- Altı fincan kahve içti... hem insanlar çocuklarını unutmazlar. | Open Subtitles | لقد تناول ستة أكواب من القهوة والناس لا ينسون أولادهم |
İnanıyoruz ki doğru bir destekle her ebeveyn çocuklarını okula hazırlayabilir. | TED | ونحن نؤمن، أنه مع الدعم المناسب، يستطيع جميع الأهالي تجهيز أولادهم للمدرسة. |
Evet, ama en azından çoğu anne babanın, çocuklarını kimden koruduğuna dair bir fikri vardır. | Open Subtitles | ..نعم ، لكن على الأقل معظم الآباء لديهم فكرة عما يجب أن يحموا أولادهم منه |
Zaten tüm havayolu çalışanları ve onların çocukları bedava uçmuyorlar mı? | Open Subtitles | أليس كل موظفي الخطوط يسافرون مع أولادهم إلى أي مكان مجاناً |
Okulları kapatalım mı? Peki işçiler ne olacak? çocukları okula gitmediyse onlar da işe gitmeyecek. | TED | حسنا، ماذا عن الموظفين؟ فهم لن يذهبوا إلى أعمالهم طالما لم يذهب أولادهم إلى المدارس. |
Kuracakları ailenin, çocuklarının neye benzeyeceğinin, adlarının ne olacağının, gerillayı bırakınca nasıl bir hayatları olacağının hayalini kurmuşlar. | TED | كانت الحوارات حول ما الحال التي ستبدو عليها أسرتهم وماذا ستكون أسماء أولادهم وكيف ستكون حياتهم في حال غادروا العصابة. |
Eğer o kişiyi tanımıyorlar ise, çocuklarına ikramları geri çevirmelerini öğrettiklerini anlattı. Çünkü o kişi kendilerinden daha muhtaç olabilir. | TED | أخبرتني أنهم يعلمون أولادهم أن يرفضوا أي شيء من أي شخص لا يعرفونه لأنه ربما ذلك الشخص يحتاجه أكثر منهم. |
Aileler onu çocuklarıyla yalnız bırakıyor çünkü onlarla aynı yaşta. | Open Subtitles | الأولياء قد يسمحوا له بأن يبقى وحيدا مع أولادهم |
Bakın, velilerin çoğu çocuklarını beslemek ve kiralarını ödeyebilmek için çok çalışıyorlar. | Open Subtitles | سيدة ديمتراس ان اولياء امور طلابنا مكافحون ويعانون ليطعمو أولادهم , ليدفعو الإيجار |
Kendinle gurur duymalısın. Çoğu erkek çocuklarını tanımaz bile. | Open Subtitles | يجدر بكم أن تكونوا فخورين بأنفسكم معظم الرجال لايعرفون من هم أولادهم |
Aile dostlarımız çocuklarını ondan ders almaya yollardı. | Open Subtitles | لقد اعتاد أصدقاؤنا أن يرسلوا أولادهم لحضور دروسها |
Amerikalılar, çocuklarını parka götürmeden önce banka hesaplarını boşaltırlar mı? | Open Subtitles | هل يفرغ كل الأمريكيين عادة حساباتهم المصرفية قبل أخذ أولادهم للمنتزة؟ |
Diğer babalar çocuklarını atış çalışma sahasına götürmüyorlar mı? | Open Subtitles | ألا يصطحب الآباء الآخرين أولادهم لمدي القيادة ؟ |
Millet, takım elbiseli korkutucu bir adam çocuklarını rahat bırakmıyor diye öfkelendi mi? | Open Subtitles | قد فزع الناس بسبب رجل ذو حلة ومعتوه لا يترك أولادهم بحالهم؟ |
Nehru, Patel çoğu kongre yetkilileri, karıları ve çocukları hapiste. | Open Subtitles | معظم قادة الكونجرس في السجن و زوجاتهم و أولادهم |
Sence onların çocukları da iş kuyruğunda bekliyorlar mı? | Open Subtitles | أتظن أن أولادهم ينتظرون في طوابير العمل؟ |
Çoğu ebeveyn çocukları kendilerini benim kadar düşünse minnettar olur. | Open Subtitles | معظم الأباء يمتنوا لو أن أولادهم يهتمون كما أهتم |
İnsanlar aşı olmaktan vazgeçti, çocuklarının aşı olmasını engelledi. | TED | فقد أقلع الناس عن تطعيم أنفسهم، وكذلك تركوا تطعيم أولادهم |
Rahip Rick'in kullandığı bir kelimeyi kullanacağım: Ebeveynler, çocuklarının kâhyalarıdır. | TED | سأقوم باستخدام نفس الكلمة إستخدمها قس الكنيسة ريك.. الوالدين أوصياء على أولادهم. |
Yaşlı çiftin ne kendilerinin, ne çocuklarının ne de torunlarının hayatlarının içine sıçılmamıştı. | Open Subtitles | الزوجان العجوزان لم يكونوا فاشلون وكذلك أولادهم وأحفادهم |
çocuklarına, Amerika'ya giden akrabalarından ve başkalarından hakkında duydukları fırsatları sunmak istiyorlardı. | TED | أرادوا منح أولادهم الفرص التي كانوا يسمعون بها من الآخرين. من أقربائهم، مثلاً، الذين استقروا في الولايات المتحدة. |
Ama gerçek şu ki, ebeveynlerin çocuklarıyla konuşmayacağı bazı konular vardır. | Open Subtitles | ,لكن في الحقيقة ,هناك بعض الأمور لا يمكن للوالدين التحدث عنها مع أولادهم |
Bakın, üzgün olmanızı anlıyorum ve her velinin çocuğunu umursadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أتفهم أنكِ مستاءة وأعرف أن كل الآباء يهتمون ..بأمر أولادهم |
Lanet beyaz yakalılar paraları çocuklarından daha değerli. | Open Subtitles | الدعاوى الملعون... نهتم أكثر المال من أولادهم. |