"إختيارات" - Traduction Arabe en Turc

    • seçenek
        
    • seçimler
        
    • seçeneğim
        
    • seçenekleri
        
    • seçeneği
        
    • seçimleri
        
    • seçenekler
        
    • Seçimi
        
    • seçmeliydiniz
        
    • seçenekleriniz
        
    • seçme
        
    Üzerindeki şeyler için beş seçenek sunmazlar değil mi? TED و هم لا يعطونك خمس إختيارات لهذا الشئ, حسناُ؟
    - Bazen zor seçimler iyi olabilir. Open Subtitles تَعْرفُ، إختيارات صعبة أحياناً مثل هذه يُمكنُ أَنْ تَكُونَ أشياءَ جيدةَ.
    Diğer seçenek hapishane olduğuna göre, fazla seçeneğim yok, değil mi? Open Subtitles منذ كان البديل هو السجن لم يكن لدي إختيارات كثيره.. ألديكِ أنتِ ؟
    Üzerimize bu kadar büyük bir ordu gelirken başka seçenekleri de konuşmanın zamanıdır. Open Subtitles مع جيش منظم كهذا ضدنا أعتقد أنه أن الأوان لمناقشة إختيارات أخرى.
    Yerinde olsam dediklerini yapardım. Bu adamlar için kaybetme seçeneği yoktur. Open Subtitles لو كنت مكانك لفعلت ما يقوله لي, الهزيمة ليست من إختيارات هؤلاء الرجال
    Evet, yiyecek seçimleri. Gerçekten, aklınızda olsun. Open Subtitles نعم، إختيارات الطعام بجدية، اجعله الخيار الأول
    Müşterilere sınırsız seçenekler sunabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نقدم للعميل إختيارات لا حصر لها
    Ama önce başka bir seçenek yok görmek gerekir. Open Subtitles لكن أولاً يجب ان يرى أنه لا يوجد هناك أية إختيارات
    Üç seçenek. Sağ, sol, ortadaki. Open Subtitles ثلاثة إختيارات ، اليمنى أم اليسرى أم الوسطى ؟
    Bence bazen kötü ama anlaşılabilir seçimler yapıyorsun. Open Subtitles أنا فقط أَعتقدُ بأنّك تَجْعلُ سيئاً، إذا مفهومِ، إختيارات أحياناً.
    Oğlum, hayatta bazı seçimler yapacaksın, ahlaki seçimler o ve ben asla yapmak zorunda kalmayacağız. Open Subtitles بني سيكون عليك القيام بإختيارات بحياتك إختيارات أخلاقية التى لن نقوم بها أنا أو هي
    İnsanlara bakmamı sağlayan, böyle seçimler yapmak zorunda bırakmayan bir sistemde çalıştığım için mutluyum. Open Subtitles أَنا مسرورُ جداً أَعْملُ ضمن نظام ذلك تَسْمحُ لي الحريةَ للإعتِناء بالناسِ، ولا يَجِبُ أَنْ إختيارات صنعِ تَحْبُّ تلك.
    - Ama duymamışsın. - Fazla seçeneğim yoktu. Open Subtitles . انت لم تستمع لذلك . انا لم يكن لدى إختيارات كثيرة
    Başka seçeneğim var mıydı, Bayan Remar? Open Subtitles هل هناك إختيارات يا آنسة ريمار؟ أقصد...
    İmkanları az olan birçok Afrika asıllı Amerikalının beslenme seçenekleri sınırlı. Open Subtitles لدى الكثير من الأمريكيون ذوي الأصل الأفريقي إختيارات غذائية محدودة,
    Duvar kağıdı numunelerim kamyonda, bunlar da perde seçenekleri. Open Subtitles - ذلك عظيمُ. أنا عِنْدي البعضُ إختيارات ورقِ جدران خارج في شاحنتِي.
    Başka seçeneği yoksa. Open Subtitles مالم يكن عنده أى إختيارات أخرى
    Hayatımdaki hatalı seçimleri düşünerek hayata gözlerini yumdu. Open Subtitles لقد مات وهو يعتقد أن إختيارات حياتي كانت خاطئة
    Ben bu çocuklara hayatlarına yön verecek disiplini öğretmeye çalışıyorum... ve onlara seçenekler veriyorum. Open Subtitles الآن، أنا أحاول تعليم هؤلاء الشباب النظام الذي سيضبط إيقاع حياتهم ويمنحهم إختيارات عديدة
    Hayır. "Sophie'nin Seçimi" filmindeki zaman makinesi. Open Subtitles لا، آلة زمن من فيلم ! " إختيارات صوفيا "
    Teşekkürler ama eğer, benim gerçekten mutlu olmamı istiyorsanız, farklı bir yaşam seçmeliydiniz. Open Subtitles شكراً، ولكن لو أردت أن تجعلني سعيده كنت لتقوم بعمل إختيارات أفضل لحياتك
    Az tuzlu seçenekleriniz var mı? Open Subtitles ألديكم إختيارات الملح ذو النسبة المنخفضة؟
    Efedim, size seçme şansı bırakmıyorum. Çantanızı açın, ya da biz açacağız. Open Subtitles سيدي, أنا لا أقدم لك إختيارات, افتح الحقيبة أو سأفتحها أنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus