Bazıları benim adıma araştırma yapmayı üstlendi, bazıları tatillerde ve iş gezilerinde zaman ayırarak benim için kitapçılara gitti. | TED | قام بعضهم بالبحث بدلاً عني، وقد يقوم أخرون بزيارة خاطفة في أيام العطل ورحلات العمل لمتاجر بيع الكتب من أجلي. |
Sadece fotoğraftan ibaret ya da tatillerde gördüğüm biri değil. | Open Subtitles | إنه ليس مجرد صورة أو أحداً ما علي رؤيته أيام العطل. |
tatillerde hafta sonlarında. | Open Subtitles | أيام العطل و عطلات نهاية الأسبوع |
Eski karım, hafta sonları onu görmeme izin vermez. Ama bir şey çıkmış. | Open Subtitles | لا تتركني طليقتي أراها أيام العطل الأسبوعيّة، ولكن طرأ أمر ما |
Faturaları ben ödüyorum, hafta sonları çalışıyorum. | Open Subtitles | أدفع الفواتير ،، أعمل في أيام العطل الاسبوعية |
Her yer tatil olduğu için tamir de edemedi. Saatlerce oturmak yerine, şansım yaver gitti ve ilk trene yetiştim. | Open Subtitles | و لا يصلحونها أيام العطل لذلك قررت أن أستقل القطار |
tatillerde geleceğim. | Open Subtitles | حسنا , سوف آتي للزيارة أيام العطل. |
Özellikle de tatillerde. | Open Subtitles | خصوصاً في أيام العطل. |
tatillerde eve geleceğim. | Open Subtitles | وسأكون في الديار أيام العطل |
Sen de bize tatillerde gelebileceksin. | Open Subtitles | ويمكنكِ زيارتنا في أيام العطل |
hafta sonları birkaç kadın getiriyordu, genelde aynı anda bir ya da iki kadın. | Open Subtitles | هو يجلب النساء أيام العطل عادةً واحده أو أثنتان في كل مره ينامون معهما بالتناوب |
Baban eskiden hafta sonları bizi oraya götürürdü. | Open Subtitles | اعتاد أبي أن يأخذنا الى هناك في أيام العطل |
Peki, geceleri ve hafta sonları çalışabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، يمكننا العمل ليلاً و في أيام العطل |
O kadar dehşete kapılır ki, telefonu eline alıp hepimizin yapacağını yapar 911'i arar fakat sadece bütçe kesintilerinden dolayı emniyet güçlerinin hafta sonları çalışmadığını öğrenir. | TED | لذا مرتعبةً، التقطت الهاتف وفعلت ماسيفعله أي شخص بمكانها: اتصلت ب 911 لتعلم أنه بسبب تخفيض الميزانية بمقاطعتها الشرطة لم تكن متوفرة أيام العطل. |
Her yer tatil olduğu için tamir de edemedi. | Open Subtitles | و لا يصلحونها أيام العطل لذلك قررت أن أستقل القطار |
Departman çok fazla tatil günümün birikmiş olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني القسم أنني حظيت ،بالكثير من أيام العطل المتراكمة |
Tabii ki. tatil günlerimizde. | Open Subtitles | طبعاً، في أيام العطل |