"أيّ وقت مضى" - Traduction Arabe en Turc

• her zamankinden
• Hiç olmadığı kadar

Biliyor musun o tepe bu gece gözüme her zamankinden yakın görünüyor.
تعرِف يبدو أنّ ذلك التلّ أقرب الليلة من أيّ وقت مضى

Amacıyla yeniden canlandı. her zamankinden daha fazla hem de.
عادَ مجدداً ولديه هدف يريد تحقيقه أكثر مِن أيّ وقت مضى.

Noel'de onları ziyaret etmeyi her zamankinden çok istiyorum.
أفكّر أكثر من أيّ وقت مضى أن علينا زيارتهم بعيد الميلاد.

Dünyanın büyük bir kısmı her zamankinden daha kuruydu.
مقدار كثير من الأرض كان أجفّ من أيّ وقت مضى.

HIV'siz bir dünya artık hayal edilemez değil, tam aksine Hiç olmadığı kadar yakın.
لم يعد الحصول على عالمٍ خالٍ من هذا الفيروس مستحيلًا: بل إنّه أقرب من أيّ وقت مضى.

Beni bir daha asla düşünmeyeceksin ve yeni birini bulacaksın, sonra her zamankinden daha mutlu olacaksın.
لا تفكّري بي مُجددًا، فستجدي شابًا جديدًا وستصبحين معه أسعد من أيّ وقت مضى

Çocuklarımın şu anda bana her zamankinden daha çok ihtiyacı var.
أبنائي يحتاجونني الآن أكثر من أيّ وقت مضى

İşte oldu. her zamankinden daha yakışıklısın.
والآن، أصبحت أكثر وسامة مِنْ أيّ وقت مضى

Şimdi her zamankinden daha fazla sana bu işte ihtiyacım var.
أريدك أن تتابع الموضوع أكثر من أيّ وقت مضى

Şu an her zamankinden daha fazla inancımız ayakta tutacak bizi.
الآن أكثر من أيّ وقت مضى سنتماسك بإيماننا.

her zamankinden daha tehlikeliler.
و هم أكثر خطورة من أيّ وقت مضى

Üstelik şimdi babamı her zamankinden çok özlüyorum.
ما عدا إنّني اِشتقتُ لوالدي... أكثر من أيّ وقت مضى

Senin görevin şimdi her zamankinden çok daha önemli.
دورك مهم الآن أكثر من أيّ وقت مضى.

Evlendiğimiz gece ve ertesi sabah her zamankinden her zamankinden daha çok âşık olduğumuzu düşündüm.
حين تزوجنـا ، تلك الليلة و الصبـاح الموالي شعرتكأننـا... أننـا مغرمتـان ببعضنـا أكثر من أيّ وقت مضى

İyi olacaksın. her zamankinden daha iyi.
ستكون بخير وأفضل مِن أيّ وقت مضى

Şimdi sana her zamankinden daha fazla ihtiyacım var, buna inan.
صدقني، أحتاجك الآن أكثر من أيّ وقت مضى

Artık karanlık içinde olduğundan uyarımın geri kalanına kulak vermen her zamankinden daha önemli.
لكنْ بوجود الظلام بداخلكِ الآن... فمن الضروريّ أكثر مِنْ أيّ وقت مضى أنْ تنتبهي لبقيّة تحذيري

Ama şimdi her zamankinden de çok korkmamamız gerekiyor.
لكننا الآن أكثر من أيّ وقت مضى... علينا ألّا نخاف.

Yani Elena'nın tedaviye şu an her zamankinden daha çok ihtiyacı var.
أعني أنّ (إيلينا) أشدّ حاجة لهذا الترياق عن أيّ وقت مضى

Babamın sana ihtiyacı var Mark. Şimdi her zamankinden daha fazla.
والدي يحتاجك يا (مارك)، الآن أكثر من أيّ وقت مضى.

Mutlulukla gözlerini kaparken geçirdiğin muhteşem geceyi hatırlıyor ve ayak ile bileklerinin Hiç olmadığı kadar ufak olduğunun farkına varıyorsun.
تتذكرين الليلة المذهلة التي حظيتِ بها وتلاحظي ان قدميكِ وكاحليكِ أصغر من أيّ وقت مضى