"إتصالي" - Traduction Arabe en Turc

• aradım
• aramamın
• aramamı
• aramadım
• arama
• aradığım
• arıyorum
• aradığımı
• aramadığım
• irtibatım
• Bağlantım
• aramamamın
• Telefonuma
• bağlantımdı
• çağırdığıma

Telafi etmek istiyor. Bu yüzden aradım.
إنها تريد أن تُعيد الأمور إلى نِصابها وهذا هو سبب إتصالي

Bakın sizi aramamın nedeni, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, bana çok yakın olan biri, bir çeşit varlıkla ya da ruhla bağlantı içinde bağlantı içinde olduğuna inanıyor ve...
أنظر، السبب في إتصالي هو أنا قليلاً خارج السيطرة هنا شخص ما قريب جداً لي

sen 155i aramamı sorup durdun, ilişkimizi değil ki.
أنت سألت عن إتصالي بـ911 وليس عن علاقتي بـ غايل

Hayır, bu sefer onun için aramadım.
لا، ليس هذا سبب إتصالي بكَ هذه المرّة.

arama nedenim. Kasabada başka katil var mı ve neden var, öğrenebilir misin?
سبب إتصالي هو أيمكنك أن تعرفي من أيضا في البلدة؟

Bu kadar geç saatte aradığım için özür dilerim ama kendime görev bildim.
أرجوا أن تسامحيني على إتصالي بك في هذا الوقت و لكنني أشعر أنه من واجبي

Bulduğun silahtaki parmak iziyle bir eşleşme çıktığı için arıyorum.
سببُ إتصالي هو لأنا وجدنا تطابُق بَصمات للسلاح الذي وَجدته

Seninle beraber olabilmek için aradım babanı. Bu yüzden aradım.
إتصلت بوالدك، لأني أردت رؤيتك وهذا سبب إتصالي

Seni aradım, çünkü birkaç aydır seninle konuşmadım ve iyi olduğundan emin olmak istedim.
اسمعي يا طفلتي بسبب عدم إتصالي بك لعدة شهور، أردت التاكد من انك بخير

Seni aradım çünkü elimde başka biri yoktu.
والسبب الوحيد في إتصالي بك لأنه لم يكن لدي أحداٌ آخر.

Sizi aramamın sebebi,... sizi düşünüyor olmam,... kız kardeşim bana hayatı yaşamamı... ve yapmak istediklerimi yapmamı söyledi.
إذاً .. سبب إتصالي بك هو أن كنت أفكر فيكِ

Seni aramamın sebebi, burada gerçekten sıradışı bir şeyler oluyor ve siz de "garip şeyler"de uzmansınız.
سَببُ إتصالي هو أنَنَا لدينا حالة إستثنائية هنا و بِما أن مُؤسستكم مُختصة في الأمور الغريبة

Buraya bu şekilde gelemezsin. Seni aramamı beklemeliydin.
،لا تأتي إلى هنا بهذه الطريقة كان عليك إنتظار إتصالي

Tüpü iyi koru, yerinde kal ve aramamı bekle.
قم بحراصة العبوة و إبق في مكانك إلى غاية إتصالي بك

-Anlıyorum. Ben bu yüzden aramadım.
أعلم ذلك ليس هذا سبب إتصالي

Çok iyiymiş ama arama sebebim başka. Bazı sorunlarla karşılaştık.
هذا جيد ، لكنه ليس سبب إتصالي لقد واجهتنا عقبة صغيرة

Son anda aradığım için üzgünüm. Son anlardan nefret ettiğimi bilirsiniz.
- أعتذر عن إتصالي في الدقيقة الأخيرة، تعرف كم أكره ذلك

Nedenini tahmin edebiliyorum seni arıyorum çünkü ben saat 10'daki toplantıya katılamayacağım.
أعتقد السبب ...من إتصالي بك هو أنني أنني لن أكون .متواجد في الساعة 10 من أجل الإجتماع

Evet, neden aradığımı bile bilmiyorum.
نعم، أنا لا أعرف سبب إتصالي حتى

Eminim sigorta acentem seni aramadığım için beni öldürebilir, ancak senin iyi olduğunu bilmek istedim.
أنا واثقة من أن وكيل التأمين الخاص بي سيقتلني لو علم بشأن إتصالي بكِ لكني أحتاج فقط أن أعلم أنكِ بخير

Yani, onun irtibatım olduğu konusunda bile emin miyiz?
أعني، هل نحن متأكدون حتى أنه كان إتصالي في المقام الأول؟

Bağlantım yerel politikaya karışmadığın sürece güvenliğini koruyabileceğini garanti etti.
إتصالي طمأنني أنت ستكون بعيد عن الأحداث المحلية فبإستطاعته ضمان سلامتك

Seni aramamamın intikamını almak için beni terk ettiğini sandım.
كنت قلق لأنك قد تكوني تركتيني... لأستعدتيني لعدم إتصالي بكي مثلما كان يجب أن أكون .

Telefonuma cevap vermeyeceğinden korktum.
لقد كنتُ خائفاً الا تجيب على إتصالي

O benim dış dünyayla tek bağlantımdı.
لقد كان إتصالي بالعالم الخارجي

Muhtemelen neden sizi çağırdığıma dair bir fikriniz vardır.
لابد أن لديكِ فكرة عن سبب إتصالي بكِ