"أَعْرفُ بأنّه" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu biliyorum
        
    Bu gece Bottoms Up Kulübünde bir randevusu olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه عِنْدَهُ موعد في نادي باتوم اب اللّيلة.
    Birçok güzel şeye sahip olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه يَمتلكُ العديد مِنْ الأشياءِ الجميلةِ.
    Bunun sadece kafurlu su olduğunu biliyorum ama buna ihtiyacım var. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه فقط ماء كافورِ، لَكنِّي أَحتاجُه على أية حال.
    Geç olduğunu biliyorum. Allison Jones deyin, konuşacaktır. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه متاخر أخبريْه انة أليسون جونز، هو سَيَأْخذُ المكالمة
    Beni affetmeni istemek için çok erken olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه من المبكر جداً ان تسامحني.
    Zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه بشدّة، لَكنَّه الشيءُ الأخلاقيُ الوحيدُ ليَعمَلُ.
    Erken olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه قريباً جداً، لذا فقط يُفكّرُ في الموضوع.
    Şu "Şüphelerim var ama,derinlerde bir yerde bunun doğru olduğunu biliyorum" mu? Open Subtitles - احدهم قالَ "عِنْدي تخوفُ، -لكن في أعماقي أَعْرفُ بأنّه على حقّ؟
    Ama o adamı tanıyorum. Ve bir tek şeye ihtiyacı olduğunu biliyorum. Open Subtitles لَكنِّي أَعْرفُ ذلك الرجلِ وأنا أَعْرفُ بأنّه يَحتاجُ شيءَ واحد.
    Bizi burada tutmanızın yasa dışı olduğunu biliyorum. Open Subtitles وأنا أَعْرفُ بأنّه غير شرعيُ ل أنت رجال لإبْقائنا هنا. تَعْرفُ ما؟
    - Onu tanımıyorsun bile. - Senden büyük olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنت لا تَعْرفُينه حتى أَعْرفُ بأنّه كبيراً عليك
    Uçuk fiyatlı olduğunu biliyorum, ama öyle olmak zorunda. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه غالى الثمن، لَكنَّه يَجِبُ أَنْ يَكُونَ.
    Birazcık berbat olduğunu biliyorum, ama hiç yoktan iyidir. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه تسلّق، لكن المنظر يستحق ذلك
    Ödülü kazanmak için en iyi şansımın o olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه فرصتُي الأفضلُ في الفوز بتلك الجائزة الماليةِ
    Olanların senin için çok zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه قاسيُ لِكي يَكُونَ هنا، أَعْرفُ.
    Suçlanan biri olmanın zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه صعبُ أنْ يَكُونَ المُتَّهمون.
    Güvenilmez birisi olduğunu biliyorum ama sonuçları gördüm! Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه غير مستقرُ، لكن لقد رَأيتُ النَتائِجَ...
    Ve pek çok öğrencisi ile yakın olduğunu biliyorum, ama sizden söz ederken... Open Subtitles وأنا أَعْرفُ بأنّه كَانَ قَريبَ بالعديد مِنْ طلابِه لكن... . . الطريق تَكلّمَ عنك...
    Riskli olduğunu biliyorum Sonuç kesin değil. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه a حَسبتُ خطراً. هو a قلق إلى حدٍّ ما.
    Sadece benim suçum olduğunu biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه عيبُ لا أحدِ لكن ملكَي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus