| Karnımı acıktırdın. Hadi bırak şunu, kulüpte yemek var, yiyebiliriz. | Open Subtitles | ,إتركِ ما تفعليه, هيا الكل يأكلون فى النادى |
| Lütfen lütfen, bırak bunları vicdanımla baş başa düşüneyim. | Open Subtitles | رجاءً, رجاءً إتركِ هذه الأشياء إلى حكمي الجيد |
| Bize bırak ve dinlen. | Open Subtitles | إتركِ المريض معي واخرجي لتستنشقِ الهواء |
| Oy kullanmayı bize bırakın, Bayan Miller. | Open Subtitles | إتركِ التصويت علينا.. سيدة ميلر |
| Ama benimkini rahat bırakın. | Open Subtitles | ومن الواضح أن لديك... ولكن إتركِ طفلي خارج الموضوع. |
| Her şeyi bana bırakın. | Open Subtitles | إتركِ كل شىء لــي. |
| Erzakı bırak ve git. | Open Subtitles | إتركِ الطعام وإذهبِ |
| Eşyalarını bırak hemen git. | Open Subtitles | إتركِ كلّ هذه الأغراض. |
| bırak onu; lanetli o! | Open Subtitles | إتركِ الصورة إنها ملعونة! |
| Erzakı bırak. | Open Subtitles | إتركِ الطعام |
| bırak egonu. | Open Subtitles | إتركِ غرورك. |
| Bunu bana bırak. | Open Subtitles | إتركِ هذا لى. |
| Burnumu bırak! | Open Subtitles | ! إتركِ أنفي |
| Scotty'i yalnız bırakın. | Open Subtitles | إتركِ (سكوتي) لحاله |