Beni dinle. Şu ana dek yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | اسمعني ، إلى الآن أنت لم تفعل أي شيء خاطئ |
Tabii ya. Sen zaten hiç yanlış bir şey yapmadın ki, değil mi? | Open Subtitles | صحيح، فلم تقومي بفعل أي شيء خاطئ في المقام الأول، أليس كذلك ؟ |
Olmaz, kendisi dürüst bir insan yanlış bir şey yapacak hali yok. | Open Subtitles | لا, فهي شخصية مستقيمة من المستحيل أن تكون قد ارتكبت أي شيء خاطئ |
Yanlış hiçbir şey yapmıyordu. Ve ben bunu ispatlayabilirim. | Open Subtitles | لم تكن تفعل أي شيء خاطئ و بإمكاني إثبات ذلك |
Büyün bu kaçma ve saklanmalar yüzünden, bazen yanlış bir şey yapmadığımızı unutuyorum. | Open Subtitles | كل هذا الهروب والأختباء احياناً انسى اننا نفعل أي شيء خاطئ |
Pekala, yanlış bir şey yapmadınsa niye koşuşturup duruyordun? | Open Subtitles | حسناًإذا لم تفعل أي شيء خاطئ لماذا كنت تهرب ؟ |
Metro istasyonunda durdurdular. yanlış bir şey yapmamıştı. | Open Subtitles | لقد أوقف في محطة الانفاق لم يفعل أي شيء خاطئ |
yanlış bir şey yapmaya çalışmıyoruz. | Open Subtitles | ـ ـ ـ و نحن لا نحاول أن نفعل أي شيء خاطئ. |
yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لا تستطيع فعل ذلك هي لم تفعل أي شيء خاطئ |
Senin kötü olman ya da yanlış bir şey yapman değil. | Open Subtitles | ليس لأنك سيّئة أو فعلتِ أي شيء خاطئ أعلم |
Teknik olarak yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | من الناحية الفنية ، لم يفعل أي شيء خاطئ. |
Dürüstçe söyleyin. yanlış bir şey yapmadığımı biliyorsunuz! | Open Subtitles | أخبرني بصدق، إنك تعلم أنني لم أفعل أي شيء خاطئ |
Ama tutukladıktan sonra hiç yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | ولكنني لم أفعل أي شيء خاطئ منذ هذا الاعتقال |
Bak, ben kalpazan değilim. yanlış bir şey yapmadım. Onlarla gideceğim. | Open Subtitles | أنالم أزوره،إذن لم أفعل أي شيء خاطئ سأذهب معهم |
yanlış bir şey yapmadığın aşikar. | Open Subtitles | إنه من المؤكد بأنكِ لم تفعلي أي شيء خاطئ |
Kilit bir tanık yok, çünkü biz yanlış bir şey yapmadık-- birisi yalan söylemeyi ya da çamur atmayı planlamıyorsa. | Open Subtitles | لا يوجد سفاح شاهد لأننا لم نفعل أي شيء خاطئ إلا إذا هنالك شخص يخطط ليكذب أو يشوه سمعتنا |
Mikey, sen ve sen ve Jessica Yanlış hiçbir şey yapmadınız. | Open Subtitles | مهلا ،مايكي ، أنتَ و... أنتَ و جيسيكا... لم تفعلوا أي شيء خاطئ. |
Eğer bir sorun çıkarsa, ilk 10 dakika içinde çıkar. | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء خاطئ سيحدث في الدقائق العشر الأولى |
Davranmıyorum, ve yanlış birşey yapmadım, o yüzden bırakın beni. Tamam, yola koyul. | Open Subtitles | أنا لا اقوم بشيء و لم أعرف أي شيء خاطئ دعني أذهب |
Siyah kıyafetler giymek kötü bir şey midir? | Open Subtitles | أهناك أي شيء خاطئ بإرتدء اللباس الأسود بحد ذاته؟ |
Sen zaten hiç yanlis bir sey yapmadin ki, degil mi? | Open Subtitles | أنت لم تفعلي أي شيء خاطئ |
Bu seninle alakalı değil. hiçbir şeyi yanlış yapmadın. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك أنت لم تقم بعمل أي شيء خاطئ |
Marshall her şeyi kontrol ettim hatalı bir şey bulamadım. | Open Subtitles | MarshaII، لقد راجعت كل شيء. ل لا يمكن العثور على أي شيء خاطئ. |