| Ne yazık ki güvecin yok, ama Yine de bir tadına bak. | Open Subtitles | للأسف، ليس لديك قدر بخاري من الخيزران، لكن على أية حال تذّوقه. |
| Karşındakini gerçekten sevmiyorsan, eğlenceli bir şey olmuyor. Yine de teşekkürler. | Open Subtitles | إن لم تكوني تحبين الشخص بالفعل لكن شكرا على أية حال |
| Oldukça eminim. Gitmek için zaten iyi bir sebep var. | Open Subtitles | نعم أنا متأكد هناك سبب جيد للذهاب على أية حال |
| Demek istediğim, zaten bakmak için çok küçük, değil mi? | Open Subtitles | أَعْني، إنه صغير جداً لأن نراه على أية حال.. صحيح؟ |
| Her Neyse, ben de sana havamı atıp, akşam yemeği hazırlayabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | على أية حال ، كنت أعتقد أنني سوف أتباهى وأطهو العشاء لنا. |
| Ancak, bizim bugün memnun olacağımız bir şekilde gerçeklerden kaçış değil bu. | TED | إنه ليس هروبًا من الواقع قد يشعرنا بالسعادة اليوم، على أية حال. |
| Kimsenin onu görmesine izin vermiyordu... Fakat ben Yine de gittim. | Open Subtitles | إنها لن تسمح لأى أحد بمقابلتها ولكننى دخلت على أية حال |
| Kimsenin onu görmesine izin vermiyordu... Fakat ben Yine de gittim. | Open Subtitles | إنها لن تسمح لأى أحد بمقابلتها ولكننى دخلت على أية حال |
| Yine de onunla evlendim... Çünkü kendisini bok gibi hissettiğini biliyordum. | Open Subtitles | لذا تزوجتها على أية حال, لأنني علمت بأنها كانت تشعر بالأحباط |
| Yine de, herşey bir yana şu senin delikanlıyla tanışmayı dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | على أية حال فالباعة الجائلين يأّحذون جانب الرصيف أنا أتطلع قدما لمقابلة خطيبك |
| İstediğin yere bırak. Aile zaten onları her halukarda tekrar düzenleyecek. | Open Subtitles | ضعيهم بأي مكان ،العائلة سوف تعيد ترتيبهم مجدداً على أية حال. |
| - zaten rengi beni pek açmıyordu. - Evet. Uygunsuz espri. | Open Subtitles | ليست حقاً لوني,علي أية حال أوه , نعم, نكتة غير لائقة |
| Sorun şu ki, siz zaten onlara üreteç teknolojisini borçlusunuz. | Open Subtitles | النقطة هي أنك تدين لهم بتقنية المولد على أية حال |
| Her Neyse, ben de sana havamı atıp, akşam yemeği hazırlayabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | على أية حال ، كنت أعتقد أنني سوف أتباهى وأطهو العشاء لنا |
| Neyse, işte bu yüzden rahibelerden, Tanrı'dan... ve dinden tiksinirim. | Open Subtitles | على أية حال, هذا هو سبب كراهيتى للراهبات والربّ والدين. |
| Ancak çoğu sincap yiyecek konusunda çok daha az seçicidir. | Open Subtitles | لكن على أية حال .. أكثر السـناجب غذائها أكثر عموميه |
| Aleti zaten ince ve zayıf bir tel bir arada tutuyordu. | Open Subtitles | على أية حال لم يمسك بتلك العجلة القديمة إلا البصاق وسلك. |
| En azından Aron için yeterince iyi değilim. | Open Subtitles | لست صالحة بما فيه الكفاية لآرون، على أية حال |
| Çünkü Nasılsa herhangi bir fotoğraf çekecek bir fotoğrafçı yok. | Open Subtitles | لأن ليس هناك مصور هناك لأخذ صور على أية حال. |
| Bayan Miss Stanhope ağzındaki baklayı çıkarmaya başladı sonunda. Herneyse, ormana gittim ve. | Open Subtitles | الآنسة الشابة ستانهوب مَضت في إفْشاء السرّ على أية حال ذَهبَت إلى الأدغال |
| Nasıl olsa söylenti yayıldı. Basına istifa edeceğini doğruladığını söyleriz. | Open Subtitles | على أية حال أخبر الصحافة إنه أكد لنا إنه سيستقيل |
| İş bulmak zor. Hem burada çalışmak da hoşuna gitmez bence. | Open Subtitles | من الصعب الحصول على وظيفة لا أعتقد أنك ستحبين المكان هنا على أية حال |
| Demek istediğim birbiriyle karşılaşanlar hep aynı kattaki insanlardı. Her hâlükârda karşılaşan kişiler yani. | TED | هذا يعني أن هؤلاء الاشخاص لا غير الذين يلتقون ببعضهم هم الاشخاص في نفس الطابق من يلتقون ببعض على أية حال |