| Audrey, ben Jerry Langford. Bert Thomas'ı bağla ve acele et. | Open Subtitles | أودرى , معك جيرى لانجفورد أحضرى بيرت توماس على الهاتف بسرعة |
| Audrey'le bağlantılıysan o da parmağını kaybedecek böylece öğrenmiş olacağız, değil mi? | Open Subtitles | إذا كنت و أودرى متصلتين حينها, ستفقد واحداً لها وحينها سنعرف, صحيح؟ |
| Audrey, sen haklısın. | Open Subtitles | أودرى أنت على حق ، 8 سنوات مدة طويلة هل ترغبين فى كوب من الشاى ؟ |
| Canlı yayında, ben Audrey Timmonds, WIDF Haber, Madison Square Garden. | Open Subtitles | تقرير حى من حديقة ماديسون هذه أودرى تيموندس من أخبار واى دف |
| Ben yapmadım, Audrey. Jack'e silah dayamıştı. Başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لست أنا الفاعل يا أودرى كانت تصوب مسدساً الى جاك ولم يكن أمامى أى خيار |
| Ben yapmadım, Audrey. Jack'e silah dayamıştı. Başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لست أنا الفاعل يا أودرى كانت تصوب مسدساً الى جاك ولم يكن أمامى أى خيار |
| Sadece ilk eşim Audrey. | Open Subtitles | حسنا.. هناك شخص واحد.. هو زوجتى الأولى أودرى. |
| Audrey, tabii ki. Vasiyetname yapıldığında eşim oydu. | Open Subtitles | أودرى بالطبع, فقد كانت زوجتى عند كتابة الوصية. |
| Bay Strange'in Audrey'i terk ettiğine inanmıyorum. | Open Subtitles | أترى,انا لم اصدق ان السيد سترينج قد هجر أودرى أطلاقا |
| Yani Audrey'in, Neville Strange'den nefret etmesi için bir neden yoktu. | Open Subtitles | لذا,لايوجد سبب لأن تكره أودرى نيفيل سترينج. |
| Muayenehane, hasta olan arkadaşım Audrey'i ziyaret ediyorum. | Open Subtitles | زيارة صديقتى المريضة أودرى فى مكتب الطبيب |
| Audrey'e yardım edebileceğini düşünmesem onu kaç parça hâlinde bulacağımız umurumda bile olmazdı. | Open Subtitles | ,إذا لم أعتقد أنه يمكنها مساعدة أودرى لن أهتم بما سيلحق بها |
| Audrey'nin bir tür reenkarnasyon sorunu olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد حسبت أن أودرى لديها نوعاً ما اضطراب استنساخ |
| İtiraf etmeliyim ki bizim Audrey'mizi çok daha fazla seviyorum. | Open Subtitles | وعلى أن أقر أننى أحب أودرى التى نعهدها أكثر |
| Audrey bana okuduğu dergilerde çıkan ada haberlerinden bahsediyordu. | Open Subtitles | أودرى كانت تخبرنى عنه من مجلاتها أليس كذلك؛ يا أودرى ؟ |
| Audrey, bu Johnny'nin kaykayına benzemiyor mu? | Open Subtitles | أودرى ، ألا يُشبه هذا لوح التزلج الذى كان يمتلكه جونى |
| Favori sohbet arkadaşlarımdan biri, Wisconsin'e bağlı Oshkosh'tan 90 yaşındaki büyükannem Audrey Gorwitz'dir. | TED | واحدة من رفاقي المفضلين في المحادثة هي جدتي ذات 90 عام، "أودرى جورويتز"، من أوشكوش، بويسكونسن |
| Bu elbiseden öte birşey, bir Audrey Hepburn filmi sanki. | Open Subtitles | هذا ليس فستان عادي -إنه كفستان "أودرى هيبورن"َ |
| Audrey. Biliyorsun ki, çok kritik anlar vardır. | Open Subtitles | أودرى أتعلمى كم عدد الدقائق المهمة؟ |
| - Audrey ! Açıklamama izin ver. Bana birşey oldu. | Open Subtitles | - . أودرى دعينى أشرح لكى حدث شئ لى - |