Henüz seçim yapmak zorunda değilsin, profilini çıkarmama izin ver. | Open Subtitles | ليس عليك إتخاذ قرار بعد دعني فقط آخذ لمحة عن حياتك |
Ve aklımızın bir kenarında, her ihtimale karşı kimi yiyeceğimize, karar vermeye zorlar bizi. - Annie'yi, değil mi? | Open Subtitles | مجبرة على إتخاذ قرار يمن سنأكل أولاً، إذا إحتجنا لذلك |
Ve bazen azıcık bir sihir aptalca bir kararı bambaşka bir şeye dönüştürebilir. | Open Subtitles | وأحياناً القليل من السحر يمكنها إتخاذ قرار غبي وتحوّله إلى شيء مختلف تماماً |
En iyi arkadaşının yaşayıp yaşamayacağı hakkında yürek burkan bir karar verecek. | Open Subtitles | يجب عليه إتخاذ قرار مفجع بشأن أيّ صديق سيعيش و أيّهم سيموت |
Bu durumdayken bir karara varmamanız lazım. | Open Subtitles | لكن لا ينبغي عليكَ إتخاذ قرار كهذا الآن |
Avcına olan düşkünlüğün, objektif kararlar vermeni ve mantıklı düşünmeni engelliyor. | Open Subtitles | تأثيرك على مهمتك أعجزك عن إتخاذ قرار واضح و حكيم |
Hepimiz bazı büyük kararları verirken bazı klişelere takılı kalırız. | Open Subtitles | مازلنا, نستند لبعض الأعذار... عندما يحين وقت إتخاذ قرار مصِيرّي. |
Bence, otantik bir Meksika yemeği yemeden, böyle bir karar vermen doğru değil. | Open Subtitles | لااعتقد انه من الصحيح إتخاذ قرار مثل هذا دون ان تأكلي طعام مكسيكي |
Farklı tek bir karar vermenin, hayatını tamamen değiştirebileceğini söylüyorlar ama tek şansın bu mu yani? | Open Subtitles | يتحدثون عن كيف إتخاذ قرار واحد مختلف سيغير حياتك بالكامل |
Bir seçim yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | كان عليّ إتخاذ قرار. |
Psikiyatrist olarak konuşmam gerekirse onları böyle bir karar vermeye zorlamadan önce bunun doğru olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | من منطلق أخصائي نفسي أقترح أن يتم التأكد من صحة ذلك تماماً قبل إجبارهم على إتخاذ قرار |
Pekala cinsiyet değiştirmeye karar vermek kendi içinde bile çok büyük bir karar bu sebeple, bunu derinlemesine düşünmeyi haftasonuna bırakıp, sonra da bir sonraki adımımızın ne olacağına karar vermeye ne dersiniz, olur mu? | Open Subtitles | ... حسنًا إتخاذ قرار بتغيير الأجناس هو قرار كبير في حد ذاته |
Claire Anne'de kalmak için karar vermeye çalışıyorum? | Open Subtitles | إنّي أحاول إتخاذ قرار ما إذا كان يجب أن أبقى مع (كلير آن) أم لا؟ |
Bu kararı West River Riding dullarına bırakıyorum. | Open Subtitles | ساترك أرامل غرب النهر يفكرون , من أجل إتخاذ قرار |
Bu, önemli bir kararı veremediğinizden olabilir. | Open Subtitles | إما لأنك تعجز عن إتخاذ قرار مهم |
Eğer tarafından bir karar çıkmazsa, 6'sı da can verecek. | Open Subtitles | وإذا لم يتم إتخاذ قرار من طرفك الستة سوف يهلكون |
Ne zaman zor bir karar verecek olsam, buraya gelirim. | Open Subtitles | كلّما واجهت صعوبة في إتخاذ قرار آتي إلى هنا |
Konserle akşam yemeği arasında bir karar verecek miyim? | Open Subtitles | هل سيكون علي إتخاذ قرار بين الحفلة الموسيقية والعشاء؟ |
Bu durumdayken bir karara varmamanız lazım. | Open Subtitles | لكن لا ينبغي عليكَ إتخاذ قرار كهذا الآن |
Sadece kararlar hakkında bilgilendirme iyi olur diye düşündüm, bilirsin, hani, ölmüş akrabalar gibi. | Open Subtitles | أعتقد فقط أنّ علينا إتخاذ قرار معرفي كالذي يتعلق بالأقرباء الموتى، أليس كذلك؟ |
Şu an doğru kararları veremiyorsun, ama ben verebilirim ve asla senin gitmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ليس باستطاعتكِ إتخاذ قرار الآن، لكني أستطيع، ولن أدعكِ ترحلين أبدا. |
Zor olan şey... nereye gidecek olmana karar vermen. | Open Subtitles | ما الصعب في إتخاذ قرار إلى "أين ستذهب"؟ |
Senin çükün karar vermenin eşiğinde Hank. | Open Subtitles | الآن قضيبك على وشك إتخاذ قرار يا (هانك). |