"أَعرف" - Traduction Arabe en Turc

• tanıyorum
• bilirim
• bilmiyordum
• Bilemiyorum

Eğer biraz eğlenmek istersen,... ..takılabileceğimiz birkaç kız tanıyorum.
إذا صديقِك جاهز وساخن أَعرف بضعة دببة أُمهات يمكِننا أَن نلتحم بهم

Belki ben durduramam ama durdurabilecek bir adam tanıyorum.
ربما أنا لا أَستطيع، لكنِّي أَعرف رجل يَستطيع ذلك

Tatlım, seni seviyorum. Ama bu işleri bilirim.
أنا أحبك كثيرا لكني أَعرف عن هذه الأشياء

Benim için ne zaman hazır olacağını bilirim ve ne zaman hazır olmayacağını da.
أَعرف متى هي جاهزه لي و متى هي ليست جاهزه

Ama Belle de Jour'un geleceğini bilmiyordum.
لكنني لم أكن أَعرف أن بيل دي جور كانت ستأتي.

Bir kralımız olduğunu bilmiyordum. Özerk toplayıcılar olduğumuzu zannediyordum.
أنا لم أَعرف بأننا عندنا ملك اعتقدت أننا مستقلون

San Rafael'e ya da başka bir yere. Bilemiyorum.
إلى سان رافائيل أَو في مكان ما أنا لا أَعرف

Polis şefini tanıyorum. Her şeyi inkar edebilirim.
أَعرف المأمور سوف أنكر أي معرفة بالأمر

Ve ben de çok iyi işçiler tanıyorum.
وأنا أَعرف بعض عمالِ الحملةِ العظماءِ.

Bu iş için birini tanıyorum.
أَعرف رجل لذلك.

Evet. Bu gömleği tanıyorum.
نعم، أَعرف هذا القميص

Bunu görmeyi çok isteyecek birini tanıyorum.
أَعرف شخصاً سيحب إلقاء نظرة.

Seni iyi tanıyorum.
أَعرف كيف هو

Ama ben herkesi senin gibisini bile, nasıl konuşturacağımı bilirim.
... لَكنِّي أَعرف كيف اجعل اي شخص حتى الناس أمثالك كيف يتكلمون ...

İnsanları bekletmekten nasıl nefret ettiğini bilirim.
أَعرف كَم تكرهـ إبقاء الناسِ يَنتظرونَ.

Ne zaman emekli olmam gerektiğini bilirim.
أَعرف لقد حان الوقت للتقاعد

Sadece bu kadar sexi bir kızın olduğunu bilmiyordum.
أنا فقط لم أَعرف ان عندك مثل هذا البنت المغريه

Onlara taktığım için, benimle konuşmaya çalıştığını bilmiyordum.
حَسناً، كَانوا علي ، لذا أنا لَم أَعرف أنكِ كُنتِ تُحاولين التحدث معي.

Misafirin olduğunu bilmiyordum yoksa daha fazla gülümserdim.
لَم أَعرف بأنّهَ كان لديك شريكةُ، أَو سَيكونُ لديك... فاتنة محظوظُة

Eğer kredimi kaybedersem, ne yapacağım Bilemiyorum.
إذا فقدت قرضي، لا أَعرف ما الذي سأفعله.

Nasıl açıklayacağımı Bilemiyorum.
لا أَعرف كيف أُوضح.

Her koşulda âşık olabilirsin. Bilemiyorum.
أنا لا أَعرف حسناً، نعم، نعم