| Kernie ve ortağım bilincini kaybedene kadar bijon anahtarı kullandım. | Open Subtitles | إستخدمت الاطار الحديدى لإعاقة كرين و شريكى كان فاقد للوعى |
| Eugene'in tavsiyesine uydum.İtiraf ediyorum senin haberin yokken.Ortaklığın adını kullandım. | Open Subtitles | لقد أخذت بنصيحة يوجين بدون علمك إستخدمت إسمك |
| Bombayı koyduğun yeri bildiğinden kapıyı kendine kalkan olarak kullandın. | Open Subtitles | وبمعرفه أين القنابل مزروعه إستخدمت الباب لتحمى نفسك من الإنفجار |
| Yaptın. Tacize veya rahatsızlığa sebep olabilecek uygunsuz bir dil kullandın. | Open Subtitles | بلى , لقد فعلت , لقد إستخدمت كلامات قبيحة وسلوك سئ |
| Aynı ismi kullanarak kredi kartını kullanmış dün bir otel odası ayarlamış. | Open Subtitles | ثمّ إستخدمت بطاقة إئتمان تحت نفس الاسم البارحة لحجز غرفة في فندق |
| Karım dün kartını kullandı, miktarı hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | نعم هذا صحيح ،زوجتي إستخدمت هذه البطاقة أمس .ولا أتذكر المبلغ |
| Bu kapakta bunu elde edebilmek için bir dizi fotoğraf kullandım. | Open Subtitles | على هذا الغلاف، إستخدمت الكثير من الصور لتظهر بهذا الشكل. |
| Kanını sülüklerle çekerek kendi üzerimde kullandım ve hayatta kaldım. | Open Subtitles | إستخدمت دمه المرشح عبر العَلقات لأبقى حياً |
| Öteki eldiveni savaş sonuna kadar mutfakta kullandım. | Open Subtitles | إستخدمت الاخرى في المطابخ حتى نهاية الحرب |
| Verdiğin anahtarı kullandım. Çantayı aldım. Kullanmaya hazırım. | Open Subtitles | لقد إستخدمت المفتاح الذي أعطيتني إياه وحصلت على الحقيبة , وأستعد لإستخدامها |
| Evlat edinirken üst sıralara çıkmak için siyasi gücünü kullandın. | Open Subtitles | لقد إستخدمت نفوذك السياسى لتقفز عن الصف فى برنامج التبنى |
| Tehlikeli olabilecek askeri çiplerden ısmarlamak için benim şifremi mi kullandın? | Open Subtitles | أنت إستخدمت كلمة السر الخاصة بي لإستخدام معالجات عسكرية قد تكون خطرة؟ |
| Personel dosyalarına ulaşmak için bilgisayar kullandın. | Open Subtitles | أنت إستخدمت الكمبيوتر للوصول إلى الملفات الشخصية |
| Bu fotoğraftaki kız, şuradaki telefonu kullanmış. | Open Subtitles | لقد إستخدمت الفتاة بهذه الصورة ذلك الهاتف |
| O bedene geçtiğinde, son kalan Taşı da kullanmış olmalısın. | Open Subtitles | ,عندما نقلت روحك إلى هذا الجسد لابد أنك إستخدمت أخر حجر تركته لديك |
| Sonra söylemekten rahatsız olacağım pek çok kelime kullandı. | Open Subtitles | بعد ذلك إستخدمت عدة كلمات لا أشعر بالإرتياح في تكرارها |
| Cinayet için kullanılan bomba ticari amaçlı havai fişek kullanılarak yapılmış. | Open Subtitles | القنبلة التي إستخدمت لقتل الضحية كانت مصنوعة بإستخدام العاب نارية تجارية |
| Bu gerçekten komik, çünkü Ted'in kullandığı... kelimelerden birini kullandınız. | Open Subtitles | هذا مضحك، لأنك إستخدمت للتو أحد الكلمات التي قالها تيد |
| Yakında bulabiliriz. Daniel'ın kredi kartı az önce küçük bir lokantada kullanılmış. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنمسكة قريباً , بطاقة دانييل الإئتمانية قد إستخدمت للتو فى مطعم محلى فى المدينة |
| Sen onu sevmezdin. Kitabını mazeret olarak kullanıyor. | Open Subtitles | لديك عذرها لقد إستخدمت كتابها ليكون ذريعه |
| Fakat bana verdiğin güvenli telefonu kullanmıştım. | Open Subtitles | لكنّي إستخدمت الخط الآمن الذي أعطيتني إياه |
| Yeteneklerini kullanırsan, onları doğruca kendine yönlendirirsin. | Open Subtitles | إذا إستخدمت قدراتك، سيقودهم ذلك إليك مباشرة |
| Arkadaşlarım ya da ailem olmalarını umursamadan gücümü arttırmak için kim olursa olsun kullanırım. | Open Subtitles | أنا لااهتم أذا كنت إستخدمت والدي أو أصدقائي سأستخدم أي احد لأصبح قويا |
| Kalıntıları bozmak için kullandığını göstereceğim. | Open Subtitles | سوف أثبت أنها إستخدمت لتشويه الرفاة البشرية |
| Bu gece televizyonu kullanabilir miyim baba? Bu kaseti almak için üç video dükkânına gittim. | Open Subtitles | أبي هل تمانع فضلاً لو إستخدمت التلفاز الليلة ؟ |
| Oh, ve eğer bunu kullanırsam kanseri yok eder? | Open Subtitles | أوه، وإذا إستخدمت هذه سيجعل السرطان يختفي ؟ |
| Bakın, kendim koltuğu kullandığım zaman geliştirdiğim programda düzenlemeler yaptım. | Open Subtitles | أنظر أنا قمت بتحسينات للبرنامج الذى طورته حين إستخدمت المقعد |