Bir sonraki adımı atmadan önce hem annemle hem babamla tanışmanın önemli olduğunu Düşündüm. | Open Subtitles | قبل التقدّم للخطوة التالية، إرتأيت أن تقابلي والديّ |
Düşündüm ki yiyecekleri güzelleştirirsek bize daha güzel bir alkolik ve uyuşturucu bağımlıları sınıfı verebilirler. | Open Subtitles | إرتأيت أن تحسيـن الوجبـات الخفيفة يجعلنـا نحصـل على مدمنـي كحول و مخدرات ذوي مستويـات أرفـع |
Eğer onu görürsen, gittiğimi anlayacağını Düşündüm. | Open Subtitles | إرتأيت أنّ ما إنْ تراها ستعرف بأني غادرت |
Seni işinden alıkoyduğum için kusuruma bakma ama konuşmamızın önemli olduğunu Düşündüm. | Open Subtitles | تفضل ، من فضلك. أنا آسف لإماطتك عن عملك، و لكن إرتأيت أنه من المهم أن نتحدث. |
Düşündüm ki yol üstündeyken sana bir uğramalıyım. | Open Subtitles | إرتأيت أن أزورك وأنا في طريقي للبيت |
Anestezi uzmanı olarak bazı ameliyatlara katılabileceğimi Düşündüm ve çok memnun olacağını söyledi. | Open Subtitles | نعم . إرتأيت أنّ بإستطاعتي العمل على بعض الحالات كطبيب تخدير ... و قال أنّه سيكون سعيداً لعملي معه |
Evet. Size getirmemin doğru olacağını Düşündüm. | Open Subtitles | أجل، إرتأيت أن أحضرها إليك |
Jason'ı tüm arkadaşlarınla büyük gün gelmeden tanıştırmak isteyebileceğini Düşündüm. | Open Subtitles | أجل, إرتأيت أنّك ترغبين أن يقابل (جايسن) جميع أصدقاءك, تعلمين, قبل اليوم الموعود. |
Düşündüm de belki... | Open Subtitles | و إرتأيت أن... |