İntikam harekete geçirici güç olabilir ama intikamın başladığı yerde merakın devreye girdiğini hissediyorum. | Open Subtitles | إنتقام كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ قوة التَحفيز، لَكنِّي أَشْعرُ بأنّ الفضولِ سيطرَ حيث إنتقامَ بَدأَ. |
Birbirimizi sadece birkaç saattir tanıyor olmamıza rağmen, birbirimiz için yaratıldığımızı hissediyorum. | Open Subtitles | بالرغم من أنَّ عَرفنَا بعضهم البعض لهذا بضعة ساعات، أَشْعرُ بأنّنا عُنِينَا لأحدهما الآخر. |
Fakat kendimi çok çaresiz hissediyorum, burada hiçbir şey yapmadan bekliyorum. | Open Subtitles | لَكنِّي أَشْعرُ باني عاجزة جداً فقط اجلس في البيت ولا اعَمَل شيءِ |
Beraber olduğumuz tüm zamanlar, nasıl hissettiğimi biliyordun. | Open Subtitles | كُلّ الوَقت التي كُنّا بها سوية، عَرفتَ دائماً كَمْ أنا كُنْتُ أَشْعرُ. |
Biraz korktum belki midem bulandı ama asla kendimi şanslı hissetmiyorum. | Open Subtitles | أَشْعرُ بالرعب، لَرُبَّمَا اتقيأ قليلا، لكن أنا بالتأكيد لا أَبْدو محظوظة. |
kendimi evimde gibi hissettim. | Open Subtitles | بطريقةٍ ما، أَشْعرُ تماماً اني في البيت هنا. |
kendimi iyi hissediyorum. Bana ihtiyacınız olursa içerdeyim. | Open Subtitles | أَشْعرُ بالارتياح أنا سأكون بالداخل أذا احتاجني أحد |
kendimi bir maratona katılabilirmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أَشْعرُ بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أَتنافسَ في ألالعاب الثلاثية. |
Sizi bilmem ama buraya geldiğimden beri ilk defa kendimi iyi yani güvende hissediyorum. | Open Subtitles | لكن هذه المرة الأولى منذ أن قدمت الي هنا أَشْعرُ بالارتياح. هلم. |
İntikam harekete geçirici güç olabilir ama intikamın başladığı yerde merakın devreye girdiğini hissediyorum. | Open Subtitles | إنتقام كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ قوة التَحفيز، لَكنِّي أَشْعرُ بأنّ الفضولِ سيطرَ حيث إنتقامَ بَدأَ. |
Biliyorum daha 3 kere buluştuk ama kendimi kurtarılmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | هو يَعْرفُ بأنّه فقط ثلاثة تواريخَ، لَكنِّي أَشْعرُ كما لو أنَّ أنا أُنقذتُ. |
Bazılarımızın bunu pek ciddiye almadığını hissediyorum. | Open Subtitles | أَشْعرُ ذلك البعض مِنَّا لا نَأْخذُ هذا بجدية. |
Hatta şimdiden kendimi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أَشْعرُ بالتحسّن أصلاً. أوه، لَرُبَّمَا أنا لا حتى أَحتاجُ ذلك. |
Birşey söylemek istiyorum ama bazen, beni dinlemediğini hissediyorum. | Open Subtitles | أُريدُ قَول الشيءِ. لكن أحياناً، أَشْعرُ بأنّك لا تَستمعُ. |
Aslında, kendimi biraz garip hissediyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أَشْعرُ بالغرابة إلى حدٍ ما بشان هذا. |
Rodeo kaseti konusunda ne hissettiğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | الآن تَعْرفُ كَمْ أَشْعرُ حول شريطِ مسابقة رعاة البقرَ. |
Ayakkabılarımı ters giydiğimde nasıl hissettiğimi sormuştun. | Open Subtitles | سَألتَ كَمْ أنا أَشْعرُ إذا الحذاءِ كَانَ على القدمِ الآخرِ. |
Öldüğünü biliyorum, ama pek öyle hissetmiyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ أنّها ذهِبت, لَكنِّي فقط لا أَشْعرُ |
kendimi yok yere üzdüğüm için kendimi birden aptal gibi hissettim. | Open Subtitles | أوه، أَشْعرُ سخيفَ جداً فَجْأة، إنزِعاج خارج ليس في أي مكان مثل ذلك. |
Sanki ben de okula burada gitmiş gibiyim. | Open Subtitles | أَشْعرُ مثل أنا تقريباً ذَهبتُ للتَعَلّم هنا. |
hissettiğim gibi görünüyorum, bilge adam. | Open Subtitles | نعم، أُشاهدُ الطريقَ أَشْعرُ أننى رجل حكيم |
Şu sıralar tamamıyla hukukla ilgileniyorum ama şiddet duygumu geri kazanmak iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | أَنا تماما في القانونِ الآن، لكن اللعنةَ كم أَشْعرُ بالارتياح للحُصُول على العنفِ |
Hayır, iyiyim aslına bakarsanız. Fazlasıyla iyi... | Open Subtitles | لا، أَشْعرُ بالارتياح، في الحقيقة، جيد بشكل غريب. |
O anki hislerimi yansıtan samimi bir tepki vermiştim. | Open Subtitles | رَددتُ مَع a تلقائي العاطفة التي أنا كُنْتُ أَشْعرُ في ذلك الوقت. |