Pekii, anlamama izin ver. Çocuğun bir ailesi yok, iletişim kuramıyor. | Open Subtitles | افهم من كلامك أنكم لم تعرفوا من أهله ، و من |
Charleston'daki ailesi onunla konuşmadığı için kuzeyde yaşıyormuş. | Open Subtitles | أن عليه قضاء أغلب وقته في الشمال لأن أهله في تشار لستون يقاطعونه |
Colorado'da orduya katılmış ama ailesi Wyoming'de yaşıyor ve oraya gömülmesini istiyorlar. | Open Subtitles | لقد إلتحق بنا من كولورادو لكن والديه يعيشون في ويومينق ذلك المكان الذي أهله يريدون دفنه فيه |
Orduya dönmeden önce ailesini görmeye gidiyorduk. Ona da yeni söyledim. | Open Subtitles | كنا في طريقنا لنقابل أهله قبل أن يسافر و نخبرهم الأخبار |
Hayatta en önemli şeyin ne olduğunu söyleyecek ailesini isteyecek. | Open Subtitles | سيخبركم ما الذي يهمه حقا في الحياة، ويطلب رؤية أهله. |
Ailesinin ve arkadaşlarının yardımları ile on motosiklet satın aldı, hayali ise, gelecek üç yıl içinde toplamda birkaç yüz motosiklete ulaşmak. | TED | لقد اشترى 10 دراجات بمساعدة أهله و أصدقائه، و كان هدفه أن يكون له مئات منها بعد ثلاثة سنوات. |
ailesiyle polo maçında olması çok kötü. | Open Subtitles | للأسف لديه هذه المباراة في البولو مع أهله |
Yaman adam. Ama kibirli ve halkı da sevmiyor. | Open Subtitles | ياله من شخص شجاع جعل أهله فخورين لا يحبه الناس |
Aslında ailesi gelip onu görsün diye birkaç evrak hazırladım. | Open Subtitles | في الواقع، قُمت ببعض الترتيبات الورقية كي أحضر أهله هنا كي يروه. |
Liseli çocuk kafası güzelken araç kullanıyor ve zengin ailesi kadına para ödeyerek bu durumu ortadan kaldırıyor yani. | Open Subtitles | اذا فتى مراهق يحصل على مخالفه لقيادته تحت تأثير الكحول أهله الأغنياء يدفعون لها لجعلها تختفى |
Stevie ailesi onaylamadığı için mi bana mezuniyet balosu için teklifte bulunmadı? | Open Subtitles | عن اصطحابي لحفلة التخرُج لأنّ أهله لم يوافقوا على ذلك |
ailesi, rodeo sanatçısıydı. | Open Subtitles | أهله كانوا عارضين فى الرديو _ عروض الخيل _ |
Evet, ailesi çok iyi insanlar. Taşınabiliriz... | Open Subtitles | أهله أناس رائعون ولكننا سننتقل |
ailesi okul malzemelerimi aldı. | Open Subtitles | أهله كانوا يشترون لي أشياء للمدرسة |
Ben de "ailesini şey yaparken görmek istemeyen birileri" deyip "Bu yüzden kapılar çalınır işte" diye ekliyorum. | Open Subtitles | وأجاوبهم, شخص لا يريد أن يرى أهله يفعلونها لهذا أنا أطرق قبل أن أدخل |
Güzel, bir hikâye. Bir yıl sonra çocuk ailesini ziyarete gelmiş. | Open Subtitles | جيّد , لدينا قصّة بعد سنة عاد الولد لزيارة أهله |
ailesini görmeden ölmesine izin mi vereceksiniz? | Open Subtitles | أبي لانستطيع أن نثق به أستتركه يموت دون أن يرى أهله ؟ |
Ailesinin dediklerine göre, yüksek ateş ve tüm eklemlerinde acı verici bir ağrı. | Open Subtitles | طبقاً لما قاله أهله حُمى خطيرة والآم فى جميع مفاصله |
Yani, en azından Ailesinin ona verdiği isim budur... | Open Subtitles | أو عالأقل كان هذا الإسم الذي أخذه من أهله |
ailesiyle ilgili bir şey sormuyorum. Sorarsam o da kaçıp gider diye korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى أن يختفى هو الآخر يوماً ما بسبب خصومته مع أهله. |
17 yaşın altında bir saç görünümü vardı, biz de onu sorgulamadan önce halkı bilgilendirmemeye çabaladık. | Open Subtitles | لأن عمره كان أقل من 17 بقليل لذا اُنتقدنا لأننا لم نخطر أهله قبل الاستجواب |