"أو شيءٍ" - Traduction Arabe en Turc

    • falan
        
    •   
    • filan
        
    Görünüşe göre sırt çantalarını alıp Avrupa'yı falan gezmişler. Open Subtitles من الواضح أنّهما تعرّفتا في رحلةٍ حول أوروبا معاً أو شيءٍ كهذا
    Hayır, bu çok aptalca... Böylece takip etmek falan. Pekâlâ... Open Subtitles كلا، هذا أمرٌ غبي، هذا أمرٌ شبيه بالمطاردة أو شيءٍ كذلك
    Bir yabancıyla evlenmeyi falan düşünüyorsun? Open Subtitles هل تفكّر بالزَّواج من أجنبية أو شيءٍ ما؟
    Evrende filan hiç bir kanun var ... gereksiz yere acı çekmeye yönelik bir kanun? Open Subtitles هَل هُناكَ قانون في الكَون أو شيءٍ ما قانون حولَ المُعاناة الغَير مُستحَقَة؟
    Bir sabah, ihtiyar Firavun yüzmek için kumsala gitti... güneşlenmek için filan. Open Subtitles في صباحٍ ما، يَتَمَختَر الفرعون على الشاطئ ليَسبَح لِيُسَمِّرَ بَشرتَه أو شيءٍ ما
    Bir bomba falan için tetik de olabilir. Bilemiyorum. Open Subtitles يُمكِنُني أن أحوّلها إلى زِناد لِلقُنبلة أو شيءٍ ما، أنا لا إعرِف
    Bileğine takip bilekliği falan taktın? Open Subtitles هل لديك سوار تتبع على كاحله أو شيءٍ من هذا القبيل ؟
    - Evet, ameliyat yerim kötü oldu falan dersin. Open Subtitles أجل، فقد ساءت حالة الجرح .. أو شيءٍ من ذلك القبيل
    Muhtelemen LSD ile falan karıştırdıkları bir çeşit uyuşturucu. Open Subtitles إنّه عقار للإغتصاب، على الأرجح أنّهم خلطوه مع عقاقير للهوسة أو شيءٍ ما
    Ne, hapisten falan çıktın dostum? Open Subtitles ماذا, هل خرجت من السجن أو شيءٍ ما, يا رجل؟
    Zannediyordum ki protesto falan yapacaktı. Open Subtitles فقط إستنتجتُ أنّهُ يريدُ تنظيم إحتجاجٍ أو شيءٍ ما.
    Bilmiyorum ama ...bu beni bir parçası falan yapar.... Open Subtitles لا أعلمُ إن كان ذلك يجعلُ منّي، شريكًا أو شيءٍ من هذا القبيل.
    Çıldırdığımı falan düşünmediler. Open Subtitles .لم يظنّا بأنني كنتُ مجنونة أو شيءٍ من هذا القبيل
    Geçit töreni falan beklediğimden değil de, adamlar biraz sertti. Open Subtitles ليس وكأني كنت أتوقع عرض استقبال أو شيءٍ من هذا القبيل كان أولئك الرجال صارمين جداً
    Annelerimize kamp yaptığımızı falan söyleriz ve tüm yazı uyuşturucuyla geçiririz. Open Subtitles ما علينا سوى إخبار أمهاتنا بأننا في مخيّم أو شيءٍ ما، ونكتفي بأكل المشروم طيلة الصيف في منتزة شجرة جوشوا.
    50 dolar falan verebilirim. Open Subtitles تعلمون، بمقابل 50 دولارًا ربما أو شيءٍ ما.
    Tecavüze uğramamdan veya öldürülmemden veya birinin beni boğmasından veya bıçaklamasından korkmadın hiç? Open Subtitles ما كنتِ تخشين أن اُغتَصَب أو اُقتلُ أو يتم خنقي أو اُطعن أو شيءٍ ما ؟
    - Senin kayıp çocuk alarmı veya bir şey yapman gerek, Tamam ? Open Subtitles إنّك بحاجةٍ لتقدّم إنذار آمبر أو شيءٍ من هذا القبيل، صحيح ؟
    Arkadaş olmaya yeltendiğin, hatta sosisli sandviç filan sipariş etmek dışında konuştuğun herkes tıpkı karın gibi senin yüzünden ölecek. Open Subtitles أي شخص تحاول مصادقته أو حتى التحدث إليه أو أي شيء أو إحضار النقانق أو شيءٍ ما سيموت كزوجتك ، بسببك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus