"إختي" - Traduction Arabe en Turc

• Kız kardeşim
• Kız kardeşimin

Kız kardeşim falan beni iyice rezil eder diye onlara sormak istemedim.
و لم أرغب بطلب المساعدة من شخصاً ما لأنه سوف يقوم بإذلالي مثل إختي

Hayatımda önemli kararlar vermek üzereyim. Kız kardeşim de...
حسناً ، أنا فقط أحاول أن أتخذ بعض القرارات الكبيرة للحياة ، و إختي الصغرى...

Hey, bu benim Kız kardeşim. Bir dakikaya geliyorum.
إنها فقط إختي ، سيستغرق ذلك دقيقة

Kız kardeşimin fikriydi. Bu konuda neden yalan söylediğimi bilmiyorum.
إختي إخترعتها ، لا أعلم لماذا كذبت بشأن ذلك ، لكنني كذبت

Bak, Kız kardeşimin ve yeğenimin sonsuza kadar bu ölüm tuzağında yaşamasını istemiyorum.
إسمع لا أريد إختي وإبنتها أن تعيش في مصيدة للأبد

Kız kardeşimin düğününün tekrarını izleme şansları olmayacak.
لن يكون هناك إعادة لبث زواج إختي

Sonra da "Doktor, Kız kardeşim Accutane'ı denememi söyledi" dedi.
وقد قالت " دكتور , إختي تشكرك.

Sevgili Kız kardeşim, kralı en yakın arkadaşı Ned'i hapse atmak için nasıl ikna etti acaba?
كيف إستطاعت إختي الجميلة إقناع الملك بسجن صديقه العزيز (نيد)؟

Kız kardeşim dişleri tam takır şeklinde doğdu.
إختي ولدت بطقم اسنان كامل

Eğer Vescoviler Chris'in onları ispiyonladığını öğrenirlerse bu sefer de Kız kardeşim ölür.
لأنه إذا إكتشف ( الفيسكوفيز) أن ( كريس ) كان يخبر عنهم بذذلك إختي ميتة

Bu Madeleine. Yani benim yeni Kız kardeşim. - Tanıştığımıza memnun oldum.
-هذه مادلين و هي إختي الجديدة

- İşte Kız kardeşim.
-حسنا -هذه إختي

Nora, Emily. Kız kardeşim de tam gidiyordu.
نورا) , (إميلي) هذه إختي التي ستغادر

Bu yüzden Kız kardeşimin nikahını kaçıramam.
الأن لن أرى زفاف إختي من أجل هذا

Kız kardeşimin kaldığı misafir evinin çatısındaki kocaman çatlak yüzünden ailemin evine uğramak zorundaydım.
كما تعلم ، كان يجب علي الإسراع لمنزل والدّي لأن كان لديهم تسرباً ضخم في منزل الضيوف حيث بذلك المكان تقيم به إختي ، لذا...

Kız kardeşimin ölümünü gördü.
هذا الرجل هنا رأى إختي تموت

-Saçmalama. Onları Kız kardeşimin kocası Earl'e verdim.
كلا ، أعطيتهم زوج إختي (ايرل)