"أهمل" - Traduction Arabe en Turc

• görmezden
• ihmal etti
• ihmal etmiş
• ihmal ettiği
• ihmal etmedim
• ihmal ederek
• ihmal ediyorum

Çürümüş ayaklarını görmezden gelmesinin başka bir sebebi olduğunu sanmıyorum.
لا أستطيع تخيل أي سبب آخر لماذا أهمل هؤلاء الكلاب المتعفنة

Ama bilimsel mirasımın parçasını görmezden gelmekten doğan huzursuz edici hissi içime gömdüm.
لكن كان انزعاجي الدّفين أنّي أهمل جزءًا من تراثي العلمي الخاصّ

Görevi süresince savaş ve destek yardımları için çalışmaları ihmal etti.
خلال فترة ولايته، أهمل الحرب والجهود المبذولة لتوفير مساعدات الإغاثة.

Ailesini mi ihmal etti?
هل أهمل عائلته؟

Anlaşılan Bay Connelly sizi işe alırken ev ödevlerini yapmayı ihmal etmiş.
علي ما يبدو السيد كونلي أهمل في عملة عندماقامبتوظيفك.

Ancak diğerleri sorumluluklarını ihmal ettiği sürece elim kolum bağlanıyor.
في حين أهمل الآخرين مسئولياتهم، لم أكن أنا كسول.

Bebeğimi uyuşturucu kullandığım için ihmal etmedim.
أنا لم أهمل طفلتى بسبب المخدرات

Victor'un düzene olan merakını kullanmayı ihmal ederek bir hata yaptığımı fark ettim.
ينبغي أن لا أهمل ميله الطبيعي إلى التنظيم

Diğer konukları ihmal ediyorum. Genç bayanlar size eşlik etmeye hazır.
أنا أهمل ضيوفي الأخرين ستجد أن الشابات يثيرن الصحبة

Finn, bütün kötü kararları veren bütün belirtileri görmezden gelen kişi artık yok.
فين ، ذلك الرجل الذي جعل كل تلك الإختيارات سيئة ، الذي أهمل الإشارات لقد ذهب

Lütfen bir daha kendimi böyle görmezden gelmeme izin verme.
ذكريني رجاء أن لا أهمل نفسي ثانية

Anneni görmezden gelmelisin.
...أنا أهمل تلك النساء

Berlin'deki Domscheit-Berg'e haber vermeyi ihmal etti.
أسانج" أهمل إخبار "دومشت بيرج" فى (برلين)،

Şimdi Felix bana iki kez Sarah'ın kardeşlerinden bahsetmeyi ihmal etti.
أوتدرين، أهمل (فيليكس) مرتين أن يخبرني أن لـ(سارا) أختين

Walt bana söylemeyi ihmal etti
(والت) أهمل اخباري

Dougal MacKenzie sırtı izli bir hırsızla evlendiğinden bahsetmeyi ihmal etmiş.
دوغال ماكنزي أهمل أخباري بأنكِ قد تزوجتي اللص مجلود الضهر

Resmi yönergeler halkın bunun nasıl farkına varacağı konusunu biraz ihmal etmiş.
أهمل أن يذكر كيف يمكن للناس أن تلاحظه

Kevin'ın, Amerikan Elçiliği'ne nedense söylemeyi ihmal ettiği bir detay.
ثمّة تفصيلٌ أهمل (كيفن) ذكره بطريقة ما للسفارة الأمريكية.

Ama o cemaati hiç ihmal etmedim.
لكنّي لم أهمل كنيستي

- Ben oğlumu hiç ihmal etmedim.
لم أهمل ابني ابداً.

Ruhları ihmal ederek, Güney halkı karanlığı üzerlerine çektiler şimdi bu kabilemizi yok etmekle tehdit ediyor.
حين أهمل أهل الجنوب الأرواح حلت عليهم الظلمات و الآن, ذلك يهدد بتدمير قبيلتينا

Aptalca bir fanteziyi gerçekleştirmek için hastalarımı ihmal ediyorum.
أنا أهمل مرضاي لأحقق حلما سخيفا