Demek bu evliliği parçalayacaksın? Nasıl yapmayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذا فقد قررتى تحطيم هذا الزواج كيف ستفعليها؟ |
- Bu Demek oluyor ki, sizler sözlüydünüz? | Open Subtitles | إذا فقد كان بينكما عقد سابق؟ نعم يا سيدي |
Demek ki anlaşma yapmak için pisliği kullanmak senin fikrindi. | Open Subtitles | إذا فقد كَانَت فكرتَكَ لإسْتِعْمال القذارة للحصول على صفقة |
Eğer Tanrı sadece durup olayları izleyense ve olaylara dahil değilse, O zaman Tanrı elbette var olabilir ama biz onu tanımak istemiyoruz | TED | إذا ما كان الرب شاهداً, يلاحظ ولا يتدخل, إذا, فقد يكون الرب موجوداً لكننا لن نرغب في معرفته. |
Ben hatırlıyorum, O zaman olmuştur, ben yaptım. | Open Subtitles | نعم، حسنا .. يمكنني تذكره إذا فقد حصل، و أنا فعلتُ ذلك |
O zaman bu masumiyetinin bir kanıtıydı, suçunun değil? | Open Subtitles | إذا فقد كانت التذكرة دليل براءته وليس إدانته؟ |
yani becerdin. Bu, onun hakkında çok konuştuğun olabilir mi? | Open Subtitles | إذا فقد فعلتها, هل كانت الفتاة التي تتكلّم عنها كثيرا؟ |
Demek bunu benim için değil de onun için örüyordun? | Open Subtitles | إذا فقد كنتِ تحيكين هذا... من أجله وليس من أجلي؟ |
Demek Avnet'le birliktesin. Seni göt herif. | Open Subtitles | إذا فقد كنت مشترك مع افنت أيها الحقير |
Demek ki beni hoşgörülü olmaya zorluyorsunuz. | Open Subtitles | إذا فقد سحبت صارخاَ أطلب السماح |
Demek sonucu belirleyecek savaşın zamanı geldi. | Open Subtitles | إذا فقد حان وقت المعركه الحاسمه |
- Demek senin liberal kobayındım. | Open Subtitles | إذا فقد كنت حقل تجاربك الليبرالي |
Demek hepsi yok oldu? | Open Subtitles | إذا فقد قضى عليهم ؟ |
İyi, O zaman tüm masrafları ödenmiş bir Beijing seyahati yapacağız demektir. | Open Subtitles | حسناً، إذا فقد حصلنا على رحلة .. مدفوعة التكاليف إلى بكين |
O zaman gördüm. Saçını beğendim. | Open Subtitles | إذا فقد رأيته أعجبتني قصة شعره |
O zaman iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | إذا فقد تم كل شيء على أكمل وجه |
- Bu hafta iyiydik O zaman? | Open Subtitles | إذا فقد أبلينا بلاءًا حسنا هذا الأسبوع؟ |
O zaman yardım aldı. Birinden yardım almış olmalı. | Open Subtitles | إذا فقد تلقى مساعدة، لابدّ من ذلك. |
O zaman kendini yeniden tutuklatacaksın. | Open Subtitles | حسنا، إذا فقد سلمت نفسك للاعتقال ثانية |
yani artık kör olduğunu biliyorlar, er ya da geç öğreneceklerdi. | Open Subtitles | إذا, فقد علموا بأنك أعمى كانوا سيعلمون ذلك عاجلاً أو آجلاً |
yani bir saatli bombanın gemimde tıkırdamasına izin verdin. | Open Subtitles | إذا فقد تركتي قمبلة موقوتةً يستفحل أمرها في غواصتي |