"إختيارُ" - Traduction Arabe en Turc

    • seçeneğim
        
    • seçeneğin
        
    • çarem
        
    • seçeneği
        
    • seçeneğiniz
        
    • seçeneğimiz
        
    • çaresi olmayan
        
    Bunu yapmak zorunda kalmak istemezdim ama başka seçeneğim yok. Open Subtitles أنا لَمْ أُردْ أنْ لأعْمَلُ هذا، لَكنِّي لَيْسَ لِي إختيارُ.
    - Çocuğunu kaybedeceksin. - seçeneğim yok! Open Subtitles أنتي سَتَفْقدُ طفلتكَ لَيْسَ لِي إختيارُ
    Üç tahminin olabilir Debraj ama tek seçeneğin var. Open Subtitles لَرُبَّماهناك ثلاثة تخميناتِ دبراجي . . لَكنَّك عِنْدَكَ فقط إختيارُ واحد.
    Böyle yapmaktan başka çarem yoktu. Open Subtitles أنا ما كَانَ عِنْدي إختيارُ لكن للِعْبه هذا الطريقِ.
    Küpeyi ararken ben de Marbury'nin Frederick'in ilk seçeneği olduğunu söylerim. Open Subtitles بينما يَبْحثُ عنه، نَذْكرُ عرضاً التي ماربيري إختيارُ فريدريك الأول والوحيد.
    Aslında, fazla bir seçeneğiniz yok. Open Subtitles في الحقيقة، أنت ما عِنْدَكَ إختيارُ كبيراً.
    Tamam, o büyük bir risk fakat başka seçeneğimiz mi var? Open Subtitles حسناً، انه مخاطرة فظيعة، لكن لا يوجد إختيارُ آخر؟
    Herşeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesi. Open Subtitles الآن قصّة a عائلة غنية التي فَقدتْ كُلّ شيءَ والإبن الواحد الذي ما كَانَ عِنْدَهُ إختيارُ لكن لإبْقائهم سويةً.
    Benim seçeneğim değildi. Open Subtitles أنا ما كَانَ عِنْدي إختيارُ في المسألةِ.
    Seni temsil eden kişi olarak başka bir seçeneğim yoktu. Open Subtitles حَسناً، كممثلكَ في هذا المسألة، أنا ما كَانَ عِنْدي إختيارُ كبيراً.
    Ne yazık ki başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles لسوء الحظ ما كَانَش عِنْدي إختيارُ.
    Başka seçeneğim yoktu. Open Subtitles أوه، أنا ما كَانَ عِنْدي إختيارُ.
    Ama artık bir seçeneğim kalmadı. Open Subtitles لَكنِّي ليس لدى إختيارُ الآن
    - Çocuğun. - seçeneğim yok! Open Subtitles طفلتكَ لَيْسَ لِي إختيارُ
    - Gemma'ya silah çektiğimi ve çocukları almama müsaade etmen gerektiğini, başka seçeneğin olmadığını söylersin. Open Subtitles تُخبرُ برعماً سَحبتُ هذا على أنت وأنت كان لا بُدَّ أنْ تَتْركَني آخذُهم. أنت ما كَانَ عِنْدَكَ إختيارُ.
    seçeneğin yok. Open Subtitles أنت لَيْسَ لَكَ إختيارُ
    -Başka seçeneğin yok. Open Subtitles - أنت لَيْسَ لَكَ إختيارُ.
    Başka çarem kalmadı. Open Subtitles أَحْزرُ بأنّني لَيْسَ لِي إختيارُ.
    Başka çarem yoktu ki. Open Subtitles أنا ما كَانَ عِنْدي إختيارُ كثيرُ.
    Evde kalmak dışında seçeneği olmaz. Open Subtitles ذلك الطريقِ، هو لَيْسَ لهُ إختيارُ لكن للبَقاء.
    Yashodhara'nın herşeyden vazgeçmekten başka bir seçeneği yoktu. Open Subtitles بعد ذلك، Yashodhara ما كَانَ عِنْدَهُ إختيارُ. هي كان لا بُدَّ أنْ تَعِيشَ a حياة تنازلِ.
    Başka bir deyişle, başka seçeneğiniz yok. Open Subtitles بكلمة أخرى، أنت لَيْسَ لَكَ إختيارُ.
    Bu yüzden, hayvanlara öfkenin kontrolü için derslere katılmak veya $5,000 ödemek gibi iki seçeneğiniz var. Open Subtitles لذا عِنْدَكَ إختيارُ حُضُور صنف إدارةِ غضبِ حيوانيِ... أَو يَدْفعُ 5,000$ غرامة.
    Bilgisayarı başka seçeneğimiz olmadığı için verdik. Open Subtitles دُرنَا الحاسوبَ إنتهى لأننا ما كَانَ عِنْدَنا إختيارُ.
    Başka seçeneğimiz yok. Open Subtitles نحن لَيْسَ لَنا إختيارُ.
    Herşeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları birarada tutmaktan başka çaresi olmayan oğullarının hikayesi. Open Subtitles الآنقصّةaعائلةغنية الذي فَقدَ كُلّ شيءَ... والإبنالواحد الذي ما كَانَ عِنْدَهُ إختيارُ... لكنلإبْقائهمسويةً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus