmek zorunda kalabilirim. Birini öldürmek zorunda kalabilirim. - Öldürmezsin. | Open Subtitles | لربما يجب أن أهدد أحدهم، ولربما قد أقتل أحدهم |
Hayatımı tehdit edersen ben de kariyerini tehdit ederim. | Open Subtitles | أنتِ تهددين حياتي وأنا أهدد حياتك المهنية |
Salağa yattığın kısmı geçip seni içeri atmakla tehdit edeceğim kısma gelelim mi artık? | Open Subtitles | حسناً، فلنتجاوز الجزء الذي تتحامق فيه, و أنا أهدد باحتجازك. |
Hayatımı ortaya atıp babamı tehdit ederek söz aldım. | Open Subtitles | لقد كان وعداً تلقيته بعد أن استخدمت حياتي كي أهدد والدي |
Ve bundan nefret ediyorum. Arkadaşım vampir olduğu için onu tehdit etmekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | وإنّي أمقت ذلك، أكره أن أهدد صديقي لكونه مصّاص دماء |
Senin yaşamını tehdit ettiğime inanıyor musun, Alexandre? | Open Subtitles | هل تعتقد بأني أهدد عالمك أليكساندر؟ |
Seni değil, Carter'i tehdit ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أهددك أنت، أنا أهدد كارتر. |
tehdit etmekten hoşlanmam.Sadece yapmaktan hoşlanırım. | Open Subtitles | أنا لا أحب أن أهدد . أنا أنفذ مباشرة |
Seni değil, Carter'i tehdit ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أهددك أنت، أنا أهدد كارتر. |
tehdit etmiyorum. Orduya haber verecegim. | Open Subtitles | انا لا أهدد ، سأستدعي الجيش الآن |
O zaman benim kimseyi tehdit etmediğimi görmüşsünüzdür. | Open Subtitles | إذاً , أنت تعرف أنني لم أهدد أي شخص ... لقد قدّمت للمنتجين |
İşlerinizle değil sizi hayatınızla tehdit ediyorum. | Open Subtitles | ،أنا لا أهدد وظائفكم بل حياتكم |
- Ben bu şekilde yapmazdım. Ba'al'ı milletin içinde tehdit edip bir saat sonra da onu öldürmek mi? | Open Subtitles | أهدد " بول " أمام العامة ، وأقتله بعدها بساعة |