Üstelik hiç mutfak görmedim. O zaman bunca yemek nereden geliyor? | Open Subtitles | أعني أنني لم أرى مطبخ فمن أين يأتي كل هذا الطعام؟ |
Karım gelip ev kredisi nereden geliyor diye sorarsa tek kelime edemem. | Open Subtitles | زوجتي تأتي لتسألني من أين يأتي رهن العقاري؟ لا أملك شيئًا لأخبرها. |
nereden geliyor , acil kayıtları, dağıtanlar , her şey. | Open Subtitles | أين يأتي من، الإبلاغ عن حالات لحالات الطوارئ الدرابزين، جميع. |
Ne zaman iş seyahatine çıkacak olsam, içme suyumun nereden geldiğini bulmaya çalışırım, dışkımla idrarımın nereye gittiğini de. | TED | عندما يحصلُ وأسافرُ من أجل العمل، أحاولُ معرفة من أين يأتي ماء الشرب الخاص بي، وأين يذهبُ برازي وبولي. |
Terri, bu nereden çıktı, sorabilir miyim? | Open Subtitles | تيري , هل بامكانك اخباري من أين يأتي هذا ؟ |
Su nereden geldi, ana boru mu? | Open Subtitles | من أين يأتي الماء؟ هل ضربوا أنبوب ماء رئيسي؟ |
Bunu gördüm ve kendi kendime şöyle düşündüm, böyle insanlar nereden geliyor? | TED | رأيت هذا، فتساءلت، من أين يأتي أناس مثل هؤلاء؟ |
Peki bu asimetri nereden geliyor, çünkü daha çok yeni bir embriyo sağdan da soldan da aynı görünür. | TED | لكن من أين يأتي هذا التباين، على اعتبار أن مظهر الجنين يبدو متجانساً بشقّيه الأيمن والأيسر. |
Ve bugün Japonya'da yaşayan yabancıların en çoğu nereden geliyor dersiniz? | TED | و خمن من أين يأتي أكبر عدد من الأجانب المقيمين في اليابان اليوم ؟ |
70'lerden milyarlarca lira. Bu para nereden geliyor? | Open Subtitles | بليارات الليرات منذ السبعينات من أين يأتي كل هذا المال؟ |
Ona yakın olmak hoşuna gidiyor çünkü seni heyecanlandırıyor. Bu nereden geliyor peki? | Open Subtitles | تحبّ أن تكون في الجوار محاطاً بالإثارة فمن أين يأتي ذلك؟ |
Arkasında da kan var. nereden geliyor bu? | Open Subtitles | توجد دماء على ظهره , أيضا من أين يأتي ذلك ؟ |
nereden geliyor bu ses? - Asansör boşluğundandır. | Open Subtitles | من أين يأتي هذا الصوت بحق الجحيم؟ |
Peki, bu kahrolası şarkı sesi nereden geliyor? | Open Subtitles | من أين يأتي هذا الغناء القديم اللعين ؟ |
Anlamıyorum. Tüm bunlar nereden geliyor? | Open Subtitles | أنا لا أفهم من أين يأتي كل هذا |
Şu andan sonra görevin bu kumun nereden geldiğini bulmaya yardım etmek. | Open Subtitles | ومن الآن فصاعدا، فإن واجبك سيكون معرفة من أين يأتي بهذه الرمال. |
Garip, tırmalayıcı bir ses duyuyorum, ama nereden geldiğini çözemedim. | Open Subtitles | سمعت صوت ثقب غريب لكني لا أدري من أين يأتي |
Bütün bunlar nereden çıktı bilmiyorum ama senin için yaptıklarımdan sonra son derece nankör bir davranış bu. | Open Subtitles | لا أعلم من أين يأتي هذا كله ولكنه نكران جميل كبير بعد كل ما فعلته لك |
Ama yine de, çakmak gazı nereden geldi? | Open Subtitles | لكن مع هذا, من أين يأتي سائل القداحة؟ |
Nereli olduklarını söylüyorlar mı ? | Open Subtitles | ـ أنت اخبرني من أين يأتي |
Peki bu büyük aşk nerden geliyor? | Open Subtitles | ومن أين يأتي هذا الحب الكبير؟ |
Şiddetli kaygının nereden geldiği belli. | Open Subtitles | ذلك أمرٌ يسهل فهمه لتبرير من أين يأتي الخوف الشديد. |
Bu borcu ödeyeceğiniz para nereden gelir? | Open Subtitles | من أين يأتي المال اللازم لدفع الـد َّينِ؟ |
Hele ki senin şu yılan balıkların...katiyen! Şimdiye dek yedin durdun, üstelik nereden geldiklerini de biliyordun. | Open Subtitles | لطالما كنت تأكلينه، وكنت تعلمين من أين يأتي |
Atmaca Operasyonu. Gerçekten, bu isimleri nereden buluyor böyle. | Open Subtitles | عملية "سبارو"، حقّاً من أين يأتي بتلك الأسماء؟ |