"أيضا أن" - Traduction Arabe en Turc

    • ayrıca
        
    • aynı zamanda
        
    • olduğunu da
        
    • bir de
        
    • olmadığını da
        
    • isterim
        
    ayrıca dediklerine göre bütün bu olanlar, başka şeyleri gizlemek içinmiş. Open Subtitles يقال أيضا أن كل ذلك هو مجرد غطاء لأمور أخرى تحدث.
    ayrıca seni gizlice destekleyen pekçok Onbir'in olduğunu da biliyorum. Open Subtitles وأعلم أيضا أن الكثير من الإحدى عشرية يؤيدونك في الخفاء
    Fakat aynı zamanda, bilincin veya kendi bilincimizin, düşündüğümüz gibi mükemmel olmadığını da size göstermeye çalışacağım. TED لكن سوف أحاول أيضا أن أريكم أن الإدراك ليس تماما مثل الإعجاز إدراكك ليس تماما رائع و كأنك كما فكرت به
    Ve aynı zamanda uzmanların elbette, hata da yapabileceklerini dikkate almalıyız. TED و يجب علينا أيضا أن ندرك أن الخبراء بالطبع، يخطئون.
    Söylemiştim bir de planımız var diye. Ve planımız oldukça basit. TED حسنا , أنا قلت أيضا أن هنالك خطة . و خطتنا في الحقيقة بسيطة
    ayrıca bir dava vekilinin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğinin de farkındayım. Open Subtitles أعرف أيضا أن المحامي لن يعمل أي فرق ولو بسيطاً.
    - Duydum ama ayrıca dediler ki işlem kızımızı daha kötü yapabilirmiş. Open Subtitles وسمعت منهم، لكنهم قالوا أيضا أن لم تكن متأكداً من أنها ستعمل
    ayrıca her nesilin bir devrime ihtiyacı olduğunu söylemişti, Jimmy. Open Subtitles وقال أيضا أن كل جيل يحتاج إلى ثورة، يا جيمي
    ayrıca seçim komitesinin ilk toplantısına davetli olduğunu da söylememi istedi. Open Subtitles وأمرني أيضا أن أخبرك أنك مدعو لحضور الاجتماع الأول للجنة الانتخابية
    ayrıca onunla iletişime geçmenin büyük bir hata olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles سوف أقول لها أيضا أن الاتصال بها كان خطأ كبير
    ayrıca bu tersine mühendislik tarih öncesi korunmuş kayıtlardan yardım sağlayabilir. TED إعادة الهندسة هذه يمكنها أيضا أن تستمد العون من السجل البشري المحفوظ في ما قبل التاريخ
    aynı zamanda Historic Scotland'da Tarihi Eserleri Koruma Bölümü direktörü olan David Mitchell'e de emeklerinden dolayı bizzat teşekkür etmek istiyorum. TED وأريد أيضا أن أشكر شخصيا جهود ديفيد ميتشل والذي هو مدير الحفاظ لدى هيستورك سكوتلاند.
    aynı zamanda, özürlülük tecrübesi geçirmiş bir insanı eğitmek benim için de daha kolay. TED ومن السهل بالنسبة لي أيضا أن أدرب شخصا ما خضع بالفعل لتجربة الإعاقة.
    Ben şahsen bu kültürel gelişmeleri kendime uyguluyorum, ama aynı zamanda anliyorum ki bu organik biçimde olmalı. TED أنا شخصيا اشخصن هذه التطورات الثقافية، لكنني أدرك أيضا أن هذا الذي ينبغي القيام به طبيعيا.
    aynı zamanda, diğer insanların bakışlarını takip etmeyi öğrenirler, çünkü insanların, baktıkları şeyler hakkında düşündükleridir. TED ويتعلمون أيضا أن يتابعوا نظرات الآخرين, لأن أيا كان ما ينظر إليه الناس فهو ما يفكرون به.
    aynı zamanda ön sevişmenin gerçek şeyden önce yaptıkları 5 dakikalık bir şey olmadığını anlıyorlar. TED أنهم يفهمون أيضا أن المداعبة ليست شيئا تفعله خمس دقائق قبل الشيء الحقيقي.
    ayrıca bunun teröristlere ait olduğunu da kanıtlayabilirim. Open Subtitles بامكاني أيضا أن أؤكد المعلومات التي تحدث عنها أعضاء الخلية الإرهابية لقد تكررت عدة مرات أمامي بفضل دقة ملاحظتي
    Doğru. Bu nedenle bir de elektron yankı taraması yaptım, ve... Open Subtitles حقا,لهذا السبب احتجت أيضا أن أجرى فحص رنين الكترونى و..
    Erotik boşluk-mesafenin başkaları ile yatmaya başlamak olmadığını da anlıyorlar. TED أنهم يفهمون أيضا أن هذه مساحة جنسية. ليست متعلقة بأنك تسكت الاخر.
    Ama John’un ve diğerlerinin görüşlerine kendi görüşümü eklemek isterim, ben gelecek için umutluyum. TED ولكن أود أيضا أن أضيف إلى جون وللآخرين أن وجهة نظري هي، أنا متفائل للمستقبل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus